Başkan Tokat’tan gündeme dair açıklamalar

İlk olarak yağan yağmurla ilgili açıklamalarda bulunan Tokat, “Çok ciddi bir yağmur yağdı. Ama kısa sürede su tahliye oldu. Bazı bölgelerde yollarda sular çekilmekte zorlandı. Bunun nedeni de Balavca’daki yükselme. Balavca’nın biran önce ıslah edilmesi lazım. Tabi bir de yine çevre yolu var. Bu bölgedeki çalışmalar da yapılmadığı için yine her zamanki görüntüler ortaya çıktı” dedi.

Milas Belediyesi tarafından ilçe merkezinde yapılan çalışmaların vatandaşlar tarafından eleştirildiği yönündeki soru üzerine Başkan Tokat, “Milas’ta şu anda başta doğalgaz olmak üzere bir çok kurumun koordinasyon halinde yapmış olduğu çalışma var. Hepsi aynı dönemde yapmaya çalışıyor, tekrar tekrar kazmamak için. Bizim belediye olarak kurmuş olduğumuz koordinasyon ve ilişkilerimizin de çok etkisi var. Hem doğalgaz, hem telefon internet, doğalgaz, Muski  çalışmaları aynı anda oluyor. Kim kazarsa kazsın şu anda. Bu çalışmalar bitince şehrin üst bölümüne geçilecek. Bu çalışmalar devam ederken bizim şehir merkezinde çalışma yapmamız ne kadar vicdana sığar. Bizim 119 tane kırsal mahallemiz var. Şu anda şehir merkezinde çeşitli çalışmalar yapılırken ekiplerin kırsala yoğunlaşması doğru bir adım. Beçin’de karayollarında ve bazı yollarda belediye imkanları ile düzenlemeler yaptık. Akmercan yetkililerinin verdiği bilgiye göre doğalgaz çalışmaları 5 – 6 yıl sürecek gibi. Çalışmanın bitmediği yerde hizmet vermek doğru değil. Merkezdeki bu eksiklik tamamen planlamaya bağlı. Daha önce de alt yapı ile ilgili çalışma olduğu için aynı sıkıntılar yaşanmıştı. Ama çalışmaların ardından hızlı bir şekilde gerekli çalışmalar yapılmıştı. Eksik kaldığımız yönler de olmuştu. Ama oradaki tecrübelerimizle Milas’ı tekrar çağdaş kent ve insanların rahat yaşayabileceği noktaya getireceğiz. Ama dediğim gibi öncelikle firmalar, çalışmalarımızı bitirdik biz çıkıyoruz dedikten sonra. Doğalgaz çalışmalarının döşeme ve test çalışmaları yapılan yerlerinin üstünün kapatılması işlemini firma, istediğimiz gibi yapmıyor; mecburen buralara girerek biz yapıyoruz. Bu sene Cumhuriyet, İsmetpaşa ve Emek mahallelerindeki çalışmalar bitecek görünüyor” dedi.

Başkan Tokat bir başka soru üzerine ise, “Seçime endeksli çalışmıyorum. Daha önce de “böyle olursa seçimleri de kaybedersiniz” dediler. Ama biz de, ‘biz kaybedelim Milas kaybetmesin’ dedik. Çünkü çalışmaların bir an önce yapılıp tamamlanması lazımdı. Şimdi de öyle. Bir sürü altyapı çalışması var Aydem’in, Telekom’un, İnternet’in, Muski’nin, doğalgazın. Bunlar bitmeden üstyapıya geçmemiz, masraf açısından kaldırılamaz, gereği de yok” dedi.

Bu süre içinde kırsal mahallelerdeki çalışmalara yöneldiklerini belirten Başkan Tokat, Milas’ın en fazla kırsal mahalleye sahip olan ülkemizin ilk 10 ilçesi içinde olduğunu belirterek şunları söyledi: “Milas’ın en küçük köyünde bile hizmetimiz var. En küçük çalışma alanımız 10 bin metrekare. Valilikten köylere bin metrekare, iki bin metre kare parke geliyor. Bir sürü de reklamı yapılıyor. Ama biz işin şatafatında değiliz. Biz daha fazla yapmamıza rağmen reklamını yapmıyoruz. Dağ köylerimizde 40-50 bin metrekare işler yaptık. Biz bunu görev olarak görüyor ve yapıyoruz. Bize oy versin vermesin, hepsinin ihtiyacını karşılıyoruz. Bizim böyle bir kıstasımız yok. Bizim kıstasımız vatandaşa hizmet.

Büyükşehir ise ilçemizde önemli bütçeli yatırımlar yapıyor. Ve bu yatırımlar çok çok önemli. Ama topluma yansıması konusunda farklı görüşler çıkıyor. Çünkü bunlar, çöp, arıtma, içme suyu, vb. Gibi altyapı yatırımları ve çok büyük bütçeli işler.” 

