“Barış istiyoruz! Bunun için CHP devreye girsin”

ÖNDER Haber /A

“Barış istiyoruz! Bunun için CHP devreye girsin”
  • 14 January 2016, Thursday 7:49
ÖNDER Haber /A.Kemal KAŞKAR – CHP Sağlık Sistemi, Hastaneler ili Hasta ve Engelli Haklarını İnceleme ve İzleme Komisyonu’nun “Diyarbakır İncelemesi” raporu 11 Ocak 2016 tarihinde açıklandı. Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Antalya Milletvekili Op. Dr. Niyazi Nefi Kara, Ankara Milletvekili Op. Dr. Murat Emir, İstanbul Milletvekili Op. Dr. Ali Şeker, Kayseri Milletvekili Op. Dr. Çetin Arık ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal‘dan oluşan Komisyon Heyetinin “Bu ülkeyi neden paylaşamıyoruz. Barıştan öte bir şey var mı?” sözleriyle başlayan raporunun Giriş bölümünde, “İlk olarak Sur’da şehit olan iki askerimizin cenazesine katılan heyet, daha sonra sırasıyla Diyarbakır Askeri Hastanesi, Diyarbakır Valiliği, Dicle Üniversite Başhekimliği, Hekimlerin Beyaz Nöbet Eylemi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Sur İlçesi Gazi Caddesi, Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü, Diyarbakır Barosu, Sağlıkla İlgili Sivil Toplum Kuruluşları (TTB, SES, vb.) ziyaret edildi. Muhtarları ve İş Adamları ile bir araya gelindi” denildi ve ardından yapılan ziyaretlerle ilgili ayrıntılı izlenimler 9 arabaşlık altında aktarıldı. ‘Sonuç/İzlenimler’ CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir tarafından gazetemize iletilen raporun ‘Sonuç/İzlenimler’ başlıklı son bölümünde ise şu bilgi, değerlendirme ve önerilere yer verildi: -CHP Sağlık Komisyonu olarak bölgeye yaptığımız ziyarette, yaşanan sıkıntıları birçok taraftan dinledik. Ziyaret ettiğimiz, dinlediğimiz tarafların görüşlerini yukarıda anlattık. -Sokağa çıkma yasağı nedeniyle yasaklı bölgelere giremedik. Hemen her sokak başında, yasak olmayan bölgelerde trafik akışında bol miktarda güvenlik güçlerine ait akrep ve benzeri zırhlı araçların dolaştığını gözlemledik. -Ziyaretlerimizi, birçok noktada kan ve barut kokuları ve çatışma sesleri altında gerçekleştirdik. Çektiğimiz videolarda, sesimizi bastıran yoğun bir uğultu sesinin hakim olduğunu gördük. Dinlediğimiz tüm Diyarbakırlılar’dan aldığımız en belirgin görüş, “Barış istiyoruz. Bunun için CHP devreye girsin” oldu. -Bölge halkı, yaşananlar neticesinde ağır bir travma yaşıyor. Devlet kurumları, tensilcileri ve halk arasında ciddi bir güven bunalımı sorunu var. -Bir mahalle muhtarı, düşüncelerini “41 gündür yaşanan çatışmalar ve sokağa çıkma yasağı nedeniyle 5 yaşından 70 yaşına kadar herkes nefret kusuyor. Herkes kiminle kardeş olacağız diyor” diyerek anlatıyor. -Ziyaretimizin asıl konusu olan sağlık hizmetleri çeşitli sıkıntılarla yürüyor. Bölgede görev yapan tüm sağlık emekçileri, ayrım gözetmeksizin görevlerinin sorumluluğunda, ateş altında, zor koşullar altında büyük bir özveriyle çalışmakta. Bu noktada bölgede bulunan sağlık hizmetlerinin aksamaması ve ihtiyaç duyan herkesin sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi için çeşitli önlemlerin alınması gerekmektedir. -Çatışmalar sonrası bırakılan mühimmat artıklarının çocuklar için tehlike oluşturduğu, yaşanan kazalarda biri ağır olmak üzere 2 çocuğun yaralı olarak hastanede yatmakta olduğu biliniyor. Kalp krizi geçiren bir hastaya ambulansın güvenlik nedeniyle bölgeye girememesi neticesinde, hastanın hayatını kaybettiği belirtildi. -Sık sık yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle suni kalp makinası taşıyan bir hastanın her an ölümle burun buruna kaldığı belirtildi. -Ambulanslar güvenlik güçlerinin müsaade ettiği noktaya kadar girebilmekte. Acil çağrı yapılan noktalara ulaşılamıyor, bu da hastaya ulaşımı engelliyor. -Tip1 diyabet hastası 6-7 yaşındaki bir kız çocuğu sürekli kullanmak zorunda olduğu insüline ulaşamadığı için 600 gr/dl şeker değeriyle şeker koması riski altında yaşamını sürdürmek zorunda kalmaktadır. Buna benzer çok sayıda olay anlatılmaktadır. -Aile Sağlığı Merkezlerinin tehdit altında hizmet veremeyecek hale getirilmesi, sağlık binalarına kurşunların isabet etmesi, 112 ambulanslarına yaralı sivillerin erişiminin engellenmesi gerek sağlık çalışanlarının güvenliği gerekse de halkın sağlık hizmetlerine erişimi açısından önemli bir iddiadır. Bu konudaki Uluslararası sözleşme hükümleri dikkate alınarak gerekli önlemler ivedilikle hayata geçirilmelidir. -Bölge halkı AKP hükümetinin uyguladığı politikalar nedeniyle kendisini ötekileştirilmiş, yalnız bırakılmış ve terör örgütünün insafına terk edilmiş hissetmektedir. Devletin güvenlik kuvvetlerine sorunu havale eden politikaları bu sorunu çözmekte yetersiz kalmaktadır. Uygulanan politikalarla gelinen durumun 90’lı yıllarda yaşanan durumdan daha vahim sonuçlar doğurduğu, daha büyük acıların yaşandığı açıktır. Devlet, halkın güvenini tazeleyecek ve insan haklarını önceleyecek politikalarla varlığını yeniden tesis etme yoluna gitmelidir. -Bölgedeki olayların böylesi vahim bir duruma gelmesinde istihbarat zaafiyeti olduğu açıktır. Bölge halkının devlete olan güveninin zedelenmemesi için sorumlular hakkında gerekli takibatın yapılarak, acilen gerekli tedbirler alınmalıdır. -UNESCO tarafından uluslararası olarak da tescil edilmiş olan tarihi yapıların zarar görmesi, okulların ve ibadethanelerin hedef haline getirilmesi, kentte geri dönülemez yaralara yol açmaktadır. Zarar tespitleri acilen belirlenerek, gerekli önlemler alınmalıdır.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık