Image Slider
Fevzi Topuz
Mehmet Cayirli
Durmus Ozdemir
Ahmet Aras

Çocuk susmadı! Biz de susmayacağız!

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ve Bodrum CHP Kadın Kolları üyeleri 30 Ocak Pazartesi günü Anadolu Adliyesi’nde Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’nin yargılandığı davaya katıldı.

Çocuk susmadı! Biz de susmayacağız!
  • 31 January 2023, Tuesday 15:51

Duruşmaya; tutuklu sanıklar Gümüşel ve İstekli getirilirken, tutuksuz sanık anne Fatıma Gümüşel ise katılmadı. Duruşma öncesi güvenlik görevlileri basının içeri girmesine izin vermezken, yüzlerce avukat H.K.G’yi savunmak için duruşma salonu önüne geldi. Davayı, CHP, HKP ve Sol Parti, birçok sivil toplum kuruluşu ve kadın örgütü de takip etti.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ve CHP Bodrum Kadın Kolları’nın ortak çağrısı ile İstanbul’a giden kadınların yaptığı ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bu olay bize gösterdi ki, genellikle kapalı kapılar ardında gerçekleştirilen çocuğun istismarı, yani tecavüz, aleni ve herkesin gözü önünde gerçekleşiyor.

6 yaşında babası tarafından 29 yaşındaki bir adama “evlilik kılıfı” kullanılarak verilen çocuk, bu sürece tanık yetişkinlerin ve tarikat üyelerinin bilgisi ile allanıp pullanarak verildi.

Herkes, 6 yaşındaki bir çocuğun yetişkin erkekler ara"sında alıp verilebilir olduğuna tanık oldu. Kimse ama hiç kimse “o daha 6 yaşında” demedi!
 2004 yılından 2020 yılına kadar tam 16 yıl süren cinsel istismar, yani sistematik tecavüz, 2012 yılında resmi kurumlar vasıtasıyla örtbas edilmekle kalmamıştır. Tarikata bağlı olan herkes  6 yaşındaki çocuğa istismarı normal karşılamıştır ve yetişkinlerin sürdürdüğü bir ilişki gibi makul görüp, suçu görmezden gelmiştir.

Dolayısıyla tarikat içerisinde gizli bir onay verme süreci başlatılmıştır ve 2012 yılında ihbar sonrası bu suçun örgütlü bir şekilde resmi kuruluşlara mensup yetişkinlerin işbirliği ile örtbas edilmiştir.
Burada sadece 3 sanığın eylemleri değil, çocuk yaşta okula gönderilmemiş olması nedeniyle aileye karşı işlem başlatmayan Milli Eğitim Bakanlığı, çocuğun istismarı ilk kez resmi bir şekilde bildirildiğinde 2012 yılından bu yana Aile Bakanlığı’nın çocuğu etkin bir şekilde korumaması nedeniyle, devletin yani kurumların  bizzat müdahil olduğu zincirleme şeklinde nitelikli cinsel istismara dahil olduğu açıkça ortaya çıkmakta.
Yıllardır, çocuğun cinsel istismarını meşrulaştırma yöntemlerini kullanmaya çalışan bugünkü iktidarın  adaletten sorumlu bakanının dahil olmak üzere  hangi olaylara istinaden kılıf oluşturmaya çalışıldığı bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır.
“Bir kereden bir şey olmaz diyen”, “tecavüze uğrayanın çocuğuna devlet bakar”, “bunlar tecavüz değil, ailelerin rızasıyla yapılan evliliklerdir” diye beyanda bulunanlar, 2012 yılında kemik yaşını büyük göstererek soruşturmayı kapatanlar, bu davanın soruşturma savcısının da görev yerinin değiştirilmesi aynı elden çıkıyor.
Bu dava münferit bir suç eylemini değil, bu dava yetkililerin gözü önünde ve toplumun da gözü önünde bir çocuğun 16 yıllık esaretinin davasıdır.
Çocukların üstün yararını gözetmeyen bir aile bakanlığının suistimalini, çocuğun resmi okul kaydının olmamasını sorgulamayan milli eğitim Bakanlığının suistimali ve çocuğu tanıyıp, bilip, görüp susan veya suçu meşru gören herkesin işbirliği ile işlenen bir insanlık suçunun davasıdır.
Bir daha asla örtbas edilmesine müsaade etmediğimiz için buradayız ve davaya müdahil oluyoruz! Yaşasın feminist mücadelemiz!”

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık
siteacilis