Bodrum’da ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ buluşması ve mesajlar

ÖNDER Haber - Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Bodrum’da görev yapan gazetecilerle Trafo Bodrum Ali Hakan Aykan Kültür Merkezi'nde bir araya geldi

Bodrum’da ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ buluşması ve mesajlar
  • 13 January 2015, Tuesday 7:45
ÖNDER Haber - Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Bodrum’da görev yapan gazetecilerle Trafo Bodrum Ali Hakan Aykan Kültür Merkezi'nde bir araya geldi. Bodrum Belediyesi Basın Bürosundan verilen bilgiye göre, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Bodrum Belediyesi tarafından bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Bodrum Belediye Başkanı Başkan Mehmet Kocadon, Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Taner Uslu, Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Hasan Kablı, bazı Bodrum Belediyesi Meclis Üyeleri ve Bodrum'da görev yapan yerel ve ulusal basın mensupları katıldı. Saldırıları huzurlarınızda kınamak istiyorum Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, gecede yaptığı konuşmada; "Gerçekten bu akşam böyle bir ortamda olmaktan son derece memnunum. Arkadaşlara da onu ifade ettim; ‘Bu akşam burada uzun zamandır hissetmediğim huzuru ve dinlenmeyi buluyorum’ dedim. Bana bu güzel enerjiyi verdiğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Özellikle köşe yazısı yazdığı için, karikatür çizdiği için saldırıya uğrayanlara, bütün dünyadaki gazeteci kardeşlerim adına onlara başsağlığı diliyorum ve ailelerine sabır diliyorum. Yapılan bu saldırıları huzurlarınızda kınamak istiyorum. Biz yöneticiler, bazen göremiyoruz ve duyamıyoruz ama bu köşe yazarlarının sayesinde, yazdıklarınız sayesinde, o karikatürleri çizenler sayesinde neler yaptığımızı görüyoruz. Özellikle basın, zaman zaman özgürlüğünü yitirse de bugün karşımda duran yerel basının özgürlüğünü asla yitirmeyeceğine inanan bir yerel yöneticiyim. Çünkü onların patronları kendileridir. Onun için bugün burada kendimi çok huzurlu, çok güvende hissediyorum ve sizlerle birlikte olmaktan da son derece mutluyum. Tabii ki yanlışlarımız varsa onları da yazacaksınız, çizeceksiniz. Güzel şeylerimiz varsa onları da yazacaksınız. Güzel yazılınca sevip de kötü yazılınca niye sevmiyoruz sizi arkadaşlar? Yok, böyle bir şey" dedi Eleştirilmekten korkuyorsan yönetici olma Kocadon, konuşmasının devamında, "Sizler halkın doğru bilgiyi almasını sağlayan, ender insanlarsınız. Ben hep demişimdir; ‘Eleştirilmekten korkuyorsan, yönetici olma kardeşim.’ Eleştirilmek bunun doğasında var. Seni seven kadar sevmeyen de var. Senin aldığın kararı beğenen kadar beğenmeyen de var. İşte basın; bunun hangisinin doğru olduğunu, kamuoyu önünde yapmış olduğu araştırmalarda bizim önümüze verebiliyor ve bakın bugüne kadar basındaki arkadaşlarımla hep beraberiz. Ben belki de Türkiye genelinde en çabuk ulaşılabilen yerel yöneticilerden biri olduğuma kendim de inanıyorum. Ne zaman arasanız hep yanınızdayım. Şimdi sizler güzel yazınca iyisiniz de, kötü yazınca kötü olacaksınız? Hayır arkadaşlar ben bunu kabul etmiyorum. İnsanların hataları da olabilir, güzellikleri de olabilir. Önemli olan hatalarıyla, güzellikleriyle hep beraber bir mozaik oluşturmaktır, kucaklaşmaktır. Basın, -bir defa daha burada bunu