CHP’de devrimci ruhu geri çağırın

Hüseyin ANIL / Bodrum YARIMADA CHP tabanı diyor ki “Kapsamalıyız olur”,
 25 yıl böyle geldi diye böyle gidemez

CHP’de devrimci ruhu geri çağırın
  • 14 November 2015, Saturday 9:23
Hüseyin ANIL / Bodrum YARIMADA CHP tabanı diyor ki “Kapsamalıyız olur”,
 25 yıl böyle geldi diye böyle gidemez. Her dört yılda bir birileri genel iktidarı kazanıyor, CHP’liler ise öylece bakakalıyor. Her beş yılda bir yine o birileri bu kez yine belediyeleri kazanıyor, CHP’liler yine bakakalıyor. Bu yetmezmiş gibi o birileri her iktidar olduğunda güzel makam koltuklarına, lüks makam otolarına oturup kurulduklarında, iktidarların nemalarını dişlemeye başladıklarında... 
İktidara gelip yapmak istediğimiz halka hizmeti onlar yapmaya başladığında, yani onlar mutlu biz mutsuzken CHP’nin içinden bildik tanıdık bir anarşi (!) çıkıyor. AKP seçime de, kazanmaya da doymuyor, 
kazandıkça kazanıyor... CHP ise seçim yenilgisine doymuyor, 
kaybettikçe kaybediyor. Barış eşitlik adalet için savaşan, kişisel hiçbir çıkar gözetmeyen tabandaki parti emekçileri, kaygılı saygılı suskun beklerken ve “nerede neyi eksik yapıyoruz, bizim yapmadığımız şeyler nelerdir, yapmadığımız neyi ve neleri yaparsak biz de seçim kazanabiliriz” derken... Seçip TBMM’ye yolladığımız, dokunulmazlık zırhına bürünmüş, ömür boyu sosyo-ekonomik imtiyazları ve devlet garantilerini kazanmış, devlet tarafından her gün, daha uyanmadan yastıklarının altına 600 TL para konulan milletvekilleri (bu kargaşaya girmeyenler hariç), genel başkanı ve birbirlerini uluorta ve fütursuzca suçlayıp parti içi kargaşanın pimini çekiyor,
 CHP’yi daha da küçültüyorlar. İç oligarşilerin içindeki bu kişiler, yıllardır alınan bu olumsuz seçim sonuçlarından kafadan bizatihi kendileri de birinci derecede sorumlu iken... Bizlere, bildiğimiz eski sığ kongre - kavga örneklerini, yeniden yeniden yeniden anımsatarak yenilenmiş üzüntüler yaşatıyorlar. Ey sevgili Muharrem İnce kardeşim, 
CHP TBMM grup başkanvekilliği dahil kaç yıldır partinin en üst kademelerinde karar ve kaymak tabakasında çok etkili karar noktalarında bulundun. O görevde olduğun günlerden bu yana hangi muhalif ve alternatif proje ve görüşlerini duyduk ki şimdi bu fırtınaları koparırsın? Yapma, hiç gerek yok, bu genel başkanlık koltuk kapma oyunlarına. 25 yıldır anlaşıldı ki sorun bu değil. Bizim sorunumuz çok ama çok daha derinde bir yerlerde. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na elbette herkes gibi benim de çok ciddi eleştirilerim var. Amma velakin ne sen Sayın Muharrem İnce,
 ne Sayın Umut Oran ne de Mustafa Balbay, 
üçünüz de bu işe yetmezsiniz. Şimdiye dek söyleyip yaptıklarınız sizlerin karinelerinizdir. Yepyeni bir yeni Türkiye paradigması, yeni bir siyasi partiler kanunu, yepyeni bir CHP örgütlenmesi tarif etmiyorsunuz siz...
Ve buna çalışan bir ekibiniz de yok. Bu yeni paradigmayı anlatmayan hiçbir ekip ve kişi bu işin üstesinden gelemez. Kemal Kılıçdaroğlu beş yılda çok işler yaptı. Ekonomi emek ücret politikaları on (10). Son seçim bildirgesi on üzerinden on (10). Bu aynı on numarayı ekibine de veriyorum. Ama verdiğim tüm bu on numaralara rağmen CHP’nin “Tüm Türkiye’yi kapsayan parti” olmasını O da bir türlü sağlayamadı. Hakkını verelim istikrarlı olmayan % 25 oy oranımızı kemikleştirdi. Kılıçdaroğlu’nun başaramadığı tek şey bu.
 Tüm Türkiye’yi kapsayan bir parti olmak.
 Malesef bunu başaramadı. Sorunu farkedip uğraşıp çabaladı ama olmadı. Evet ama CHP’ de kim ki...
 Bir büyük tarihi Türkiye paradigmasını hazırlar, açıklar ve CHP’yi yıllar sonra yeniden tüm Türkiye’nin partisi yapabilirse... Hem coğrafi hem demografik ve hem de soyo-ekonomik olarak 72 milyonun beynine ve yüreğine inip tüm Türkiyemizi kapsayan 
parti haline getirebilirse... Ve bunu en önce tüm CHP örgüt ve üyelerine, sonra 72 milyon tüm Türkiye insanına tarif eder ve anlatırsa... Ben çok ama çok eminim ki ve çok iddia ediyorum ki herkes bu projeyi duymaya ve 
ikna olmaya hazır bekliyor. İşte o tarihi paradigmanın fikir ve kurgu sahibi kişi ve ekibi hem partimizin yeni genel başkanı olur hem de bu zor işleri başarır. O zaman CHP gerçekten iktidar olur. Ve o kişi ve ekibi tarihe geçer. Ortada ne tayyip ne sarayı ne akp kalır. Hadi tam zamanı, biriniz hem başa geçin hem de Türkiye tarihine geçin. İşte o zaman karşımıza Atatürk’ün de istediği gibi tam demokratik bir Türkiye çıkar.
 Türkiye demokrasisi ve yurttaşları büyük geniş bir otobanda barış içinde ilerlemeye başlar. Bakalım bu kurultayda bu şansı kim kullanacak?.. (10.11.2015)
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık