Image Slider
Fevzi Topuz
Mehmet Cayirli
Durmus Ozdemir
Ahmet Aras

‘Edebiyat ve Sanat Günleri’ yapıldı

A

‘Edebiyat ve Sanat Günleri’ yapıldı
  • 30 September 2014, Tuesday 6:51
A. Coşkun EFENDİOĞLU - Milas Belediyesi’nin geleneksel Edebiyat ve Sanat Günleri’nin beşincisi, Cuma akşamı Aşkıdil Akarca Sahnesi’nde başlamıştı. İkinci gün etkinliği yine Aşkıdil Akarca sahnesinde, Cumartesi günü saat 20:00’de başladı. Bu yıl Milaslı ünlü ressamımız Turan Erol’un konuk olduğu Edebiyat ve Sanat Günleri’nin ikinci gecesi de Turan Erol’la ilgili anılarla süslendi. Milaslı şair arkadaşımız Halim Şafak Şanlıdağ’ın moderatörlüğünde yapılan Edebiyat ve Sanat Günleri’nin ikinci gecesinde konuşmacılar Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Muammer Bozkurt, Yeditepe Üniversitesi’nden Ferhat Özgür, Halim Şafak Şanlıdağ ve Gazi Üniversitesi’nden Mehmet Yılmaz’dı. Muammer Bozkurt, kendisinin, Turan Erol’la sık sık yaptıkları Ankara Oran’daki atölyesindeki bir buluşma ve burada Turan Erol’un çok sevdiği Anadolu ezgileri ve türkülerine eşlik edişiyle ilgili, 20 dakikalık bir video hazırladığını, "Ankara’yı mesken tutmuş bir sanatçı olarak Turan Erol" isimli bu videoda, aslında kendisinin söylemek istediği her şeyi söylediğini belirtti ve Turan Erol’un resim yanında müziğe ve türkülere olan düşkünlüğünü vurguladı. Daha sonra 20 dakikalık bu video izlendi. Videoda, Turan Erol’un Ankara’daki atölyesinde öğrencileriyle neredeyse her ay yaptıkları bir buluşma ve burada öğrencilerinin çaldıkları sazlar eşliğinde okudukları türkülere hocanın da eşlik edişi işleniyordu. Bu arada öğrendik ki, Turan Erol, baş uğraşı olan resim yanında, bir dönem İstanbul Radyosu’ndaki bir türkü programında korist olarak da çalışmış. Moderatör Halim Şafak Şanlıdağ’ın Turan Erol’un resim serüveni ve bu serüvendeki Milas’ın yeri ve anlamına dair bir konuşma yaptı ve Turan Erol’un ezgiye, türkülere olan düşkünlüğüne vurgu yaptı ve bunun, Turan Hoca’nın Anadolu’ya dönük olan yüzüyle ilintili olduğunu belirtti. Turan erol’un çocukluğunda şiir ve müzik de olduğunu, Nazmi Yükselen’in de çocukluk arkadaşı olduğunu belirten Şanlıdağ, bu ilginin bir ara İstanbul Radyosu’nda koroya katılmasına kadar uzandığını vurguladı. Sonraki konuşmacı Gazi Üniversitesi’nden öğrencisi Mehmet Yılmaz, Turan Hoca’nın kendileri için hep bir kaynak olduğunu, O’nun derslerinde de sohbetlerinde de hep öğrettiğini, bir konunun perde arkasını anlattığını ve bunun kendileri için hep sonsuz bir öğrenme kaynağı olduğunu belirtti. Kendisinin resimde araştırma yaparken de çok desteğini gördüğü Turan Hoca ile bir ara ayrı kaldıklarını ve sonra çalışmaları için tekrar kendisine danışma ihtiyacı duyduğunda, ondan yeni bir şey öğrendiklerini, o zamana kadar bir yanlarının eksik kaldığını öğrendiklerini belirtti ve "o da ayağımızı bir coğrafyaya, yere basmadığımızdı" dedi. "Ben coğrafyayı Monet’nin ya da bir başka ünlü ressamın tablolarında ararken, O’nun sayesinde aslında yanıbaşımızda olduğunu öğrendik" dedi. Resme bakmayı, analiz etmeyi ve üretmeyi ve pek çok şeyi hep sonsuz bir öğretici olarak gördükleri Turan Erol’dan öğrendiğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı. Daha sonra hocanın Yeditepe Üniversitesi’nde görev yapan öğrencisi, akademisyen Ferhat Özgür "2000’li yıllarda Turan Erol" başlıklı konuşmasını yaptı. Turan Erol Hoca’nın çok yakınında olma şansına eriştiğini ve kendisi hakkında bir kitap da yayınladığını belirten Özgür, bu süreçteki çeşitli anılarını anlattı. Turan Erol’un aslında çok iyi bir eğitimci olmakla birlikte, oldukça zor beğenen, kılı kırk yaran, bu anlamda oldukça zor bir insan olduğunun da altını çizen Ferhat Özgür, daha once girmiş olduğu bir sınavda, Turan Erol’un kendisini eleyen jüri üyesi olduğunu, çok yıllar sonra Hacetepe Üniversitesi’nde birlikte çalışma şansına ulaştığında öğrendiğini de belirtti ve "O’nun bu titizliği, işine ne kadar düşkün olduğunun da göstergesidir" dedi. Daha sonra yine Turan Erol’un yönlendirmesiyle akademisyen olduğunu belirten Ferhat Özgür, bir dönem Ankara’da Turan Erol’un resimlerini kopyalayarak satışa sunan bir tablo mafyasıyla olan ve 8 yıl süren hukuk mücadelesini de anlattı ve bu davayı 8 yıl sonra da olsa kazandığını belirtti. Ferhat Özgür, Turan Erol’un, "resim yalnızlıkta ortaya çıkar. Resim yapmak da sevişmek gibidir; yalnızlıkta yapılır. Gözlerin üzerinizde olduğu koşullarda resim yapamaz insan, kendiyle kalamaz" görüşünü aktardıktan sonra, Turan Erol’un "insan sevdiği kadar sevilir" sözünü de aktardı ve son cümlesini kurdu: "Hocam size seviyoruz"..   Daha sonra konuşmacılara plaketleri, Milas Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Mat ve Meclis üyesi Halil Kocabaşoğlu tarafından verildi. Kürsüye gelen Turan Erol da, bu güzel etkinlik nedeniyle, etkinliği düzenleyen Milas Belediyesi’ne, Halim Şafak Şanlıdağ’a, tüm katılımcılara ve konuşmacı öğrencilerine çok teşekkür ettiği bir konuşma yaptı. Edebiyat ve Sanat Günleri’nin beşincisi, böylece sona erdi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık