Bir güzellik daha
Yaşarken / Hüseyin Serin 25 Şubat Salı günü CHP Milas İlçe Seçim Bürosunun açılışı vardı

Yaşarken / Hüseyin Serin
25 Şubat Salı günü CHP Milas İlçe Seçim Bürosunun açılışı vardı. Saat on bir otuzda evin kapısını bile kilitlemeden, poyrazı yelkenlere doldurup ‘Vira Menteşe Caddesi’ne komutuyla kendimi 1. Gümüşkesen Camii önünde buluverdim. Burası aynı zamanda dört yol ağzı ve Menteşe Caddesinin başlangıcıdır.
Nedense kalabalık gözümde büyüdü yürürken, "Seçim Bürosunun Salı günü yapılıyor olmasının da (Milas’ın meşhur Salı Pazarının) etkisiyle mi acaba bunca kalabalık" demekten kendimi alamadım. Kalabalıklar kendilerinden emin göründü bana. Yürürken, merhabalara yanıt vermekten yoruldum desem yalan olmaz. Seçim Bürosuna yaklaştıkça alkışlar, sallanan bayraklar Milas’ın seçim havasına girdiğinin bir göstergesiydi.
Sevgili meslektaşım, köylüm CHP İlçe Başkanı Suat Özcan’ın mikrofonu eline almasıyla şov başladı desem yanlış olmaz. Birlik, beraberlik, insanca bir yönetim isteniyordu. Herkesin fikrini özgürce savunabileceği, konuşabileceği, tartışabileceği. Sevgili meslektaşım Suat Özcan da bu yerel seçimlerin bir milat olduğunu, olacağını dile getirdi. Bu arada değerli milletvekilimiz, mahalle ve lise arkadaşım Tolga Çandar’ı görüverdim az ötemde. Öpüştük, koklaştık ayak üstü. "Hazır mıyız" dedi. ‘Hazırız’ dedim, dediler. Kalabalık bir kıvılcım mı istiyordu ne? İnsanların boğazlarına kadar dolu olduklarını görmemek için kör olmak mı gerekiyor?
Sonra, Sühely Batum çıkıyor kürsüye. Kitleler kıpır kıpır kaynıyor. Karşı balkondaki Gazilerin onore edilmelerindeki sevinç görülmeye değer. Milas, seçim havasını çoktan koklamış olduğunu hissettiriyordu lafın doğrusu. Kararlılığın boyu sürekli yükselirken. Özellikle açık fark söylemi, oradaki kitlelere tavan yaptırdı. Kararlıydı kitleler. Şimdiye değin görülmediği kadar kararlı, azimli.
Ve sayın Başkan Muhammet Tokat kürsüye çıktığında, kitlelerin gözlerindeki ışık ile başkanın gözlerindeki ışığın çakıştığını gördüm. Bugüne değin ayrım yapmadığını, göreve başladığında hizmet edeceği on üç mahalle olduğunu şimdiyse buna yüz on dört mahalle daha eklendiğini ve her yere eriştiklerini, eşit hizmet eşit yaklaşım içinde olduklarını, işçinin emekçinin tüm çalışanların yanında olduklarını, olacaklarını; Milasımızın, Muğlanın büyükşehir yapılanmasından hak ettiği payı almasının gerekliliğini, ülkemize karanlıkların yakışmadığını, otuz mart yerel seçimlerinin ülkemiz için önemini vurgularken, konuşması yer yer alkışlarla kesildi. Oy verirken aklınıza ve vicdanınıza danışın mesajı orada bulunan kalabalığa yetti de arttı bile. Bu arada sevgili Pelin kardeşim tabletle çekim yapmaktan yoruldu sanırım. Fakat yüzünde küçücük bile olsa o yorgunluğun izini göremedim.
‘Işıklar ülkesi Milas’ için Muhammet Tokat diyordu kitle. Uygar bir kent için. Sanat için, edebiyat için, insanlık için Muhammet Tokat.
Biz; Milaslılar olarak karanlıkları sevmeyiz, taa ezelden beri. Çünkü biz ışıklar ülkesiyiz. Yüreğimiz güzelliklere açıktır her daim. Sevecenizdir, sevdalıyızdır. Yüreğimizle yürürüz, aşarız zorlukları. Yine, yine aşacağız. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Startı Milas’ta verdi kitle.
Sözlerimi, Adonis’ten dizelerle ...
"Ateş ve rüzgarı beraber taşır benim memleketim"
"Şarkısını söyleyeceğiz
Bu kapıdan çıkan zamanın
Bizi kaybeden – rüzgar anahtarımız olacak
Yangının yatağının değil
Aşkımız elleri arasına katacak…"
" Bütün yaralar
Bizim yüzümüzde açan birer güldür…"
Diyerek bitireyim…
(25.2.2014)





