Barikatlar kuruldu!

A

Barikatlar kuruldu!
  • 21 August 2014, Thursday 14:36
A. Kemal KAŞKAR - Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santralları ile YLİ ve GELİ kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı mücadelede yeni bir döneme girilirken, Milas ve Yatağan’daki enerji ve maden işçilerinin önderleri, Tes-İş Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik ile T.Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin, Yatağan Termik Santralı ve GELİ bünyesindeki kömür ocaklarının özelleştirme ihalesinin ÖYK tarafından onaylanması ve kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından işyerlerine giderek, işçilerle toplantılar düzenlediler. Bu toplantılarda; gelinen nokta ve bağlı olarak özelleştirme karşıtı mücadelenin yeni dönemi üzerinde değerlendirmelerde bulunulduğu ve işçilerin çok büyük bir çoğunlukla, ‘şirketle görüşme yapılmayıp direnişe devam edilmesi’ yönünde karar çıktığı öğrenildi. Bunun üzerine, Yatağan Termik Santralı ve GELİ’de giriş çıkışlar,      ...  ş  sayfa 5’te işçiler tarafından kontrol edilmeye başlandı. Bu arada, GELİ girişine, dev hafriyat kamyonları ve bu kamyonlara ait lastikler ve benzeri malzemelerle büyük bir barikat kurulduğu görüldü. Güney Ege Linyitleri İşletmesi girişindeki bu barikatın önünde toplanan maden işçilerine hitabeden T. Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin, "Bundan böyle gece gündüz nöbetteyiz, buradan, habersiz kuş dahi uçurtmayacağız. Yürüttüğümüz haklı ve meşru mücadelenin ruhuna yakışır bir şekilde alıcı firmaları karşılamak için bekliyor olacağız. Bu bariyerleri aşabileceklerse gelsinler aşsınlar. Son ferdimiz düşene kadar işyerlerimizi müdafaa edeceğiz ve firmaları işyerlerimize sokmayacağız. Bundan sonra olacaklardan, taleplerimizi dikkate almayan siyasi iktidar sorumludur" dedi.   Süleyman Girgin’in, yaptığı ve tarihi bakımdan büyük önem taşıyan konuşması şöyle ...   Son sözümüzü henüz söylemedik Haklı ve onurlu bir kavga veriyoruz. Hak, hukuk ve demokrasi kavgası veriyoruz. Bu kavgada, her türlü faşizan uygulamalara, şiddete ve zorbalığa maruz kalsak da, her zaman demokratik ve barışçıl eylemler ile sesimizi duyurmaya çalıştık ve kamu vicdanında haklı bir yer edindik. Ama geldiğimiz noktada, bütün çabamıza ve itirazımıza rağmen, siyasi iktidar Yatağan Termik Santrali'nin ihalesini onaylamıştır. Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerin ‘in ihalesi ise yapılmış olup  Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayını beklemektedir. Arkadaşlar; kimi çevrelere göre her şey bitmiş sayılabilir. Ancak; enerji ve maden işçileri olarak son sözümüzü henüz söylemedik. Bu kurumları bu hale getirinceye kadar çok çileler çektik, çok emekler verdik, çok fedakârlıklarda bulunduk. Yöremizde yaşayan hemen hemen herkesin kursağında, bu işyerlerinin ekmeği vardır. Bir siyasi  iktidar, ''Meclisin çoğunluğu bende, ben iktidarım, istediğimi yaparım, istediğimi satarım'' diyemez. Siyasi iktidarı destekleyenlerin de, desteklemeyenlerin de hakkı vardır bu işletmelerde, doğmamış çocukların da hakkı vardır. Santraller ve kömür ocaklarımız devletin değil, devlete zimmetlenmiş milletin malıdır.   Firmaları işyerlerimize sokmayacağız Konuşmasını, "Mücadelelerinin en zorlu etabının başladığı"na dikkat çekerek sürdüren Girgin, daha sonra şu görüşleri dile getirdi: Bundan böyle, gece gündüz nöbetteyiz, buradan, habersiz kuş dahi uçurtmayacağız. Yürüttüğümüz haklı ve meşru mücadelenin ruhuna yakışır bir şekilde alıcı firmaları karşılamak için bekliyor olacağız. Bu bariyerleri aşabileceklerse gelsinler aşsınlar. Son ferdimiz düşene kadar iş yerlerimizi müdafaa edeceğiz ve firmaları işyerlerimize sokmayacağız. Bundan sonra olacaklardan, taleplerimizi dikkate almayan siyasi iktidar sorumludur."   İşyerlerimizi teslim etmeyeceğiz. Sözlerini ‘Kamuoyuna ve Muğla halkına’ seslenerek sürdüren Girgin, konuşmasının son bölümünde şu çağrılara yer verdi: Özelleştirme emperyalist bir dayatmadır, emperyalizme karşı olan herkesi bize güç vermeye çağırıyoruz. Özelleştirme ekonomik bağımsızlığımızın yağmalanmasıdır, bu yağmaya karşı olan herkesi bize güç vermeye çağırıyoruz. Özelleştirme Cumhuriyet ekonomisinin çökertilmesidir, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmak isteyen herkesi bize güç vermeye çağırıyoruz. Özelleştirme, köleliktir, güvencesiz çalışmadır, sendikasızlıktır, herkesi kölelik düzenine karşı bize güç vermeye çağırıyoruz. Özelleştirme, Soma'da olduğu gibi, Afşin Elbistan'da olduğu gibi, kâr hırsı ile, üretim baskısı ile, ölüm demektir. İş cinayetlerine dur demek için, herkesi bize güç vermeye çağırıyoruz. İşyerlerimizi teslim etmeyeceğiz. Çok az olmamız felaket değil, milyonlar ve işçi sınıfı bizimle olacak.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık