Ayşe SANDAL / Kişisel Gelişim Uzmanı
Değerli okuyucularım, bugün yazımda her zamankinden farklı bir şey yapmaya karar verdim. Yazılarımda hikayeler kullanmayı severim. Uzun yıllar süren eğitimim esnasında hocam hep böyle yaptı. Her konuyla ilgili bir hikayesi mutlaka olurdu. Ben de yazılarımda aynı şekli kullandım. Böyle yazmak bana ve okumakta okuyucularıma zevk veriyor diye hissettim. Aldığım geri bildirimler de bunu doğruladı hep.
BİR FARKLILIK
Ancak bugün bilgisayarımın başına geçtiğimde, bir konu başlığı seçmek yerine, içimden hikayeler paylaşmak geldi. Ben de parmaklarımı ve zihnimi serbest bıraktım, bakalım neler dökülecek diye? Bugün sizler için 2 fıkra paylaşmayı uygun gördüm. Bugün kıssadan hisse size ait. Sevgi ve muhabbetle kalın, iyi okumalar...
HANGİSİ DOĞRU?
Bir gün Nasrettin Hoca, komşu köydeki pazara gitmeye karar verir. Yanına oğlunu da alır, ikisi beraber eşeğin sırtına binip pazara doğru yola çıkarlar. Bir müddet gittikten sonra karşıdan bir adam gelir. Bir hocaya, bir oğluna, bir eşeğe bakıp patlar, "E hoca insaf yani. Hem sen, hem de oğlun binmişsiniz şu zavallı eşeğe, yazık değil mi hayvancağıza hiç mi acımıyorsunuz?"
Hoca şöyle bir bakmış, adam haklı. Hemen inmiş eşekten. Bir müddet daha gitmişler, bu sefer karşıdan başka bir adam gelmiş. Bir hocaya, bir oğluna, bir eşeğe bakıp "Eeee, zamane gençleri işte, hiç utanmaları yok. Ak sakalıyla zavallı adamcağız yayan yürüyor, gencecik çocuk da eşeğin üstünde keyif yapıyor" demiş.
Hoca düşünmüş, adam haklı. Hemen oğlunu indirip kendisi binmiş. Bir müddet daha gitmişler, bu defa karşıdan başka bir adam görünmüş. Bir hocaya, bir oğluna, bir eşeğe bakıp, "Eh hoca, başındaki kavuğundan utan. Küçücük çocuk yaya gidiyor, sen eşeğin üstüne kurulmuş gidiyorsun. Yazık değil mi şu küçücük çocuğa?" demiş. Hoca düşünmüş, adam haklı. Hemen kendisi de inmiş eşekten oğluyla beraber yürümeye başlamış.
Bir müddet daha gitmişler, bu defa karşıdan bir kadın görünmüş. Bir hocaya, bir oğluna, bir eşeğe bakıp, " Eh hocam, sizde de hiç akıl yok. Eşek bomboş gidiyor, siz ise yaya yürüyorsunuz" deyip gülmüş. Hoca düşünmüş, kadın haklı. Ama tepesi de atmış hani.
Hemen oğluyla beraber eşeği omzuna yüklenmiş, yürümeye başlamış. Bir müddet sonra karşıdan başka bir adam görünmüş: "Aaaaa hocam" demiş, "Bu nasıl iştir böyle? Hiç eşek sırtta gider mi?"
Hoca: " Öyle yaptık olmadı, böyler yaptık olmadı. Bir de böyle deneyelim bakalım dedik" demiş.
HAKLISIN
Bir adam bir gün evinde otururken, kapı çalınmış ve bir komşusu gelmiş. Gelen komşu yan taraftaki komşudan yana oldukça dertliymiş. Ev sahibi gelen adamı dinledikten sonra "Haklısın" demiş. Adam gitmiş, bir süre sonra diğer komşu gelmiş. O da az önce giden adamdan yana oldukça dertliymiş. Ev sahibi bu komşuyu da dinledikten sonra: "Haklısın" demiş.
Adam gittikten sonra, adamın karısı patlamış. " Bey, beyy " demiş. "Bu komşuyu dinledin haklısın dedin, öbür komşuyu dinledin haklısın dedin. Bu nasıl iştir böyle?"
Adam, karısına bakmış " E hanım, sen de haklısın" demiş.
Önyargısız, sevgi ve saygı ile dolu daha nice güzel günlerde buluşmak dileği ile ...
0 
0 
0 
0 
0 
0 
