Avcılardan, ‘yasağa protesto’!

ÖNDER Haber /Oktay ÇAYIRLI - Milas Avcılar ve Atıcılar Derneği üyeleri, Milas İlçe Av Komisyonu tarafından alınan kararda yer almamasına rağmen, Merkez Av Komisyonu tarafından -tepeden inme bir şekilde- Güllük Dalyanında avın yasaklanmasının, avcıları mağdur ettiğini belirterek, kararı protesto ettiler… Atapark’ta basın açıklaması yapan avcılar, yetkililere seslenerek, yasakların kaldırılmasını istedi… Merkez Av Komisyonu tarafından özellikle Güllük Dalyanı çevresi için alınan ‘yasak kararı’, geçtiğimiz Pazar günü Milas Avcılar ve Atıcılar Derneği üyeleri tarafından Atapark’ta düzenlenen basın açılamasıyla protesto edildi. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Başkan Yardımcıları Zeynep Mat ve Faik Karagöz, CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan, MHP Milas İlçe Başkanı Murat Yıldırım, bazı CHP’li Belediye Meclis Üyeleri, ülke geneline uydu aracılığıyla yayın yapan Yaban TV temsilcileri ve dernek üyesi avcıların katıldığı protesto eyleminde basın açıklaması, Dernek Başkanı Mustafa Özkan tarafından yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bizler, Milaslı Avcılar, Atıcılar ve Amatör Balıkçılar Spor Kulübü Derneği yönetim kurulunu temsilen 3 kişi, İlçe av komisyonu toplantısına katıldık. İlçe av komisyonu kararında yasak yerler bölümünde sadece Beçin Kalesi ve ören yeri çevresi 300 metre olarak belirtilmiş. Komisyonca alınan bu kararlara biz de avcı üyeler olarak gönül rahatlığıyla imza attık. Ancak 2014-2015 MAK Kararları Resmi Gazete’de yayımlandığı zaman bir de gördük ki, Güllük Dalyanı Havzası, avcılığa kapatılmış. Bu tepeden inme yasaklama kararı tüm üyelerimizi olduğu gibi bizleri de şoke etti. Bölgemizde avlanılacak tek sulak alan Güllük Dalyanı Havzası avlağı, İlçe Av Komisyonunca alınan kararlarda da geçmezken MAK toplantısında yasaklanıyor. Madem İlçe Av Komisyonunda alınan kararlar uygulanmayacak, o zaman İlçe Av Komisyonları niçin toplanıyor? Bu, 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu’na ters değil mi? Yasaklanan bölgede altı tane köy, bir de kasaba var. Yaban domuzlarının sayıca aşırı derecede arttığı bölgemizde geçimi sadece tarım ve hayvancılık olan vatandaşlarımız ürününü nasıl koruyacak? Buradan yetkililere soruyoruz: Bu yasaklama kararını alırken, hadi biz avcıları hiçe sayıp bir kenara koydunuz. Peki mısırını, buğdayını, ürününü korumak için geceleri sabaha kadar mahsulün başında nöbet tutan köylüyü de mi düşünmediniz? Güllük Dalyanı sazlığını, doğanın asıl sahipleri ve bekçileri olan biz avcılara haber bile vermeden yasaklama kararını nasıl verdiniz? Güllük Dalyanı sazlığını, doğal hayatın üreyip çoğalmasını günden güne yok edip daraltan balık çiftliklerinin bir mantar gibi üreyip her yeri kaplamasına dur demeyip, tabiatın asıl koruyucuları olan biz yasal avcıları cezalandırmak için mi yasakladınız? Güllük Dalyanı sazlığını, Sarıçay-Akyol-Savran Çayı’ndan, Havaalanı’ndan ve Güllük’ten akıtılan lağım suları, fabrika atıkları ve peynir fabrikalarının suları yüzünden yok olan doğal yaşamı, feryat eden biz en büyük çevreci avcıları susturmak için mi yasakladınız? Güllük Dalyanı sazlığını, av günleri dışında bildiği gibi avlanan, köy-köy dolaşıp kuş satan yasal avcının hakkını gasp eden kaçak avcılarla baş edemediğiniz için mi yasakladınız? Güllük Dalyanı sazlığını, devletimize bir kuruş bile katkısı olmayan sözde çevrecilerin beyanları yüzünden mi yasakladınız? Güllük Dalyanı sazlığını ellerindeki tek avlakta avlanabilmek için yasal yükümlülüklerini yerine getirip, devletimize milyarlarca lira katkı sağlayan gerçek avcılara eziyet çektirmek, kaçak avcıların ekmeğine yağ sürmek için mi yasakladınız? Güllük Dalyanı sazlığını, avcılık hayatım boyunca o bölgede hiç görmediğim ve o bölgede avlanan yaşlısı-genci yüzlerce avcımın hiç rastlamadığı Mezgeldek kuşu için mi yasakladınız?  Katıldığımız toplantılarda veya karşılaştığımızda, her lafın başında "Biz avcının dostuyuz" diyorsunuz. Madem böylesiniz, Güllük Dalyanı Havzası’nı, dostlarınıza kazık atmak için mi yasakladınız? Güllük Dalyanı sazlığının haksız yere ava kapatılması sebebiyle Haziran ayı başından beri yerel ve ulusal basında, Yaban TV’de ve internet ortamında sesimizi fazlasıyla duyurduk. 22 Temmuz 2014 tarihinde İlçe Kaymakamımız Sayın Fuat Gürel’i ve siyasi partilerimizi ziyaret ederek biz avcılara karşı yapılan haksızlığı dile getirip destek istedik. Ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu’na, 21 Temmuz 2014 tarihi itibariyle 501 imzalı dilekçe gönderdik. Biz yasal avcılar, devletimizin koymuş olduğu kanun ve kurallara karşı hep saygılı davrandık. Ancak bu son alınan haksız yasaklama kararı buradaki avcıları karamsarlığa itti. Bizim burada birçok avcımız için Sakarmeke en makbul av kuşudur. Su kuşları avı yaptıkları için tek avlakları ellerinden alınınca avcılar, haklı olarak isyan ettiler. Ben derim ki; avcıyı hor görmeyin! Yasal avcılarımızı illegal avcılığa kendi ellerinizle itmeyin. Bu yapılan yanlıştan da bir an önce dönün… Biz avcılar olarak sadece avcı olmayanların verdikleri kararla gasp edilen haklarımızı istiyoruz. Uygulanabilir kararlar alın, uyalım diyoruz. Yıllardır avcılık adına "Bir yudum su" diye yalvarıyoruz, damlasını bile çok görüyorsunuz! Yasal avcının haklarını koruyup kaçak avcıyı azaltacağınıza, daha da çoğaltmaktasınız. Buna benzer bir sürü olumsuzluklar hep yasal avcılar için… Avlanabilmek için bir sürü para veren yasal avcı, her seferinde tokadı yiyen yine yasal avcı…" Açıklamanın sonunda, bugüne kadar kendilerine destek veren herkese teşekkür eden Dernek Başkanı Mustafa Özkan, mücadelelerinin devam edeceğini sözlerine ekledi. Avcılar tarafından yapılan basın açıklamasında üyeler tarafından atılan en ilginç slogan ise; "Bohçacı değiliz, yasal avcıyız" oldu. Birkaç kere tekrarlanan bu slogan, Atapark’ta oturan yurttaşları da gülümsetti...