gururla söylüyorum- bir yöneticinin hem kulağıdır, hem gözüdür. Onun için sizlerin, çalışan bütün basın mensuplarının bu güzel gününü kutlarken, sevgi ve saygılarımı şükranlarımla sunuyorum. İyi ki varsınız arkadaşlar" dedi. Bugün bizim bayramımız Buluşmada daha sonra bazı gazeteciler konuşmalar yaptı. Gazeteci Fatih Bozoğlu, gazetecilerin toplumun gözü kulağı olduğunu ifade ederek "… Bizler halkın sesi, demokrasinin olmazsa olmazlarıyız. Kimine göre yargısız infazcıları, hatta ‘kör olmayasıcalar’ıyız. Kimine göre halkın hak ve menfaatlerinin savunucuları, idolleri, yürekli kahramanları, içinizden birileri, içimizden birileriyiz. Üzülerek söylüyorum; bazılarımız birilerinin borazancıları, iş bitiricileri, ihale takipçileri hatta savunma bakanları, mezar kazıcıları, ortalık karıştırıcıları, yandaşı, candaşı, dövüleni, vurulanı, öldürüleni ve öldürülecek olanı... Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Bugün bizim bayramımız. Basın emekçisi meslektaşlarıma, buradaki herkese kutlu olsun" şeklinde konuştu. Basına uzanan ellerin kırılmasını diliyorum Gazeteci Zeki Özkeskin de Başkan Kocadon'a bu sene de kendilerini bir araya getirdiği için teşekkür ederek; "Biz yaklaşık bundan yirmi küsur yıl önce Bodrum'da gazetecilik yaptığımız yıllarda sevgili kardeşim Yaşar, rahmetli Aybars, rahmetli İsmet ve Aydın Dikmen arkadaşımız ve Ender Uslu ile toplam 8-10 kişiydik. Şimdi baktığımda 50-60'lara varan sayılara ulaşmışız. Bu, basınımızın ne kadar geliştiğinin bir göstergesidir. Ben, aramızda olmayan kardeşlerimizi rahmetle anıyorum ve hem ülkemizde, hem dünyada basına uzanan ellerin kırılmasını diliyorum. Sizlerin de bundan sonra daha özgür yazılarınızı yazabilmenizi diliyorum" dedi. Muhalefet yaptığı için kapatıldı Gazeteci Yaşar Anter ise ,"Biraz önce değerli Başkanım Mehmet Kocadon çok güzel söyledi; ‘Bodrum'da böyle gazeteciler olmasından gurur duyuyorum, çok şanslıyım’ dedi. Biz de çok şanslıyız gazeteciler olarak, Zeki ağabey de söyledi; bizler 8-10'duk bugün 50-60 kişiyiz. Bunda, Sayın Kocadon ve Bodrum'da belediye başkanlığı yapan büyüklerimizin de çok büyük emeği var. Sadece bugün için söylüyorum. Bir yerel matbaa, gazeteci muhalefet yaptığı için kapatıldı arkadaşlar. Bodrum'un değerini, Bodrum'da gazetecilik yapmanın değerini bilmemiz lazım. Bugüne gelmemizde, Bodrum'da yerel ve ulusal basının emeği var. Özellikle ulusal basınla birlikte Bodrum'un sesini tüm dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Bodrum zaten bir marka oldu ama biz sadece bir köprüyüz. Belediye başkanları, kaymakamlar, valiler burada çok etkili. Emeği geçen, gazetecilere destek veren, her türlü eleştiriyi büyük bir olgunlukla karşılayan Sayın Kocadon ve diğer belediye başkanları ile yerel yöneticilere de -ki bundan önce de on belediyemiz, on belediye başkanımız vardı ve onların hakkında da çok ağır yazılar yazdığımız oldu, ama hiçbir zaman ters ve olumsuz tepki almadık. Bodrum basını bugünlere geldiyse inanın, yerel yöneticilerin çok büyük emeği ve desteği var- teşekkür ediyorum" diye konuştu. Asla işimizden mesleğimizden ödün vermedik Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Basın Yayın ve Medya Tasarım Birimi Sorumlusu, gazeteci Fikret Hıdır da, gazetecilerin ödün vermeden çalıştığını ifade ederek, "Bodrum’a ilk geldiğimde çok korktum. Hatta birçok kez