CKD Milas Şubesi’nden, gündeme ilişkin değerlendirmeler

ÖNDER Haber - CKD Milas Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada, ülkemizin iç ve dış politikada içine düşürüldüğü açmazlara ve sosyal-siyasal alanlarda yaşanmakta olan olumsuz tabloya ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu

CKD Milas Şubesi’nden, gündeme ilişkin değerlendirmeler
  • 12 February 2016, Friday 5:47
ÖNDER Haber - CKD Milas Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada, ülkemizin iç ve dış politikada içine düşürüldüğü açmazlara ve sosyal-siyasal alanlarda yaşanmakta olan olumsuz tabloya ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. CKD Milas Şubesi Başkanı Gülden Sökelioğlu imzalı açıklamada şu görüşlere yer verildi: 1- Diyanet, yayınladığı fetvalarla kadınları aşağılamakta; toplum üzerinde yanlış algılar oluşturup cinsiyet ve mezhep ayırımını körükleyerek Türk milletine karşı hıyanet içinde yer almaktadır. Kadın üzerinden yapılan fetvalarla, birlik ve beraberliğimize darbe indirilmektedir. Diyanet, akıl karıştıran, saçma sapan fetvalarına son vermelidir. 2- Kadınlara uygulanan taciz, tecavüz ve cinayetlerin her geçen gün artması ve bu suçlara karşı verilen cezaların caydırıcılıktan uzak olması ve hatta ödül gibi olması. Buradan devlet yetkililerine sesleniyoruz: kızlarımız ve kadınlarımızın, can ve namus güvenliğini sağlayın; yaşam hakkını ve ruh sağlığını koruyun. Çünkü, kadınlarına değer vermeyen toplumların geleceği sağlam olamaz. 3- Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun söylediği “Doğum yapan kadın, vatani görevini yapmış gibidir” sözünü esefle kınıyoruz. Bu sözden, doğum yapamayan, anne olamayan ve evlenmeyen kadınlar, vatan haini gibi algı yaratılıyor. Bu da kadınlarımızı aşağılayan, yaralayan bir söylem. Devlet adamları, konuşmalarında daha dikkatli ve seviyeli bir üslup kullanmalıdır. Bir de çalışan kadınlara ‘serbest çalışma’ adı altında, doğum yapan kadınların izinli sayılarak çok çocuk doğurmaya özendirerek; aşama aşama çalışma hayatından uzaklaştırmak hedefleniyor. Hangi işveren, düzenli çalışmayan kadını iş hayatında kabul eder? Kadınlar, hak ve özgürlük hilesi ile eve hapsedilmektedir. 4- Sınırlarımızda, bilhassa Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle; insanlar, yurdundan ayrılarak, mülteci durumuna düştüler; yüzlercesi Avrupa’ya gitmek isterken denizlerde boğuldular ve insanlık dramları yaşandı. Suriye’de yaşanan savaş sırasında ortaya çıkan ‘Işid’ denilen dinci örgüt, kaçırdığı kadın ve kızları esir pazarında satmakta ve insanlık adına utanç yaşanmaktadır. Savaşlarda, en çok kadınlar ve çocuklar acı çekmektedir. Bu acılara ve utanca sebep olan, Ortadoğu ülkelerindeki petrolü paylaşmak isteyen sömürgeci devletler ve işbirlikçileridir. 1. Dünya Savaşı’nda İngiliz Başbakanı Winston Churchiil’in şu sözünü unutmamak gerekir: “Bir damla petrol, bir insanın kanından daha değerlidir.” 5- Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşanan, artan terör ve şiddet eylemleri sonunda; harabeye dönen şehirler, evlerinden göç etmek zorunda kalan yüzbinlerce insan, eğitimden yoksun kalan binlerce öğrenci, şehit olan güvenlik görevlileri, aylarca evlerde mahsur kalan, yaşamını yitiren çocuklar, gençler ve vatandaşlarımız. Ülkemizde iç barış ve huzurun sağlanması, anaların, babaların, çocukların gözyaşlarının dinmesi için gerekli çaba gösterilmelidir. 6- AKP Hükümeti tarafından, T.C Anayasası’nı değiştirerek,’Başkanlık Sistemi’ getirilmek istenmektedir. Türk milletini kaynaştıran ‘Cumhuriyet’ rejiminin içini boşaltarak “12 Eylül darbe Anayasasını değiştirip özgürlükçü Anayasa getireceğiz” bahanesiyle ‘Başkanlık Rejimi’ getirilmek istenmektedir. Türk milletini kaynaştıran, İslam ülkeleri içinde Türkiye’yi farklı kılan, TC Anayasası’nın ilk 4 maddesini hiç kimse değiştiremez. Aksi takdirde, iç savaşların yaşandığı Ortadoğu ülkelerinden farkımız kalmaz; insan haklarının hiçe sayıldığı, eşitlik ve özgürlüğün olmadığı diktatörlük rejimlerine dönüşürüz. Sosyal barışın, insan haklarının, özgürlüklerin, adaletin, birlik ve beraberliğin sağlanması için; TC Devleti’nin ilelebet varlığı için, ‘Cumhuriyet’e sahip çıkmamız gerekir. Cumhuriyet rejimine en çok da kadınların sahip çıkması gerekir. Çünkü,kadınlarımız; siyaset, eğitim, kültür, bilim, sanat alanında, diğer rejimlere göre Cumhuriyet’te daha çok haklara sahiptir. Kadınlarımız, sahip olduğu hakların kıymetini bilmezse, köle olmaya mahkumdur.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık