BOZKURT’U KURTARMAK

BOZKURT’U KURTARMAK

ABDULLAH GÜRGÜN'ün yazısı

     Merih’siz oynayan Türkiye, Hollanda karşısında 2-1 yenilerek EURO 24’e veda etti.

     Takımımızın çeyrek finale yükseldiği Avusturya maçında 2 gol atan milli futbolcumuz Merih Demiral sevincini bozkurt işareti yaparak gösterdiği için UEFA tarafından “sportif olmayan gösteri” yapmak suçuyla iki maça çıkma yasağıyla cezalandırıldı.

     Ayağımıza çelme takıldı.

     “BOZKURT” = FAŞİST

     UEFA’nın kararında bizim de katkımız var.

Şöyle ki:

     1970’li yıllarda MHP’nin bozkurtlarının neler yaptıklarını elimizden geldiğince anlattık. Aydınlık Gazetesi MHP kamplarını, MHP militanlarından Ömer Tanlak ve Ali Yurtarslan’ın itiraflarını yayınladı. Ali Yurtarslan’ı yurtdışına çıkardık. Danimarka’ya sığınmasına yardım ettik. MHP ve bozkurtlarının neler yaptıklarını anlattık.

     Sadece biz de değil, faşizme karşı mücadele eden tüm sol, MHP’ye karşı olan herkes Avrupa kamuoyunu MHP ve Bozkurtlar hakkında bilgilendirdi.

     Avrupalının gözünde artık Türkeş ile Hitler, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (Naziler) ve Hitlerjugend(Hitler Gençliği) ile Bozkurtlar aynı şeylerdi. O nedenle Nazilerin kollarını dimdik avuç yere bakar şekilde uzatarak verdikleri selamla Bozkurtların başparmakla orta ve yüzük parmağını birleştirip elini bir bozkurt başına benzeterek verdikleri selam da aynı şeydi onların gözünde.

ANLAMI: BEN TÜRKÜM

     Oysa bunların birbiriyle hiç ilgisi yok. Ne var ki, o sıralarda, benim bildiğim kadarıyla, hiç kimse Bozkurt işaretinin, Türklerin Bozkurt efsanelerine dayandığını, 6. Yüzyılda Çin’de bile bu işaretin görüldüğünü, Hun, Kıpçak, Peçenek vb Sibirya Türklerinden Avrupa Gagavuz Türklerine, İran Türklerine dek “Ben Türküm” anlamında kullanıldığını açıklamadı. O işaretin faşistlere, ya da herhangi bir siyasi harekete ait olamayacağını söylemedi.

BOZKURT FAŞİSTLERE BIRAKILIR MI?

     Merih Demiral’ın sevinçle yaptığı Bozkurt işaretiyle karışan ortalıkla birlikte benim kafam da karıştı.

     Yurtiçinde ve dışında hararetli bir tartışma başladı. Nasreddin Hoca misali, kimi dinlesem ona hak veresim geliyor.

     Bir kanat bunun MHP’nin faşistlerine ait olduğunu belirterek eleştiriyor, yeriyor, kınıyor, kızıyor; verip veriştiriyor.

     Öyle ya, yıllar boyu ülkenin en değerli insanlarını öldüren bir hareketle bütünleşmiş bir işaret söz konusu...

     Haklılar.

     Diğerleri bu işaretin tüm Türklere ait olduğunu belirterek futbolcumuzu savunuyor.

     Bozkurt’un hem Türklerin ulusal değerlerinden biri hem de tüm dünyadaki diğer Türk kökenli ulusların da benimsemiş olduğu bir değer olduğunu anlatıyor. Ulusal değerlerimize, tarihimize, dilimize, istiklal marşımıza, bayrağımıza sahip çıktığımız gibi efsanelerimize ve kuşkusuz Bozkurt’a da sahip çıkmamız gerektiğini vurguluyor.

     Onlar da haklılar.

     Nasreddin Hoca’ya “Her ikisi de haklı olur mu hocam?” demişler. “Siz de haklısınız” demiş.

     Konu hakkında biraz beyin jimnastiği yapalım.

DİĞER KÜLTÜRLERDE DE VAR

     Avrupa’da iki yüz kadar isimle anılan baba tanrı Oden’in yanında iki kurt ve iki kuzgun vardır.

     İtalyanların iki bebeği emziren kurt resmi Roma futbol takımının da armasıdır.

     Bozkurt’u MHP simge olarak kullanıyor olsa bile MHP ile özdeşleştirilemeyecek, kadim bir Türk sembolüdür. Tüm ulusal değerler öyle.

     Ben sağ yumruğumu kaldırarak coşkumu ifade etmeyi yeğlerim ama örneğin Kemal Kılıçdaroğlu bu işareti yaptı diye hiç de faşistlik yaptığını iddia etmem. Türkçü de değildir. Tam tersine bana göre Kürtçüdür. CHP’yi Kürtçülere teslim eden adamdır. Obama da bu işareti yaptı. ABD Eski başkanı Bozkurt işaretiyle MHP’li faşist olmadı.

