“Diren Kobani, diren insanlık!”
Oktay ÇAYIRLI - Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği tarafından Kobani’ye destek için yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi… Bazı sivil toplum örgütü üyelerinin de katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüş ve basın açıklaması sırasında "katil ışid işbirlikçi AKP" sloganları atıldı… KESK'e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) tarafından, IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) terör örgütünün, Suriye’nin Kobani kentine yönelik saldırıları dün ilçemizde de protesto edildi

Oktay ÇAYIRLI -
Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği tarafından Kobani’ye destek için yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi… Bazı sivil toplum örgütü üyelerinin de katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüş ve basın açıklaması sırasında "katil ışid işbirlikçi AKP" sloganları atıldı…
KESK'e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) tarafından, IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) terör örgütünün, Suriye’nin Kobani kentine yönelik saldırıları dün ilçemizde de protesto edildi.
Saat 12 sıralarında Milas Belediyesi Ana Hizmet Binası önünde toplanan Eğitim Sen üyelerine, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, DİSK Genel İş Sendikası üyeleri, SES ve TTB üyeleri ile ÖDP ve HDP’li yurttaşlar katılarak destek verdiler.
Bu saldırı, sadece
Kobane halkına
yönelik değildir
"Susma sustukça sıra sana gelecek", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz", "Katil ışid işbirlikçi AKP", "Faşizme karşı omuz omuza", "Milas susma katliama ortak olma", "diren Kobani diren insanlık", "Kobani halkı yalnız değildir" ve "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atarak Atapark’a kadar yürüyen gruba hitaben bir konuşma yapan Eğitim Sen Milas İlçe Temsilcisi Mustafa Ali Demirci, "Ortadoğu'da yüzyıllardır bir arada kardeşçe yaşayan farklı kimlik, inanç ve mezhepten halkları karşı karşıya getirme politikalarının somut bir ürünü olarak ortaya çıkan IŞİD'in, Kobane'ye yönelik saldırıları yoğunlaşmış, binlerce insan yeni bir katliam tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmıştır. IŞİD, günlerdir Kobane'ye tanklar, füzeler ve ağır silahlarla saldırmaktadır. Bu saldırı, sadece Kobane halkına yönelik değildir. IŞİD, aynı zamanda Kobane'de yaratılan demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü değerlere saldırmaktadır. IŞİD çetelerinin herhangi bir dış destek almadan bu kadar hızlı ilerlemesi, Türkiye sınırlarına dayanması mümkün değildir. Bugüne kadar katliamcı IŞİD çetelerini besleyip destekleyenlerin, Ortadoğu'da yaşanan ve önümüzdeki günlerde yaşanması muhtemel katliamların ve acıların bir numaralı sorumlusu olduğu açıktır" dedi.
Siyasi iktidarın kendi
halkına karşı resmen
savaş ilan etmesi
anlamına gelmektedir
Türkiye'de günlerdir emek ve demokrasi güçlerinin Kobane'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmeye çalıştığını, kamuoyunu yeni bir katliama karşı uyardığını ifade eden Demirci, "AKP Hükümeti'nin bütün dünya tarafından bilinen IŞİD'e desteği ve sempatisi, son birkaç gün içinde ülke çapında yapılan IŞİD protestolarına yönelik devlet şiddeti ile bir kez daha onaylanmıştır. Polis, faşist güçler, Hizbullah ve IŞİD yandaşları, dün Türkiye'nin dört bir yanında Kobane direnişine sahip çıkan halka silahlarla, satırlarla ve gaz bombaları ile saldırarak 14 kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olmuştur. AKP hükümeti, IŞİD çetelerinin katliamlarına ülke içinde izlediği şiddet politikaları ile destek vermiştir. Türkiye'de 1990’lı yıllardan bu yana ilk kez 6 ilde ve onlarca ilçede sokağa çıkma yasağı ilan edilerek, yeni bir Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasına gidilmiştir. Demokratik tepkilere yönelik en yetkili ağızlardan çıkan ‘misliyle karşılık verilecektir’ ifadeleri, siyasi iktidarın kendi halkına karşı resmen savaş ilan etmesi anlamına gelmektedir. Hükümetin, emniyet güçlerinin ve destekçilerinin el birliği ile demokratik eylemlere karşı uygulanan sistematik devlet şiddetini gizleme gayretleri ise dikkat çekicidir. Türkiye'nin, siyasi iktidar eliyle yeni bir kaos ortamına sürüklenmek istenmesidir. Bu kaostan en çok zarar görecek olanlar Türkiye'deki emekçiler, halklar ve tüm ezilenler olacaktır" dedi.
8-9 Ekim tarihlerinde
iki gün iş bıraktık
IŞİD'in ve siyasi destekçilerinin giderek şiddetlenen saldırıları ve sokak ortasında işlenen cinayetler karşısında sessiz kalmasının, yaşananları onaylamak anlamına geldiğine de dikkat çeken Demirci, "IŞİD saldırıları ve katliamları karşısında tüm insanlık yeni bir sınavla karşı karşıyadır. Günlerdir insanlık için, halkların geleceği için direnen Kobane halkı, hepimiz için, tüm insanlık için direnmektedir. Kobane'nin savunulması, aynı zamanda insanlığın en temel değerlerinin, eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşliğin savunulması demektir. Eğitim ve bilim emekçileri olarak Kobane'de yaşanan insanlık dramı karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildi. Sadece Kobane'yi değil, insanlığın en temel değerlerini savunduğumuzu göstermek için, bir kez daha savaş politikalarının ağır bedelini ödememek için 8-9 Ekim tarihlerinde iki gün tüm Türkiye çapında iş bıraktık" dedi.
Kobane direnişi,
bizim direnişimizdir
Kobane için Türkiye'nin dört bir yanında sokağa çıkanların, aynı zamanda toplumsal bir barışın da temelini attığını belirten Demirci konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kobane direnişi Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek bir direniştir. Ortadoğu'da ya IŞİD karanlığı egemen olacak ya da Kobane'nin açtığı yoldan halkların eşit, özgür, özyönetime, laikliğe dayalı birliği. Türkiye'nin gerçek bir laiklikten ve demokrasiden yana güçleri Kobane direnişi bizim direnişimizdir. Kobane'ye sahip çıkalım. IŞİD'e için için sevinen AKP'liler, çok sevinmeyin. Müşrik diye ilk hedef alınacaklardansınız. IŞİD'in Kitap'ı böyle söylüyor.
Ayrıca Türkiye coğrafyasında yaşayan halkların ortak değerlerine yapılan provokatör saldırıları şiddetle kınıyoruz. Atatürk büstlerine ve bayrağa yapılan saldırıların ülke içerisinde yan yana yaşayan yurttaşları ayrıştırma projesi olduğu gayet açıktır. Ama Türkiye'nin devrimci ve ilerici unsurları, asla bu akıl tutulmasına, bu bilindik oyuna alet olmayacaklardır.
IŞİD barbarlığına ve emperyalist planlara karşı tüm eğitim ve bilim emekçilerini, seferberlik ruhuyla dayanışmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
Bir savaşta sadece insanlar ölmez insanlık da ölür, Sessizlik saf tutmaktır. Bizim safımız insanlıktır."
Bugün bizim
olmayacaksa,
yarının canı cehenneme
Demirci, konuşmasını Gazeteci Cüneyt Özdemir’in sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı "Kobane’de direnenlerin, emin olun İŞİD'den daha Müslüman, daha insancıl, daha vatansever olduklarına hem fikiriz. Bir kadını çırılçıplak soyup satan, çocuklar dahil insanları kurşuna dizip başını kesen, şu ırkın kadınları helaldir deyip Müslümanım diyen şerefsiz bir örgüte açık açık destek veren bir ülkenin vatandaşı olarak utanıyorum.
Kobane’de yaşanacak en ufak bir katliamdan bile, başta pek Müslüman ve haksızın yanında olan 'değerli' ülkemiz Türkiye ve diğer emperyalist devletler sorumludur. Bunu insanlar unutabilir ama tarih unutmaz. Tarih haklıyı da haksızı da unutmaz! Her şeye rağmen kendine Türküm diyen insanlara sesleniyorum, madem Kürtler kardeşiniz, buyurun baş kaldırın. Gidecekse boynumuz gövdemizden kardeşçe gitsin deme zamanıdır. Haydi dostlar, ırk ayırımı yapmadan direniş şarkıları ile yürüyelim. Kardeşçe, insanca. Bugün bizim olmayacaksa, yarının canı cehenneme" sözleriyle sona erdirdi.
Eylem, yaklaşık 10 dakika süren oturma eylemiyle sona erdi.





