Dünyayı düzeltmek ...

Ayşe SANDAL / Kişisel Gelişim Uzmanı - Milas Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Dünyada pek çok şey oluyor. Deprem ve tsunami felaketiyle ekonomisi çöken ülkeler, savaşlar, değişen dünya dengeleri, kavgalar. Bir yanda açlık ve kıtlık, diğer yanda günden güne artan Obezite sorunu. Bunun yanı sıra kendi iç dünyalarımızda yaşadığımız kaoslar da cabası. Her şeyi eleştiriyor, bazen de işin içinden bir türlü çıkamadığımız gibi kendi kendimize yorumlar getirmeye çalışıyoruz. Ustam her zaman, "En kötü şey; kişinin bilgisi olmamasına rağmen fikrinin olmasıdır. O nedenle olaylar ve insanlar hakkında bir yorum getirmeden, fikir ortaya atmadan önce, o durumla ilgili iyice bilgilenin" derdi. Peki, tüm bunların anlamı nedir? Bu işin içinden nasıl çıkarız? Sadece konuşarak ve eleştirerek biz dünyayı düzeltebilir miyiz? Sizce??? Yaşamımızda bazı şeyler beklediğimiz gibi gitmeyince gerilir, strese gireriz. Dünyaya ve yaşananlara bakıp kendimizce pek çok yorum getiririz. Bazı zamanlarda da herkes üstümüze üstümüze geliyor zannederiz. Peki, insanlar veya olaylar niye hep üstümüze üstümüze gelir? Her zaman başkalarını suçlarken, kendimizi sütten çıkmış ak kaşık gibi hissederiz? Gerçekten kendimizi tanıyor muyuz?   Temel Dursun’a demiş ki, "Geçen gün yolda gidiyordum, bir de baktım ki bütün arabalar üstüme üstüme geliyor." "Allah Allah" demiş Dursun, "Sonra ne oldu?" Temel, "Bir de baktım ki, ters yöne girmişim"   Gerçekten biz ters yönde olmayalım? Sahi bu dünyayı nasıl düzeltebiliriz? Dilerseniz güzel bir hikâyeyle bu sorunun cevabını arayalım.   Adam, pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için pijamalarını giyer ve eline gazetesini alır. Düşüncesi, bütün gün miskinlik yapıp evde oturmaktır. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak gelir ve sinemaya ne zaman gideceklerini sorar.   Baba, oğlunu bu hafta sonu sinemaya götürmeye söz vermiştir ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahaneyle oğlunu başından savmak ister. Birden, gazetenin promosyon olarak verdiği dünya haritası gözüne ilişir. Önce dünya haritasını keserek küçük parçalara ayırır ve oğluna: "Eğer bu haritayı birleştirip düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim" der. İçinden de, "Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen, bu haritayı akşama kadar düzeltemez" der. Aradan yarım saat geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak gelir ve "Baba haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz!" der. Adam önce oğlunun söylediğine inanamaz. Ama haritanın tamamlandığını görünce, hayretler içinde bunu nasıl yaptığını sorar. Çocuk şu cevabı verir: "Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya da kendiliğinden düzeliverdi..."   Evet, değiştirmemiz ve düzeltmemiz gereken tek kişi var. KENDİMİZ. Haftaya görüşmek dileğiyle, sevgi ve esenlikle kalın.