“Biat kültürünüz bize sökmez!”

Oktay ÇAYIRLI –

“Biat kültürünüz bize sökmez!”

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi gençler, basın açıklaması yaparak Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 18 Mart 2016 tarihinde kendi internet sayfasında ‘Taslak Öğretim Programları’ adı altında kamuoyunun görüş ve önerilerine sunduğu çalışmayı eleştirdi… Taslağın yayınlanma tarihinin bile manidar olduğuna dikkat çeken TGB’liler, “18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde bu taslağın yayınlanmasını da bir meydan okuma olarak görüyoruz” dediler…

TGB Milas İlçe Temsilciliği’nce Cuma günü saat 17 sıralarında Atapark’ta basın açıklaması düzenlenerek, MEB’nin yaptığı çalışma ve girişimler bir kez daha eleştirildi.

“Atatürk Gençliği Görev Başında” sloganları eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, hazırlanan basın açıklaması TGB Milas İlçe Başkanı Kazım Özbudun tarafından okundu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi.

“Sınavda başarısız olduğunu düşündüğü için Berrinlerin intihar ettiği, öğretmeni tarafından cinsel istismara uğradığı için Cansellerimizin canına kıydığı bugünlerde gericilik tekrardan hortlamaya başladı. İktidar, yıllardır yap - boz tahtasına çevirdiği eğitim sistemi üzerinde, bu sefer altından kalkamayacağı bir işe girişmekte. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 18 Mart 2016 tarihinde kendi internet sayfasında kamuoyunun görüş ve önerilerine sunarak, ‘Taslak Öğretim Programları’ başlığı altında bir kağıt parçası yayımladı. Yayınlama tarihleri bile niyetlerini ortaya koyuyor. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde bu taslağın yayınlanmasını da bir meydan okuma olarak görüyoruz. Kabulümüzdür!

Türk milletinin tarihi, emperyalizme atılan tokatlar tarihidir. Yedi düvelin geçemediği kalenin adı ise Çanakkale’dir. Çanakkale, tüm mazlum halkların umudur, birliğimiz harcıdır ve onurlu bir milletin doğuşudur. Mustafa Kemal’in emriyle ölüme koşan Çanakkale Şehitlerinin üstüne tüküreceği bu kağıt parçasına gereken muameleyi yapacağız.

 

Metnin özü: Milli Devlet

Düşmanlığı

Taslağın içeriğini daha ilk cümlelerinde açıklıyorlar. Yazıda, 19. yüzyılda ulus-devletin ortaya çıkmasından sonra eğitim kurumlarına verilen en önemli görevlerden birinin vatandaşlık bilinci olması ve bu nedenle tarih derslerine özel önem verildiğini söylüyorlar. Ardından devam ediyorlar, 20. yüzyılın ikinci yarısında ise liberal demokrasiye geçişle birlikte bu anlayışın değişmesi gerektiğini yazmışlar.

Küresel emperyalizmin buyrukları doğrultusunda, milli devlete savaş açanlar, artık vatandaşlık bilincinin geliştirilmesine yönelik gayretlere ihtiyaç kalmadığını; tarihte gerçekte neler olduğunun bilinmesine de gerek olmadığını söylemektedir.

Batı Güdümlü Taslak 20. yüzyılın başında yediği tokadın acısını bir türlü unutamayan emperyalizmin baştemsilcisi İngiltere’nin bir parlamenteri Andrew Duff; ‘resmi dairelerden Atatürk’ün resimlerini kaldırın’ buyruğu vermişti.

Avrupa Parlamentosu’nun Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenteri Arie Ostlander; ‘Kemalizm, Türkiye’nin Avrupa Birliği önündeki en büyük engeldir’ demişti.

İsveç’in İstanbul Başkonsolosu Ingmar Karlsson, 28 Eylül 2005 tarihinde İsveç Radyosu’nda, ‘Kemalizm’in muhafazakarlık olduğunu’ söylemişti.

Avrupa Birliği Türkiye masası şefi Karen Fogg ‘Türk gençliğini kimliksizleştirmekten, bunun için ülkeyi Atatürk’ten ve Atatürkçülerden kurtarmaktan’ söz ediyordu. Bu taslak tam da Duff’ların, Arie’lerin, Karlsson’ların, Karen Fogg’ların hayalidir. Türk gençliğini kimliksizleştirmek için kaleme alınmıştır.

 

Atatürksüz Tarih Rezaleti

Bu taslağın hiçbir yerinde Mustafa Kemal Atatürk ismi geçmemektedir. Kurtuluş Savaşı, işgal, bağımsızlık gibi terimlerin yerine Batı zoruyla ıslahatlar denmektedir. Türk milleti yerine Osmanlı milleti, ümmeti gibi kavramlar geçmektedir. Türkiye Cumhuriyeti yerine rejim değişikliği ve Cumhuriyet Türkiyesi ibareleri kullanılmaktadır. Pozitif bilim yerine metafizik öğelere yer vermiştir. Metnin tamamında ‘Türk, Türkiye ve Dünya Tarihi’, ‘Türkiye Tarihi’ ifadeleri kullanılarak Osmanlı Tarihi ile birleştirilmeye çalışılmıştır. ‘Türkiye tarihi’ ifadesinin doğrusu, ‘Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’dir. Türkiye’nin sınırları Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, Cumhuriyetle belirlenmiştir. Cumhuriyetten önce Türkiye diye bir ülke olmadığını bilmeyecek cahiller tarafından bu taslak kaleme alınmıştır.

 

Türk’süz Anayasacıların

Atatürk’süz Tarih Kitabı

Nasıl ki devletimizi bölünmeye götürecek Türk’süz, Atatürk’süz anayasayı hazırlıyorlar, şimdi de bu taslakla Türk gençliğini kimliksizleştirme ve milli devletimizi bölme gayretine giriyorlar.

Bizler emperyalizmle birleşen gericiliğe karşı eylemli savaş açıyoruz. Milletimizi; şeyhlerin, dervişlerin, marabaların, cemaatlerin, tarikatların kölesi yapmaya kalkanlara karşı, cumhuriyet yurttaşı bilinciyle mücadele edeceğiz. Biat kültürünüz bize sökmez! Biz hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen bir nesiliz. Aksini yaratmaya kalkanlara geçit vermeyeceğiz!

Bugün yaptığımız açıklamadan sonra bu mücadeleyi, liselerimize, üniversitelerimize, Türkiye’nin dört bir tarafına taşıyacağız. Yüreğimizden ve bilincimizden silemediğiniz Atatürk’ü tarih kitaplarından da sildirmeyeceğiz.”

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık