A. Coşkun EFENDİOĞLU -
Dün CHP ilçe binasında, her Salı günü yapılan üyelerle buluşmada konuşan CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, aslında mecliste olması gerektiğini, ancak önemli gündem maddeleri olmadığı ve son 1 aydır da meclis komisyonu olarak yoğun bir çalışma yaptıkları için, bu haftayı Muğla ve ilçelerinde geçirmeye karar verdiğini belirtip, bölgemizdeki bazı gelişmeler konusunda bilgi vermek istediğini söyleyerek, Ortaca İztuzu’nda, ihaleden iki gün sonra resmi kuruluşu gerçekleştirilen bir şirkete İztuzu Plajı’nın verilmesine karşı yürütülen mücadelenin sonuç verdiğini, mahkemelerin kararları sonrasında firmanın ihalesinin iptal edildiğini belirtti ve "Geçende Milletvekili arkadaşım Nurettin Demir’le birlikte Sayın Valimizi ziyaret ettik ve mutlaka korunması gereken bu doğa harikası plajlarımızın özel firmalara verilmesine son verilmesi gerektiğini, mutlaka buraları devletin yönetmesi gerektiğini söyledik. Valimiz de bu hükümet varken, bunu CHP’li Ortaca Belediyesi’ne vermeyebilir, ama mutlaka devletin kurumu olan MUÇEV tarafından işletilmesini istedik" dedi ve sonucun böyle olacağını belirtti. İztuzu’nda yöre halkıyla birleşerek, milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarıyla kenetlenerek güzel bir birliktelik ve direniş sergilediklerini belirten Aldan, "bütün konularda bu birlikteliği ve direnişi gösterirsek, başarılı olmamamız için bir neden yoktur" dedi.
Önümüzdeki seçimde CHP’nin, AKP’ye giden oylardan 15 binini daha alması halinde 4 milletvekili çıkaracağını, bunun mümkün olduğunu ve bu nedenle "birbirimize dayanarak, güvenerek, politikalarımızı halka anlatarak, bunu sağlamalıyız" dedi
Ömer Süha Aldan, AKP’nin, 3 Y dedikleri "Yasaklar, Yolsuzluk ve Yoksulluk"la mücadele edeceğiz diyerek iktidara geldiğini anımsatarak, bunlardan yasaklar konusunda tam olarak çuvalladığını, hükümetin aleyhinde olan her şeyin ve kişinin yasaklı olduğunu, örneğin kendisinin de Habertürk, Kanal D vb. gibi televizyon kanallarına çıkmasının resmen yasaklandığını belirtti ve "Artık AKP’nin kendisinin yasakçı bir parti haline geldiği tescillenmiştir" dedi.
CHP Muğla Milletvekili Aldan, ikinci Y olan Yolsuzluk konusunda ise, "Şimdiye kadar ayyuka çıkan yandaşlara ihalelerin dağıtılması olaylarının ötesinde, 4 bakanın yolsuzlukları nedeniyle Yüce Divan’da hesap vermelerini önleyerek, parti olarak bu yükü de bagajına almıştır. Artık ‘biz yolsuzluğa karşıyız’ diyemeyecektir" dedi.
Aldan, üçüncü Y’nin ise yoksulluk olduğunu belirterek, "AKP hükümeti, iktidarını bunlar sayesinde sürdürmektedir. Arkadaşlar, tam 24 milyon insan, şu veya bu şekilde, şu kadar veya bu kadar bu iktidar döneminde yardım alıyor. Bu oyları da ne yazık ki bu şekilde alıyorlar. Vatandaşlar, bunlar giderse, bu yardımları alamayacaklarını düşünüyorlar. Bütün partili arkadaşlarıma söylüyorum. Biz iktidara gelirsek, sosyal demokrat bir parti olarak asla bu yardımlara son vermeyeceğiz. Her yerde bunu anlatınız, tam tersine, bunların yoksullara dağıttığı şeyler azdır. Biz bundan daha fazlasını yapacağız. Kimse nereden bulacaksınız demesin. Yasaya göre, bütçenin % 1’inin yasal olarak bu türden işlerde kullanılması imkanı vardır. Yasaldır. Onlar bu miktarın da ancak yarısını dağıtıyorlar. Biz iktidara geldiğimizde bu yardımları en az iki katına çıkaracağız. Bu nokta çok önemlidir" dedi.
Daha sonra, kendisinin üçlü koalisyon döneminde savcı olarak çok önemli bir davayla ilgili, Bayındırlık Bakanlığı’ndaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili soruşturmayı yürütürken, o sırada MHP’lilerin elinde olan bu bakanlıktaki olaylarla ilgili olarak kendisini Başbakanlıkta Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile görüştürdüklerini, kendisinin bazı bulgularıyla ilgili bilgi verdiğini ve yolsuzlukla ilgili bir bilgiyi verdiğinde Devlet Bahçeli’nin yüzünün kızardığını ve ‘hiç bir zaman büyük konuşmamak gerekiyormuş’ diyerek sıkıntısını ifade ettiğini vurguladı ve "Arkadaşlar bu anekdotu bugüne kadar hiç paylaşmamıştım. Burda aktardım. Şunun için aktardım. Bu iktidarın bir Balıkesir milletvekili var. Hanımefendi 90 yıllık Cumhuriyetimizi reklam arası olarak ifade etmiş ve ‘90 yıllık reklam arasına son veriyoruz’ demiş. Hiç merak etmeyin. Hiç bir hırsızlık, yasak kalıcı değildir. Bu seçimlerde, bu hanımefendinin de dahil olduğu 90 yıllık cumhuriyet tarihimizin en kirli yıllarını kapsayan AKP iktidarına, ’12 yıllık reklam arasına’ son vereceğiz" dedi ve partililerin yoğun alkışlarıyla konuşmasını sonlandırdı.