Yapılan son seçimlerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Başkan Tokat, kendisinin bu seçimde de partisinin en fazla çalışanlarından biri olduğunu belirterek, sadece Milas’ta değil, Muğla’nın diğer ilçeleri ve partinin görevlendirdiği Türkiye’nin başka noktalarında da çalışmalar yaptığını belirterek, şunları söyledi:

“Seçimler sonucunda çıkan sonuca göre ülkemiz,  Ortadoğu ikliminde yaşayan, bunu hücrelerinin en derin noktalarına kadar hisseden bir ülke olarak yaşayacak. Laiklik daha da tehdit altında olacak, yoksulluk daha da artacak. Türk parası pul değil pul pul olacak. Bu seçimde CHP değil ülke olarak kaybettik. Buna çok üzülüyoruz.

Her şeyi anlatıyoruz. Türkiye’de bu cehalet olduğu sürece bu böyle devam edecek. Yoksulluğu bitirmek yerine onu kullanmak ve korku iklimi. Özgürlüklerin kullanılması konusunda da çok ciddi sorunlar var. Ön yargılar üzerine siyaset kültürü oluşturulmuş durumda ülkemizde. İnsanların yıllardan beri kandırıldığı süreçteyiz. En büyük iktidar ayaklarından birisi taassup. Bugün insanları daha dindar yaparak, bilimden uzaklaştırılarak iyi bir dünya kurulacağı sanılıyor. Ortadoğu bağnazlığına ve karanlığa gömülmüş durumdayız.

Seçilenler rol modeldir. Ben çok fazla kitap okuyan birisiyim. Cumhurbaşkanımız kitap okumaz. Bir rol model olarak benim gençlere ve çocuklara yol gösterici olmam lazım. Atatürk çok güzel bir rol model. Savaş alanında bile kitap okumuş. Her noktada topluma her zaman rol model olmuştur.

35 yıldır Milas’ta siyasetin içerisindeyim. Her zaman insanlara hayrı olan, olayları insanları ön plana çıkarmaya çalıştık. Her iki referandumda da Milas’ın tamamında çalışma yaptım. Ve avukat kimliğimle yaptım bu ziyaretleri. Tüm bilgilerimi de bu ziyaretler sırasında paylaştım. Ama insanlarımız yine de doğruyu görmüyor, görmekte zorlanıyor. Terör örgütü konusunda da öyle. Kendilerinin yapmış olduğu görüşmeler, çalışmalar ortada iken seçim sürecinde bizi terör örgütleriyle ilişkimiz var diyerek ön plana attılar. Tüm terör örgütleriyle görüşenler onlar. HÜDAPAR terör örgütü değil ise Gaffar Okan şehit değil demektir. Mitinglerinde Türk bayrağı yoktu. Aynı PKK gibi terör örgütü ama bunlar gerici ve infaz örgütü. PKK bu bölgede olan bir örgüt Hizbullah dünyaya yayılmış bir örgüt. Şimdi neredeler bunlar mecliste. Halkımıza anlattık bunları ama Türkiye’deki cehalet, yoksulluk, korku, ön yargı ve taassubu yenmedikten sonra ne kadar iyi şeyler söylerseniz söyleyin bir şey değişmeyecektir. Ülkemize 10 milyona yakın sığınmacı dolduruldu, önümüzdeki 5 yıl içinde bu 30 milyonlara ulaşacak. Bunun nasıl bir tehlike olduğunu ne yazık ki anlatamadık vatandaşlarımıza.”

Yeni kaymakamlık binası ve yıkılan alanın Atapark’a katılması konusundaki sorumuza ise, “Yeni hükümet konağı ile ilgili süreç tam sonuçlanmadıktan sonra Atapark’taki alanla ilgili de net bir adım atılamıyor. Belirlenen alanda imarla ilgili ve Milli Eğitim’den kaynaklanan sorunlar çözüldükten sonra bu konuda bazı gelişmeler olabilir. Kaymakamımız konuyla yakından ilgileniyor” dedi.

Ticaret Odası Lokali ve Esentepe’nin önümüzdeki hafta açılacağını, personel alımının tamamlandığını belirten Başkan Tokat, Milas Sanayisi’nin tıkanan durumuyla ilgili bir soruyla ilgili olarak da şunları söyledi:

“Milas Sanayi Sitesi ile ilgili çalışmalarımız var. Mevcut hali ömrünü tamamlamış durumda. İlk kuruluşunda 4 -5 caddelik bir kooperatifken şimdi büyük bir alan oldu ve şehrin içerisinde kaldı. Milas arsa üretimi, kentsel dönüşüme ihtiyaç duyuyor. Sanayi bakanlığı ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Milas’ın dışına, özellikle OSB’nin yakınında bir yere taşınmasını istiyoruz. Tabi bu bir planlama işi. İmar planlarında bu sanayi alanlarını işlettik. Aşmamız gereken birkaç nokta daha var. Yeni bir kooperatif oluşturup hak kaybı olmadan taşınabilmesi için halletmemiz gereken başka konular da var. Sanayi esnafımız ve ilgili odalarla da paylaştık. İşin başındayız ama OSB’nin yakınlarında yeni bir sanayi oluşturmak istiyoruz.”

MİLAS İÇİ TRAFİK SORUNU

Milas’ın içindeki trafik yoğunluğuyla ilgili olarak, ise “eski yerleşim alanlarında maalesef bu tür sorunlar var. Milas’ın önemli bir bölümü sit alanı. Üstelik ülkemizin araç sayısı çok yüksek ilçelerinden biriyiz. Otopark alanlarının oluşturulması ve kullanılması gerekiyor. Şehrin merkezinde böyle alanlar yok gibi. Okul bahçelerinin kullanılması önemli derecede yükü hafifletiyor” dedi.

BALAVCA

Başkan Tokat, kentin önemli sorunlarından Balavca çevresinin düzenlenmesi için, ODTÜ ile işbirliği içinde bir proje yarışması açtıklarını belirterek, “Ortaya çıkacak şartname ve oluşacak jüriye göre yıl sonuna doğru bir proje yarışması yapacağız. Konunun esas sorumlusu DSİ ama DSİ, MUSKİ’ye atıyor. Biz sadece peyzajdan sorumluyuz ama biran önce proje yapılması lazım. Bu konuda Ortadoğu teknik üniversitesine güveniyorum” dedi.

Başkan Tokat ayrıca, “2031 yılı UNESCO çalışmamız var. 4 üniversitenin danışmanlığında seri kültür mirası listesine girmek için bir proje hazırlayarak UNESCO’ya başvuracağız” dedi.

Başkan Tokat, dünkü fırtınalı havada, kamulaştırılması ve projesi yapılan Abdülaziz Ağa Konağı’nın çatısının bir kısmının da uçtuğunu belirterek, restorasyon projesinin Kurulun onayına sunulduğunu, onaydan sonra ihalesinin yapılarak, Başkanlık makamı olarak kullanılacağını belirtti.

KÜLTÜR MERKEZİ

Başkan Tokat, yapımı yılan hikayesine dönen Kültür Merkezi projesi ile ilgili soruya da, “Büyükşehir çevre yolunda bir alan aldı. Projesi yapılıyordu, ama henüz bir gelişme olmadı. Biz de Amfi tiyatro alanına bir Kültür Merkezi projesi yapmış, bunu askıya almıştık. Büyükşehir’in yapacağı Kültür Merkezi gecikirse, bizim projemizi de tekrar gündeme getirebiliriz” şeklinde cevap verdi.

GÜLLÜK ÇALIŞMA…

“Güllükteki çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Biraz gecikme oldu. En uygun zamanda başlandı. Sezon daha yeni başlıyor. Sezon yeni yeni başlarken çalışmalarımız bitmek üzere. Güllükteki çalışma bir çok insanın takip ettiği ve memnun eden bir çalışma. Burada gerekli incelemeleri yapıyoruz. Eksiklik ve yanlışlık bulduğumuz yerleri tamamlatıyoruz. Eksikler tamamlanmadıktan sonra kabul işlemini yapmayız. Arkadaşlarımız okullar kapanana kadar tespit edilen kimi eksiklikleri de tamamlayacaklar ve sezona yetiştirmiş olacağız” diyen Başkan Tokat, ekmek fiyatlarındaki artışın nasıl olduğu ve ‘Halk ekmek’ projesi düşünüp düşünmedikleri ile ilgili bir soru üzerine ise, “Fırıncılarımız kendileri yeni bir fiyat uygulamasına geçtiler. Fiyat konusunda belediyelerin belirleme yetkisi yok. Yetki odalara ait. Sadece bizlere görüş sorulur. Şu anda böyle bir durum yok. Sanırım odaların da almış olduğu bir karar yok. Fiili durum var, biz denetimlerimizi yapıyoruz, tutanaklarımızı tutuyoruz.  Türkiye’de bir tek ekmeğe zam gelmedi. Bir çok ürün seçimden sonra zamlandı. Fırınların da mutlaka hesap kitabı var. Ülkede her şey artarken bir şeylerin sabit kalmasını beklemek mümkün değil. Odalar da şu anda bu durum karşısında sıkışmış durumda. Hem üyeleri hem de siyasi baskı altındalar. Bazı ürünlerde 100’de yüze varan zamlar var. Aslında halk ekmeği uzun zamandan bu yana düşünüyorum. Kendi içimizde hazırlıklar da yaptık. Ülkemiz içerisindeki ekonomik şartlar vatandaşın alım gücünün düşmesi bizleri bu yönde çalışma yapmaya yönlendirdi. Sosyal proje olarak yeniden hayata geçirmeyi düşünüyoruz” dedi.