“Daha çok torpil, daha çok kadrolaşma, daha çok haksızlık!”

ÖNDER Haber - Muğla Tabip Odası Tıp Öğrenci Komisyonu ve Asistan Hekimler tarafından yapılan açıklamada, ÖSYM tarafından ‘çoktan seçmeli sınav yöntemi’nden vazgeçilip ‘serbest yanıtlı yazılı sınav yöntemi’ne geçilmesine tepki gösterilerek, "Öğrencilerden memurlara herkesin fişlendiği bir ortamda ‘açık uçlu’ sorularla birlikte değerlendirmenin de ‘açık uçlu’ olacağı bir sınav, kadroların istenilen kişilerle doldurulmasını hedeflemektedir" endişeleri dile getirildi

“Daha çok torpil, daha çok kadrolaşma, daha çok haksızlık!”
  • 19 February 2015, Thursday 8:00
ÖNDER Haber - Muğla Tabip Odası Tıp Öğrenci Komisyonu ve Asistan Hekimler tarafından yapılan açıklamada, ÖSYM tarafından ‘çoktan seçmeli sınav yöntemi’nden vazgeçilip ‘serbest yanıtlı yazılı sınav yöntemi’ne geçilmesine tepki gösterilerek, "Öğrencilerden memurlara herkesin fişlendiği bir ortamda ‘açık uçlu’ sorularla birlikte değerlendirmenin de ‘açık uçlu’ olacağı bir sınav, kadroların istenilen kişilerle doldurulmasını hedeflemektedir" endişeleri dile getirildi. 18 Şubat 2015 tarihli yazılı açıklamada daha sonra, sınav eksenli sistemin yaşamı günden güne çürütmesinin yanısıra, "baş sınav tüccarı" olarak nitelenen ÖSYM’nin her sınav dönemi, ayrı bir skandalıyla karşı karşıya gelindiğine dikkat çekilerek şu görüşlere yer verildi:   "Serbest cevaplı sınav" endişesi! "Tıp fakültesinin son yıllarında başlayan ve hayalimiz olan uzmanlık bölümünü kazanana dek süren TUS çalışma maratonunda, gerek sosyal gerekse fiziki birçok fedakarlıkta bulunuyoruz. Yalnız biz mi? Ailemiz, dostlarımız, eşlerimiz ve çocuklarımız da nasibini alıyor bu süreçten. Sonunda aldığımız puanla yerleştiğimiz bölümde bir süre çalıştıktan sonra öğreniyoruz ki, aslında bir üst tercihteki uzmanlık bölümünde olabilirmişiz, puanımızla çok farklı tercihler de yapabilirmişiz, belki ailemizden ayrı kalmak zorunda olmayabilirmişiz, çocuğumuzun büyümesini izleyebilirmişiz. Ama bizim hayatımızı derinden etkileyen, yıllarımıza mâlolan bu sürecin kimin kararı, kimin hatası, kimin insafı olduğunu bile bilmiyoruz. Yani ÖSYM'nin sadece gireceğimiz sınavın değil, hayatımızın kurallarını bile belirlediği bu ortamda kopya skandallarından, şifre skandallarına; iptal edilen sınavlardan yanlış yerleştirmeye kadar ülkemiz için olağanlaşan fakat herbiri skandal niteliğindeki olaylar nedeni ile ÖSYM'ye bundan sonrası için güvenmek hayal oluyor. En son olarak ÖSYM  tarafından "2013-TUS Sonbahar Dönemi İdare Mahkemesi Kararıyla İptal Edilen 6 Soru Sonrası Yapılacak İşlemler Hakkında Açıklama" başlığıyla yapılan 26 Ocak 2015 tarihli açıklamada, "Benzer sorunların oluşmaması için açık uçlu sorularla sınav (yazılı sınav) sistemi TUS’ta da uygulanacaktır" denilerek bundan sonraki sınavların serbest cevaplı sınavlar olacağı ifade edilmiştir. Adeta yanlış olanı sorgulamaya karşı verilen bu ceza niyetindeki adım, gençliğin hayatı ile ne derece pervasızca oynandığının bir diğer göstergesidir. Her sınav dönemi ÖSYM’nin kendi hanesine yeni bir skandal olarak yazılmasına alışmış bizler tarafından "açık uçlu sınav" dönemi aynı açıklıkta endişeyle karşılanmıştır. Şimdiden tıp öğrencilerinin üzerinde moral bozukluğu yaratan bu açıklamaların altından ÖSYM’nin nasıl kalkacağı da merak konusudur. ÖSYM’nin her dönem 15 bin kişinin başvurduğu sınavı nasıl yazılı yapacağı, bu kadar adayın sınav kağıtlarını nasıl aynı objektiflik ile okuyacağı, test tekniği ile üç haftada sonuçları açıklarken yazılı sınavda  sonuç okuma süresinin ne kadar uzayacağı soruları cevapsızdır. Öğrencilerden memurlara herkesin fişlendiği bir ortamda ‘açık uçlu’ sorularla birlikte değerlendirmenin de ‘açık uçlu’ olacağı bir sınav, kadroların istenilen kişilerle doldurulmasını hedeflemektedir."   Sorunlara yeni sorunlar eklenecek! Bu yeni sınav sisteminin, tüm uzman adaylarında ÖSYM‘ye duyulan güvensizlik ortamında, endişeleri daha da arttırdığı ve emeklerin boşa gideceği duygu ve düşünceleri oluşturduğuna da dikkat çekilen açıklamanın sonunda şu görüş ve istemlere yer verildi: "Yazılı sınav şimdiden Tıp Öğrencilerinin ve hekimlerin gözünde daha çok torpil, daha çok kadrolaşma ve daha çok haksızlık anlamına gelmektedir. Bizler Tıp Öğrenci Komisyonu ve Asistan Hekim Komisyonu olarak ÖSYM’nin var olan sorunları çözmek yerine sorunlara yeni sorunlar ekleme yaklaşımından ve yazılı sınav ısrarından bir an önce vazgeçmesini istiyoruz. Tüm tıp öğrencilerinin ve asistan hekimlerin bilimsel bir eğitimle öğrenimlerini tamamlayarak, kendi yetenek ve isteklerine göre branşlarını seçmelerinin önünün açılmasını; birinci basamak sağlık hizmetlerine, sağlık emekçilerine ve eğitime daha fazla önem gösterilmesini istiyoruz."
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık