Bugün de ‘nöbet’ tutmayacaklar!

ÖNDER Haber - Türk Sağlık Sen Muğla Şube Başkanı İncilay Gezgin, Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanlarının, başta ‘nöbet dayatması’ olmak üzere yaşadıkları sorunlarla mücadelede kararlı olduklarını belirterek, "3 Ocak 2015 tarihinde 2015 yılında hayata geçen cumartesi nöbetlerine uygulamayla birlikte tepki gösterdik ve işe gitmedik. Yarın (yani bugün) Ocak ayının 2. Cumartesi yani 10 Ocak günü de iş bırakıyoruz. Şunu tüm aile hekimlerimiz ve aile sağlığı çalışanlarımız iyi bilsinler. Her zaman onların yanında olacağız. Tarafımız sizden yanadır, Sizin yanınızdır" dedi.   Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar ... İncilay Gezgin, "Nöbet tutun demek, ne hukuka ne akla ne de vicdana sığar" başlıklı açıklamasına, "Bugün, hakkı savunmak, Aile Hekimliği sisteminde katmerleşen bir zulme dur demek için bu basın açıklamasını yapıyoruz" sözleriyle başladı ve Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı çalışanlarının görev ve sorumluluklarının giderek artırılıp genişletildiğine dikkat çekerek; "Bugün aile hekimlerinin sorumluluklarını alt alta yazınca 200’ü buluyor. Bunları yapmak için insan değil süper kahraman olmak gerekiyor. Başlangıçta hiç nöbetten bahsetmezken bir genelge çıkartıp önce acil nöbeti şimdide cumartesi nöbeti getirdiler. Hatta Sağlık Bakanı "cumartesi nöbeti yetmez buna pazarı da ekleyeceğiz" diyerek aba altından sopa gösteriyor. Aklınca ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor" dedi.   Tehditlere pabuç bırakmayız! Avrupa’da bir aile hekimine 1500 hasta düşerken bu sayının ülkemizde 3 bin 500 olduğunu, Türkiye’de 2013 yılında aile hekimliklerinde yapılan muayene sayısının 210 milyon olduğunu, bunun, bir aile hekiminin bir yılda ortalama 10 bin  muayene yaptığı anlamına geldiğine dikkat çeken Gezgin, açıklamasında daha sonra şu görüşleri dile getirdi: "Tek bildikleri çalışana zulüm etmek. Çalışmaktan tek anladıkları köle düzeni. Köle gibi, makine gibi olun diyorlar. Bir de, ‘taviz yok’ diyerek çalışanı tehdit ediyorlar. Ama biz tehditlere pabuç bırakmayız.  Teröriste, kaçakçıya, hırsıza, uğursuza taviz veren, ama çalışana gelince ‘taviz yok’ diyenler iyi bilsin ki, bizde de hiç geri adım yoktur. Sizin taviz dediğiniz bizim hakkımızdır. Söke söke alacağız."   Zalimleri sevindirmeyeceğiz! AKP hükümetinin ve dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’nın uygulama ve tercihlerinin, kalıcı çözümler getirmek değil ‘günü kurtarma’ amaçlı oluşunu, "Bir yerdeki yırtığı başka bir yeri kopararak dikmeye çalışan acemi terzi" diye örnekleyen Türk Sağlık Sen Muğla Şube Başkanı İncilay Gezgin, açıklamasının son bölümünde şu görüşleri dile getirdi: "Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları nöbet tutmuyor diyorlar, ama idari pozisyonlarda görev yapan sadece idarecilik yapan 4 bin hekime yönelik bir düzenleme yapmıyorlar. Kısacası ne çalışan hakkı biliyorlar, ne de adaletten yana bir tavır sergiliyorlar. Hak, hukuk deyince yüzlerini çevirip kulaklarını tıkıyorlar. Ama onlara meydanlarda adaleti, hakkı ve hukuku öğreteceğiz. Keyiflerinin istediği bir çalışma hayatı olmayacağını göstereceğiz. Köle düzenini kurdurmayacak, zalimleri sevindirmeyeceğiz. Bu anlayıştan yola çıkarak 12 Aralık'ta iş bırakmış ve 13 Aralıkta Aile hekimleri federasyonunun gerçekleştirdiği mitinge katılmıştık. 3 Ocak 2015 tarihinde 2015 yılında hayata geçen cumartesi nöbetlerine uygulamayla birlikte tepki gösterdik ve işe gitmedik. İki iş bırakma kararına da aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları büyük oranda katılım sağladılar. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Hak ve hukuk mücadelesinde bu tavırları ile isimlerini çalışma hayatlarına altın harflerle yazdırmışlardır. Haklarına, hukuklarına sahip çıkmışlardır. Yarın Ocak ayının 2. Cumartesi yani 10 Ocak günü de iş bırakıyoruz. Şunu tüm aile hekimlerimiz ve aile sağlığı çalışanlarımız iyi bilsinler. Her zaman onların yanında olacağız. Tarafımız sizden yanadır, Sizin yanınızdır." Vazgeçin! Gezgin, açıklamasının sonunda yetkililere hitaben şu çağrıları yaptı: "Buradan son bir kez daha sesleniyorum. Aile hekimliğinde iş yükünü arttırmaktan, nöbetten vazgeçin. Çalışanın daha verimli bir şekilde hizmet üretmesinin yollarını arayın. Çalışma hayatını zehir etmeyin. Bu mücadele, hakkımızı alana kadar devam edecektir, sayın yetkililerin bilgilerine sunulur."