Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan için

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan için
ÖNDER Haber - 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Milas’ta da anıldı. Atapark’ta, önceki gün saat 17’de TGB ve TLB üyesi gençler tarafından yapılan ilk anma etkinliğine ADD Milas Şubesi, CKD Milas Şubesi ve İşçi Partisi yönetici ve üyeleri de katıldılar. Aynı gün saat 18’deki diğer anma etkinliği ise Dev-Lis ve Gençlik Muhalefeti tarafından düzenlendi. Atapark’a ‘Üç Fidan’ TGB-TLB tarafından düzenlenen ve "İnan Deniz Aslan gibiyiz" pankartının açıldığı etkinlikte, TLB Milas İlçe Temsilcisi Mehmet Can Çiftçi tarafından okunan açıklama şöyle: "Bundan tam 42 yıl önce bugün, 3 yiğit devrimciyi, 3 yiğit önderi kaybettik: Tam Bağımsız Türkiye mücadelesinin yiğit önderleri, Deniz Gezmiş’i, Hüseyin İnan’ı, Yusuf Aslan’ı. Türkiye’ye dayatılmaya çalışılan çürümüş düzene ve gerici faaliyetlere karşı dimdik duran, gerçekten demokratik ve Tam Bağımsız Türkiye uğrunda canlarını ortaya koyan bu üç genç, bu üç yiğit, bu üç fidan.   Bugün Türkiye üzerinde oynanmaya çalışılan kirli oyunları, hükümetin faşist düzenini, 68’in aynı kararlılığıyla yıkmak için buradayız. Doğanın büyük dersidir. Köklerinden beslenenler filizlenip yeşerirler. Köklerimizden besleniyoruz, Mustafa Kemal’in Kurtuluş mücadelesinden, Denizlerin Tam Bağımsız Türkiye mücadelesinden besleniyoruz. TGB ve TALEBE olarak Denizlere sahip çıkmak, sadece 6 Mayıslarda anmak değil, mücadele edip hayatlarını verdikleri, Tam Bağımsız Türkiye özlemini gerçekleştirmektir. Varlığımızı, Denizler gibi ülkemizin tam bağımsızlığına feda ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde Çankaya Köşkünün önünde belirttik! Bir kez daha dile getiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı koltuğu şu anda boştur. Amerikan Dışişleri Bakanı ile 2 sayfa 9 Madde gizli sözleşme imzalayan Abdullah Gül'ün de, BOP'un eşbaşkanı, Amerika'nın ülkemizdeki memuru Tayyip Erdoğan'ın da oturacağı koltuk yüce divanda sanık koltuğudur. Deniz Gezmişlerden aldığımız bağımsızlık bayrağımızı zafer günlerine taşıyoruz. 68'in kararlılığı dinamizmimizde mevcuttur! 17-18-19 Mayıs tarihlerinde Samsun'dan Ankara'ya ''TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE'' için yürüyoruz. 1968 yılında Deniz Gezmiş önderliğinde, 68 gençliğinin yaptığı Samsun-Ankara yürüyüşünü, onların cesareti, kararlılığı ve inancıyla 1919 genç olarak gerçekleştiriyoruz. Liselilerin tarihinde de bu yürüyüş ilk olacaktır! 30 Mart seçimlerini, geri dönüşü olmayan bir zafer olarak gösteren neoliberal, gerici ve bölücü ideologların psikolojik tahakkümüne müsaade etmeyeceğiz. Samsun'dan Ankara'ya yürürken haykıracağız, burada da haykırıyoruz. Çankaya'ya Amerika'dan Washington'dan değil, Mustafa Kemal gibi sadece Samsun’dan çıkılır! Bu büyük yürüyüş ile milletimize umut olacağız ve devrimci seçeneği ortaya koyacağız." Mehmet Can Çiftçi’nin okuduğu açıklamanın ardından gençler ve anma etkinliğine katılanlar Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için Atapark’a üç fidan diktiler. Anma etkinliği, fidanların dikimiyle son buldu. Yusuf, Hüseyin, Deniz; sürüyor-sürecek mücadelemiz Dev-Lis ve Gençlik Muhalefeti tarafından düzenlenen diğer anma etkinliği ise saat 18’de başladı. Etkinlik sırasında okunan basın açıklaması ise şöyle... Bu üç yiğit devrimci "En sekmez luverin namlusundan fırlayarak" Üniversite işgalleri, ABD Emperyalizminin simgesi 6’ncı Filo’yu protesto eylemleri, işçi-köylü eylemleri, Tam Bağımsızlıkçı Mustafa Kemal Yürüyüşlerini gerçekleştirdiler. İnsan olarak doğmuş olmanın hakkını verdiler. Sonlarını düşünmediler. Ve "Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm! Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği! Yaşasın İşçiler, Köylüler! Kahrolsun Emperyalizm! Kahrolsun Faşizm" sloganlarıyla koştular ölümsüzlüğe. Halklarımızın gönlünde ve mücadelesinde de Kahraman olarak yaşamaya devam ediyorlar. Aradan geçen 42 yılda Denizler, Hüseyinler, Yusuflar, Mahirler, İbrahim Kaypakkayalar sürekli çoğalmaya devam ettiler. Marks-Engels-Lenin ustalar gibi, Spartaküsler, demirci Kawalar, Şeyh Bedrettinler, Pir Sultanlar, Che Guevaralar gibi, Denizler, Yusuflar, Hüseyinler, Mahirler de, ulu bir çınar gibi halkların gönlüne kök saldılar ve her geçen gün artan bir özlem ve sevgiyle anılıyorlar. Katilleri, ABD Emperyalistleri ve onların yerli işbirlikçileri, sandılar ki yok edersek Devrimcileri, mücadele durur. Onlar sandılar ki, devrimciler ölünce, öldürülünce, mücadele biter. Ama başaramadılar. Daha ömürlerinin baharını yaşayan bu genç fidanlar; halklarımızı Ortaçağ karanlığına yani Şeriata götürmeye ant içen, "Kanlı Pazar"ı yaratan, 6’ncı Filo önünde secdeye yatan din yobazlarını, emperyalizmin "Yeşil Kuşak"çılarını, devrim cephesinin değil karşıdevrim cephesinin yok edilmesi gereken müttefikleri olarak değerlendiriyorlardı. Anti-şovendiler. Son sözlerinde haykırdıkları Türk ve Kürt Halkının kardeşliğinin, "Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı" ilkesinin samimi savunucusuydular. Bu yiğitler şimdi bizim mücadelemizde yaşıyorlar ve sonsuza kadar da yaşayacaklar! Mahirler’in, Denizler’in hesabını soracak olan Sosyalistlerdir. Bu hesabı soracağız! Ant olsun! Deniz, Yusuf, Hüseyin... Bazıları kavgalarına sonsuza dek sarılırlar. Bizlere son sözlerini miras olarak bırakanlara bin selam olsun. Mahir, Deniz, İbrahim ve tüm 68 önderleri, Gezi'de yitirdiğimiz canlarımız ve bu yolda ölümü göze alanlara sonsuz saygıyla. Son sözü direnenler söyler. ... Basın açıklamasının okunması sırasında; "Yusuf, Hüseyin, Deniz, sürüyor-sürecek mücadelemiz", "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi", "Yaşasın Devrimci Dayanışma", "Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo’yu unutmayın", "Faşizme ölüm, Tek Yol Devrim" ve "Gezi’nin ateşi AKP’yi yakacak" sloganları atıldı.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık