“Direnmeye devam edeceğiz!”

ÖNDER Haber - Tes-İş Yatağan ile T.Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şubeleri, Yatağan Termik santralı önündeki ‘Direniş Çadırı’nın kuruluşunun birinci yıldönümü dolayısıyla ortak yazılı bir açıklama yaparak, "Direniş yağmaya, talana, vurguna, yolsuzluklara karşı devam edecektir. Halkımız için, vatanımız için, çocuklarımızın geleceği için devam edecektir" dediler. Geçen bir yıl boyunca gerçekleştirdikleri direniş eylemlerine yer verilerek başlayan açıklama şöyle ... Biber gazını yedik, ama yılmadık Bugün Direniş Çadırımızın 1. Yılı. Daha dün gibi. 1 yıla neler sığdırdık neler. Sodra dağına çıktık. Sesimizi dağlardan duyurmaya. 60 bin imza topladık mecliste bulunan tüm milletvekillerine..Milas’tan başlayarak 4 günlük Ankara yürüyüşü düzenledik. TÜRK-İŞ Genel Başkanının seçilmesine binaen Yatağan’da bizleri ziyaret etmesi ve buradaki demokratik kitle örgütleriyle toplantı yapmasını sağladık. Direniş Çadırında Fikret Sazak eşliğinde söyleşi düzenledik. Muğla’da AKP İl Binası önünde basın açıklaması yaptık, burada polisin orantısız gücünü, biber gazını yedik, ama yılmadık. Aynı muameleyi Milas AKP önünde yaşadık. Hastanelik olduk ama yine yılmadık. Milas’ta büyük miting Enerji Bakanlığı önüne baretlerimizi bıraktık. Başbakan’la Marmaris’te görüşme yaptık. Direniş Çadırımızın yanına 9 Aralık’ta Açlık Grev çadırı kurduk 3 hafta aç olarak nöbet tuttuk. Milas’ta şimdiye kadar yaşanmayan eşi benzeri görülmeyen miting yaptık. 24 Ocak’ta Ankara’ya yürümek istedik. Muğla Valiliğinin talimatıyla yürüyüşümüze izin verilmedi. Başbakan’ın Muğla Mitingine gittik, polisin yine müdahalesiyle karşılaştık. Ankara’da, İstanbul’da, her yerde ... Ankara Özelleştirme İdaresi Önünde Basın Açıklaması yaptık, Ardından Kurtuluş Parkında Nöbet tutmaya başladık. 2 ay parkta nöbet tuttuk. 14 Nisan’da Özelleştirme İdaresi önüne zincirledik kendimizi. 18 Nisan’da Yeniköy ve Kemerköy Santral ihalesi sırasında Özelleştirme İdaresi önünde yine müdahaleyle karşılaştık. İctaş Holding önünde basın açıklaması yaptık, İstanbul 3. Köprü ayağına pankartımızı açtık, açıklamamızı yaptık. Maliye Bakanlığı önünde kefenli, zincirli eylem yaptık. 1 Mayıs Yatağan mitingi, 13 Mayıs Soma katliamı ve sonrası ... 1 Mayıs İşçi Bayramını Yatağan’da Özelleştirmeye Hayır mitingine çevirdik. Türk-İş Başkanlar Kurulunun olağanüstü toplanması doğrultusunda çağrı yaptık, çağrımız kabul gördü. Ardından 13 Mayıs günü Soma’da hiç istemediğimiz katliam gerçekleşti. Akabinde Ankara Güvenpark’ta, Yatağan’da, Milas’ta Soma katliamı için basın açıklaması ve yürüyüş düzenledik. Enerji Bakanlığı önünde, "Soma’nın hesabı sorulsun, Yatağan Soma olmasın" diye açıklama ve zincirli eylem yaptık. Ankara’da bulunan arkadaşlarla TÜRK-İŞ’e gittik. TÜRK-İŞ’in almış olduğu karar gereği işyerlerinde 1 günlük iş bırakma eylemi, ertesi gün 2 saatlik iş bırakma eylemi, daha sonra Muğla AKP önünde basın açıklaması ve yürüyüşü gerçekleştirdik. Soma’da Maden-İş Sendikasının düzenlediği Özelleştirmeye, Talana soyguna karşı Kamulaştırma Mitingine en üst seviyede katılım sağladık. Yatağan Termik Santralinin İhalesini Rekabet Kurulunun onaylaması nedeniyle AKP İlçe binasına siyah çelenk koyduk ve basın açıklaması yaptık. 8 Temmuz’da Denizli’de bulunan ELSAN firması önünde basın açıklaması yaptık, tepkimizi, kararlılığımızı gösterdik. 9 Temmuz’da  TES-İŞ ve MADEN-İŞ Genel Merkezlerine gittik. 12 Temmuz’da Bafa Gölünü yaşatma eylemine destek verdik. 6 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi için Muğla’ya gelen Başbakanı görmek istememiz rahatsızlık yarattı. Yine polis şiddeti 100 arkadaşımız gözaltına alındı. Genel Merkez Yöneticilerimiz, TÜRK-İŞ Genel Başkanı, Maden-İş Genel Başkanı çadırımızı ziyaret etti, Direnişimize destek olduklarını açıklayan basın açıklaması yaptılar. Kömür İşletmesi önünde iş makinalarıyla barikat kurduk hiç kimseyi içeri almadık. Yeniköy, Kemerköy ihalesinin onaylanması sonucu işyerleri önünde açıklama yaptık ... Direniş devam edecektir Geçen bir yılda gerçekleştirdikleri direniş eylemlerinin ardından bundan sonrasına ilişkin ‘zaman neyi gösterecek göreceğiz’ ifadesinin kullanıldığı açıklamanın son bölümünde de şu görüşlere yer verildi ... 1 yıl, eylemlerle, direnişlerle, mücadelelerle dolu dolu geçti. Özelleştirme ihalelerini iptal ettiremedik. Ama pes etmiş değiliz. İşimiz aşımız, geleceğimiz göz bebeğimiz santrallerimiz özelleştirme kapsamından çıkarılıncaya kadar eylemlerimiz devam edecek. Sizlerin onurlu mücadelesi karşısında firmalar, bu santrallerden vazgeçecekler. Biz buna yürekten inanıyoruz. Yatağan Direnişi sadece santrallerle değil, bu ülkede hakkı yenen tüm emekçiler, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden kardeşlerimiz, işten atılan, ezilen, horlanan tüm emekçiler adına devam etmek zorundadır. Direniş yağmaya, talana, vurguna, yolsuzluklara karşı devam edecektir. Halkımız için, vatanımız için, çocuklarımızın geleceği için devam edecektir. Başta özelleştirmeler olmak üzere, taşeron uygulamalarına, asgari ücretin sefalet ücreti olmasına, düşük ücret politikasına, kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesine, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın her türlüsüne, iş cinayetlerine, sendikasızlaştırmaya ve işten atılmalara karşı mücadelemizi yükseltmek, sesimizi duyurmak için direnmeye devam edeceğiz. Bizlere her zaman destek veren, başta ailelerimiz olmak üzere tüm emek dostlarına sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.