‘Bumerang’

Ayşe SANDAL Değerli okurlarım, bu hafta sizlere ‘Bumerang’ı anlatmak istiyorum. Bumerang; tahtadan ya-pılmış, avlanmak için ve de oyun oynamak için kullanılan, kıvrık bir fırlatma sopasıdır. Havaya fırlatıldığında, geniş bir çember çizer ve atıcı-ya geri döner. Halen Avustralya’da oyunlarda kullanılmaktadır. Bugün size niye ‘Bumerang’ı anlatıyorum dersiniz? İlk kişisel gelişim hocamın (Ustam) genellikle kullandığı bir benzetmeydi bu. Hocamız bize, duyguların ve düşüncelerin insanın hayatına etkilerini ve hayatını nasıl şekillendirdiğini bumerangla anlatırdı. Ve derdi ki: "Arkadaşlar, düşüncelerinize ve duygularınıza çok dikkat edin. Çünkü sadece kafanızdan öylesine geçmezler. Sizler devamlı düşünce ve duygu üretirsiniz. Bilim adamlarının yaptığı bir saptamaya göre: Bir günde bir insanın kafasından yaklaşık olarak 60 bin düşünce geçer ve maalesef bunların % 80’i bir gün öncesiyle aynıdır. Düşünce ve duygularınıza dikkat edin çünkü yaşamınızı şekillendirir. Sizler nasıl ki marketten, pazardan bir şeyler satın alıyorsanız, aynı şekilde birbirinize de duygu ve düşüncelerinizi bulaştırırsınız yani birbirinizi etkilersiniz. YAŞAM, GÖNDERDİĞİNİZ DUYGU VE DÜŞÜNCELERİ SİZE KARŞILIK OLARAK OLAYLARLA GERİ VERİR. İşte bu bakış açısıyla bakıldığında sizler duygu ve düşüncelerinizi yaşama tıpkı bir bumerang gibi fırlatırsınız ve bunlar da bir süre sonra size aynen geri döner."   Mahatma Gandhi’nin çok güzel bir sözü var, sık sık kullanmayı severim: Sözlerinize dikkat edin, düşüncelerinize dönüşür; Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür; Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür; Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür; Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür; Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür; Karakterinize dikkat edin, kaderinizi biçimlendirir.   Her şey neyle başlıyor dersiniz? Sadece düşüncenizi değiştirerek yaşamınızı değiştirmeniz mümkün olabilir mi? Cevabım "EVET". Peki, nereden ve nasıl başlamalı? Öncelikle değişime karar vermeniz gerekir. Sonra, bununla ilgili kitapları okumalı, eğitimlere katılmalı, filmleri izlemelisiniz. Sonra da yaşamınıza karşıdan bakıp nasıl değiştiğini zevkle izleyebilirsiniz. Atalarımız ne demişler? " Ne ekersen onu biçersin".   Son olarak sizinle çok sevdiğim bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum   YAŞAMIN YANKISI Bir gün bir adam ve oğlu ormanda yürüyüşe çıkarlar. Birden oğlan takılıp düşer ve canı yanıp "AHHHHHH!" diye bağırır. İleride bir dağın tepesinden "AHHHHHH!"  diye bir ses duyar ve şaşırır. Merak eder ve bağırır: "SEN KİMSİN?" Aldığı cevap: "SEN KİMSİN?" olur. Kızarak tekrar bağırır "SEN BİR KORKAKSIN! " Gelen yanıt: "SEN BİR KORKAKSIN!" olur. Çocuk babasına dönüp: "Baba ne oluyor böyle?" diye sorar. "Oğlum" der adam, "Dinle ve öğren" ve dağa dönüp "SANA HAYRANIM!" diye bağırır, dağdan gelen cevap "SANA HAYRANIM!" olur. Baba tekrar bağırır: "SEN MUHTEŞEMSİN!"  Gelen cevap: "SEN MUHTEŞEMSİN!" olur. Oğlan çok şaşırır, ne olduğunu anlayamamıştır. Babası açıklamasını yapar; insanlar buna: "Yankı" derler, ama aslında bu "Yaşamdır". Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam; yaptığımız davranışların, duygularımızın ve düşüncelerimizin aynasıdır. Daha çok sevgi istediğin zaman daha çok sevgi ver. Daha fazla şefkat istediğinde daha fazla şefkatli ol. Saygı istiyorsan, insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır ve herkes için geçerlidir. (Hikâye alıntıdır)   Evet,  sevgili okurlarım, LÜTFEN YAŞAMA FIRLATTIĞINIZ BUMERANGLARINIZA DİKKAT EDİN OLUR MU? Başınıza gelmesini istemediğiniz şeyleri düşünmeyin ve korkularınızı terk edin, çünkü düşündüğünüz her şey, hepsi bir gün gerçek olacak. Sevgi ve muhabbetle kalınız.