     Bana kalırsa zararın neresinden dönersek kardır. Türk kültürüne ait Bozkurt’u resim ve sembolleriyle Türk kültürünün bir parçası olarak milletin, Türk Dünyası’nın bir değeri olarak görmeli, benimsemeliyiz.

     MHP, gençlik örgütleri gelir geçer ama Türklük ve Türk değerleri kalıcıdır.

GAMALI HAÇ HİTLER’İN Mİ

     Başka örnek...

     1977 yılı Stockholm Üniversitesi’ne gidiyorum. Bir akşam salonun birinden “Hah! Huh! Pat! Küt!” sesler geliyor. Açık kapıdan girdim, baktım birileri savunma antrenmanı yapıyor. Ben de 1967/68 yıllarında Ankara’da Judo çalışmıştım. Bu değişik bir şeydi ama hoşuma gitti. Hocayla konuştum, Yunan bir genç idi. Türk olduğumu söyledim, Hemen ahbap olduk. Sporun adı Shironji Kempo imiş. Japonya’da bayağı çalışan varmış. Ben de başladım, hah, huh, pat, küt etmeye...

     Gayet güzel gidiyoruz.

     Aradan yedi sekiz ay geçti. Bir gün gene antrenmana geldiğimizde bir Japon vardı salonda. Herkes gelip de yerlerimize geçtiğimizde Yunan antrenörümüz ilk kez gördüğümüz Japon ile tanıştırdı. Yeni çalıştırıcımız o olacakmış. Taa Japonya’dan bizim için gelmiş. Memnun olduk.

     Devam ediyoruz. Her şey güzel...

     Birgün bize antrenman giysilerimize takmamız için üzerinde gamalı haç işareti olan rozetler getirdi. Bunlar okulun sembolüymüş. Yakamıza takacakmışız. Ben “takmam” dedim.

     “Niye?”

     “Nazi işaretini niye takayım? Faşist miyim, Nazist miyim?”

     Çalıştırıcımız sakin sakin bu işaretin aslında iyiliği, sevgiyi, gücü temsil ettiğini, Avrupa’dan önce Asya’da var olduğunu, Amerika ve hatta Afrika’da  da kullanıldığını anlattı. Kendi okullarında da bu gamalı haçın bir çizgisinin sevgi diğerinin güç olduğunu açıkladı. Ama o sıralar böyle şeylere kırmızı görmüş boğalar gibi kızdığımızdan bıraktım o canım güzelim savunma sanatını.

     Çok sonraları öğrendim ki, bu işaret bizim “Oz tamgası” ya da “Çarkı felek” dediğimiz işaret imiş. Troya’da da bulunmuş. Schliman oralarda çalıştı ya Hitler de Grek/Helen aşkıyla ve Troya’yı Grek/Helen zannettiğinden olacak, kapmış bu sembolü.

     Bu işaret bizim Milas’ta 1390 - 1402  yılları arasında inşa edilmiş olan Firuz Bey Camii (Kurşunlu Cami) giriş kapısının üstüne kocaman nakşedilmiş. Milas Müzesi’ndeki bir kabartmada da dört tane birden var. Şimdi biz Milaslılar da mı Nazi olduk?

     Ozan sözü Oz’dan geliyormuş. Yaşam döngüsü... "Ozan", "baksı", "kam" "şaman" Döne döne arşa eriyor, hayat ağacının tepesindeki Ülgen’e ulaşıyor.

     Saz ozanları da sazları ile dinleyenleri ‘oz’laştırıyor. Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre gibi aşk ateşiyle yananlar Anadolu tasavvufunda yaradana öyle ulaşmaya çalışıyorlar.

     Bu nedenle saz şairlerine OZAN deniliyor.

‘Oz’laşarak, (Aşk ateşiyle yanarak) yaradana ulaşmaya çabalıyorlar.

V (Victory) YAPSAYDI?

     Futbolcumuz V yapsaydı “Sen İngiliz misin? Sen Churchill’ci misin?” diyen olmazdı sanırım. Herkes yapabiliyor bu işareti, kimse ses çıkarmıyor.

     Sağ yumruklarımızı kaldırdığımızda da artık, “Sen komünist misin? Sen devrimci misin?” diyen yok.

     O bakımdan Emre Demiral’ın Bozkurt işareti nedeniyle hedef tahtasına konmasını doğru bulmuyorum.

     Bence tam tersine Türk Kültürüne ait Bozkurt  işaretinin MHP’den kurtarılması yolunda güzel bir adım atılmıştır.

     Kurtuldu mu?

     Sağlam bir adım atılmışa benziyor.

     Sosyal medyada görüyorum ki, yalnız MHP’liler değil; çeşitli görüşlerden insanlar başparmaklarıyla orta parmaklarını birleştirip işaret ve serçe parmaklarını ileri uzatıyorlar. Demek istiyorlar ki, tıpkı Sibirya, Orta Asya, Avrupa Türkleri ve Türk Milli Takımı oyuncusu Merih Demiral gibi, “Ben Türküm”.

     Ne mutlu Türküm Diyene!

(240708)

    

 

HABERE AİT RESİMLER

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık