“Bu direniş uyanıştır, umuttur!”

Oktay ÇAYIRLI / Melih KAŞKAR - Kemerköy ve Yeniköy Termik Santralleri ve bağlı kömür ocakları hakkında verilen Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından özelleştirmeye karşı direnişlerini sürdüren işçiler, ihaleyi alan firmanın yetkililerini işyerleri önünde beklemeye devam ediyor… İhaleyi alan firmanın yetkililerinin Milas’ta bulunduklarını ve santral yetkilileriyle görüşmeler yaptığını öğrenen işçiler, işyerleri önünde barikatlar kurarak, firma yetkililerini içeriye almayacaklarını bir kez daha dile getirdiler…   Enerji ve maden işçileri dün sabah saat 8’de Milas – Ören karayolunun 22’nci kilometresinde bulunan Yeniköy Linyit İşletmeleri önünde toplandı.   Herşeyin farkındayız İşyeri girişinde bir araya gelen çalışanlara seslenen T. Maden İş Sendikası Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin, "Sizin kararlılığınız karşısında işyerlerimize giremeyen alıcı firmanın yetkilileri, çareyi işyerleri dışında görüşme tertip etmekte bulmuş olacaklar ki, alıcı firma yetkililerinin Milas'a gelerek bir otelde görüşmeler yapmaya başladığı istihbaratını edindik. Sanmasınlar ki biz bunların farkında değiliz. Anlaşılan o ki bizim vermek istediğimiz mesajı tam olarak algılayamamışlar. Buradan firma yetkililerine ve ‘ihale yapıldı, imzalar atıldı, Resmi Gazetede yayınlandı, iş sadece bir devir sözleşesine kaldı, bu iş bitti, siz halâ neyin kavgasını veriyorsunuz' diyenlere sesleniyoruz. Türkiye'de her gün işçiler ölüyor. Güvencesiz, kuralsız çalışmak zorunda bırakılan işçiler maden ocaklarında, tersanelerde, inşaatlarda, şantiyelerde ölürken, birileri zenginleşmeye devam edip servetlerine servet katıyor. Türkiye bir yandan sermaye için cennet haline getirilirken, diğer yandan emekçiler için cehennem haline dönüştürülüyor" dedi.   İşçi sınıfının ortaya koyduğu bir iradedir Konuşmasında daha sonra, yapılan özelleştirmeler ve taşeronlaştırmalarla ve yapılamayan denetimlerle, özel sektörün iyice serbestleştiğine, ölüme götüren ihmallerin "kader" olarak meşrulaştırıldığına dikkat çeken Girgin, "Siyasetle kol kola girmiş olan işadamları, kazandıkları imtiyazlar sayesinde istedikleri şekilde gemilerini yüzdürüyor. Yapılan uygulamalar ve düzenlemelerle iş hayatı işçiler için karabasana döndürülürken, her geçen gün işçinin tabutuna bir çivi daha çakılıyor. İşte Yatağan ve Milas maden ve enerji işçisinin mücadelesi tüm bu yapılanlara karşı, işçi sınıfının ortaya koyduğu bir iradedir. Gün be gün emeğin değersizleştirilmesine ve ucuzlatılmasına karşı bir tepkidir" dedi.   Bu direniş başlangıçtır, uyanıştır, umuttur! Konuşmasını örgütsüz bırakılan, sahipsiz bırakılan, yalnızlaştırılan işçi sınıfının başkaldırdığını belirterek sürdüren Girgin, sözlerini şöyle tamamladı: "Sömürülen, hak gaspına uğrayan, güvencesiz, kuralsız çalışmaya zorlanan emekçinin isyanıdır. Özel sektörün doymak bilmez kâr hırsına karşı ayak diremesidir. İşçinin hak arayışıdır, söz hakkı talebidir. Yatağan ve Milas işçisinin attığı çığlık, tüm Türkiye işçi sınıfının sesidir. Ortaya koyduğu irade tüm ezilen, sömürülen emekçilerin ortak iradesidir. Bu direniş başlangıçtır, uyanıştır, umuttur. Direnişimiz, daha önce olduğu gibi devam edecek. Emeğe ve emekçiye saygısı olan herkesin, bu kavgaya omuz vermesi, emeğin yarınları açısından hayati öneme sahiptir." Girgin’in konuşması sırasında alanda bulunan işçiler, "Direne direne kazanacağız", "IMF’nin itleri, sattırmayız KİT’leri", "İş ekmek yoksa barış da yok", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Yaşasın onurlu mücadelemiz" ve "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganları attılar. İşçiler açıklama öncesinde, geçen Cumartesi günü İstanbul’da meydana gelen bir iş kazasında yaşamını yitiren 10 işçi için de saygı duruşunda bulundular.