de kayboldum. Ajans muhabiri olarak geldim, çok uzun yıllar da ajans muhabiri olarak çalıştım. Yapılan haberler, sisteme yol gösteriyor ve eleştiriler doğruyu bulmayı sağlıyor. Yerelde basının şartları çok ağırdır. Birçok arkadaşımız zor şartlarda bu görevi yapıyor, zaman zaman saldırılara maruz kalıyor. En çok Yaşar ağabey maruz kalıyor bu saldırılara. Ajans muhabiri olmanın gereklerinden biri, ama Bodrum'daki renk, Bodrum'daki doku Türkiye'nin hiçbir yerinde yok. Türkiye'nin yarısında görev yaptım Bodrum'a gelmeden önce. Bodrum'da aldığım keyfi hiçbir yerde almadım. Bodrum'da ajans muhabiriyken izin yapmak için de uğraşmadım. Yazları uyuyamadık günlerce, ama asla işimizden mesleğimizden ödün vermedik. Bugün, bu ödünü vermeyenlerin günü, gününüz kutlu olsun" dedi.   Mesajlar … Mesajlar … Bu arada, dünkü gazetemizin yayına hazılanması sonrasında Haber Merkezimize ulaşan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili mesajlar ise şöyle … CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir: Ülkemizde ne basın özgürlüğünden ne de basının tarafsızlığından söz edebilmek mümkün değildir. Özellikle AKP iktidarında, basın emekçilerinin hakları ellerinden alınmış, baskı ve sansüre uğratılmışlardır. AKP Hükümeti, iktidara geldiği 2002 yılından bugüne 1863 gazeteci işinden çıkarılmıştır. 12 yıl boyunca AKP gazetecilerin kalemini kırmıştır. Üstelik 12 yıl boyunca işten çıkarılan gazetecilerin % 90’ı ustalık döneminde çıkarılmıştır. Kuşkusuz, bu sadece buzdağının görünen kısmı. Bu sayı her geçen gün artmaya devam ediyor. Gazetecilere yönelik sayısız hakaretler, tehditler, davalar bu dönemde olmuştur. Üst düzey gazetecilere doğrudan gönderilen talimatlar ile medyaya sansür uygulanmış, ayar verilmiştir. Kitaba bomba, gazeteciye terörist denmiştir. 8 gazete aynı manşetle çıkmıştır. Gazeteciler kovulduklarını, cezaevine girdiklerinde öğrenmiştir. Gazeteciler kovulduklarını ya twitterdan ya da canlı yayındayken öğrenmiştir. Basın mensuplarıyla basına kapalı toplantı yapılmıştır. Basın alanında çalışan emekçiler, hükümetin kurdurduğu sendikaya zorla üye yapılmıştır. Bu dönemde ayrıca 2009’da % 21 olan sendikalı basın emekçisi sayısı, 2014’te % 4,7’ye düşürülmüştür. Bir gazeteci, televizyon programında bir gazetede yer alan yazı dizisini önerdiği için ceza almıştır. Özgürce soru sorması engellenen, haber izlemeleri kısıtlanan veya engellenen gazetecilerin her açıdan mutlak koruma altında olması, halkımızın "doğru haber alma hakkını" kullanabilmesi açısından da acil zorunluluk haline gelmiştir. Bugün, hükümetin yarattığı yandaş medya aracılığıyla, kişilik hakkı ihlallerine kadar varan niteliksiz yayıncılık, halktan bilgi saklanması, bilgi kirliliği, siyasi iktidarların ya da çeşitli çıkar çevrelerinin amaçları doğrultusunda yapılan yayınlar, yanıltıcı ve yönlendirici habercilik söz konusudur. AKP’nin tüm engelleme ve baskılarına rağmen, sayıları az da olsa, korkusuz ve dürüst yayıncılık yapan kuruluşlar ve gazeteciler umudumuzdur. Gazetecilerin işten çıkarıldığı, tutuklandığı böylesi bir dönemde, her türlü zorluğa rağmen, halka doğru ve tarafsız haber vermeyi, kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirme amaç edinmiş emekçi basın mensubu arkadaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlarım. AKP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden Ülkemizin geleceği ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde çalışarak halkın haber  alma hakkını sağlayan ve toplumun genel talep ve görüşlerini kamuoyuna yansıtma görevini üstlenen basın mensuplarımız bu yönüyle milletin duygularına tercüman, düşüncelerine ses olmaktadırlar. İletişim ve etkileşim sürecinin belirleyici olduğu günümüzde gazetecilik, insanlara haber ve bilgi akışı sağlama gibi çok yönlü ve önemli bir misyon yüklenmiştir. Basın kuruluşları ve basın çalışanları görevlerini yaparken hukukun evrensel ilkeleri yanında, basın meslek kuralları, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, eleştiri sınırlarını aşmadan, doğru, tarafsız bir şekilde hızlı ve objektif habercilik anlayışı ile yüklendikleri bu misyonu layıkıyla yerine getirerek kamu vicdanını aydınlatacağına inanıyorum. Bilginin elde edilmesi ve kitlelere ulaştırılmasında doğru, tarafsız ve hızlı haber iletmeyi ilke edinen basın yayın organları içerisindeki bütün çalışanların 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlar, yaşamlarında başarılar diler, selam ve saygılarımı sunarım. Milas ve Muğla Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Murat Yazar: Zor şartlarda iletişim görevi yapan, düşünceleri ve yorumları ile toplumu bilgilendiren, demokrasinin güçlenmesine her zaman katkıda bulunan, kentlerin, ülkenin ve dünyanın sorunlarını gündeme taşıyarak idarecilerin çalışmalarına yardımcı olan, her türlü koşulda, tüm güçlüklere karşın özveriyle görevini yerine getiren Basın çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlar, sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim. Komünist Parti Muğla İl Örgütü: "Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin" 4 Ocak 1961’de basın emekçileri lehine bir yasanın kabul edilmesi sonrası yaşananlar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne giden yolu açacaktı. Çıkan bu yasanın ardından 9 gazete patronu, yasanın geri çekilmesi talebiyle 3 gün gazete çıkarmayacaklarını açıkladı. Kimler yoktu gazeteler arasında. Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah. Hepsi ayrı siyasi duruşlara sahip gazeteler, iş çalışanın haklarının genişlemesine gelince ortak hareket ediyorlardı. Çünkü patronların asıl amacı hep kâr olmuştu. İstanbul Gazeteciler Sendikası da bu duruma karşı harekete geçti ve ‘Simidimiz ve hürriyetimiz için’ diyerek yürüyüş gerçekleştirdi. Bugün gelinen noktada gazetecilerin durumu o yıllara göre bile daha berbat. Sendikalılık neredeyse yok, taşeronlaşma olağanlaştı, iş güvencesi patronun iki dudağının arasında, toplu işten çıkarmalar her yerde. Memleketimizde, gazetecilik faaliyeti yüzünden terörist ilan edilen, yaptıkları haberler suç delili olarak kullanılan, yıllarını sırf yazdığı köşe yazısı nedeniyle hapislerde geçiren yüzlerce gazeteci var. Belki de her şeyden kötüsü, ‘Alo Fatih’ yöntemiyle, halkın yanında değil, egemenlerin yanında yer alan onlarca ‘gazetecimiz’ var artık. Oysa biz biliyoruz ki ‘Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin, boyun eğeceksen gazeteciyim demeyeceksin.’ Paranın saltanatının, patronun baskısının kalmadığı, özgürlüğün, emeğin ve insanca bir mesleğin hüküm sürdüğü yıllar umuduyla, tüm gazetecilerin ‘Çalışan Gazeteciler Gününü’ kutlarız.  
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık