Eğitimi Birlikte Düşünmek

Alpaslan DARTAN Gazetemiz, bugünden itibaren Sayın Alpaslan Dartan’ın ‘eğitim üzerine yazılar’ıyla daha da zenginleşiyor

Eğitimi Birlikte Düşünmek
  • 10 February 2016, Wednesday 5:18
Alpaslan DARTAN Gazetemiz, bugünden itibaren Sayın Alpaslan Dartan’ın ‘eğitim üzerine yazılar’ıyla daha da zenginleşiyor. Sayın Dartan’a, “Milas’a hoş geldiniz” diyor ve ilk yazısını yayınlıyoruz ...   Merhaba ... Milas’ın en çok okunan yerel gazetesine köşe yazarı olarak kendi kendime hoş geldin demek istiyorum. Belirli aralıklarla siz Milaslılarla eğitim üzerine görüşlerimi paylaşacağım. 1983 yılında üniversiteye girişle başlayan kişisel eğitim yolculuğum, devlet ve özel sektörde 30 yıla yakın öğretmenlik, koordinatörlük, yazarlık ve yöneticilik deneyimiyle bugünlere geldi. Eğitimi bir bütün olarak ele alarak, okul öncesinden Üniversiteye dek süren bir yolculuğu ve bu yolculuğun aileler üzerinde yarattığı etkiyi kendi tecrübelerim ışığında sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Sizlere evrensel değerler üzerinden eğitimi ve eğitim yolculuğuna bakışımı aktarmaya çalışırken eğitimi birlikte düşünmek, birlikte fikir üretmek ve tartışmak da elbette bu yazın sürecinin bir devamı olacak. Zaman zaman sayısal verilerle zaman zaman da ulusal ya da uluslararası yayınlanmış makaleler ile eğitimin dünü, bugünü ve geleceği hakkında görüşlerimi paylaşacağım. Bugün biraz sayısal verilerle hem Türkiye’de hem de Muğla/Milas Bölgesinde eğitim ile ilgili verilere dayalı birkaç konuya değineceğim. Milli Eğitim Bakanlığı her yıl bir önceki yılın Örgün Eğitim İstatistiklerini yayınlar. Örgün eğitim; okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsamakla beraber Yükseköğretim Kurumlarının istatistikleri Milli Eğitim Bakanlığından bağımsız olarak Yüksek Öğretim Kurulu tarafından yayınlanır. Bakanlık 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı Örgün Eğitim İstatistiklerini10 Nisan 2015 tarihinde yayınladı. Bu istatistiklere göre Türkiye ve Muğla İli karşılaştırmasında 3-17 yaş aralığındaki çocukların okula gitme oranları oldukça yüksek görülmektedir. Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğünün verilerine bakıldığında 806 eğitim kurumunda 7.324 derslikte, 3-17 yaş aralığında toplam 147.077 öğrenci eğitim görüyor. Milas İlçesine baktığımızda da eğitim kurumu sayısı 148 (eğitim veren okul sayısı 109) 800 derslikte 20.512 öğrenci eğitim hayatını sürdürüyor. Muğla’nın eğitim çağındaki çocukların  %14’ü Milas’ta eğitim görüyor. Ancak Milas’ta derslik başına düşen öğrenci sayısı Muğla geneline göre daha yüksek. Örneğin;  İlkokul ve Ortaokul düzeyinde bir sınıfta ortalama 24 öğrenci, genel ortaöğretimde ise bir sınıfta ortalama 28 öğrenci eğitim görüyor. Bu oran Milas’ta derslik sayısının zamanla artırılması ve öğrenci sayısının azaltılmasının gerekliliğini bizlere söylüyor. Aynı şekilde 5 Şubat 2016 tarihinde ÖSYM tarafından açıklanan “Ortaöğretim Kurumlarına Göre 2015 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi Sonuçları Kitabı” Milas’ın Üniversite sınavlarındaki karnesini de bir ölçüde ortaya koymuş görünüyor. Türkiye’de çocukların eğitime erişim düzeyleri büyük ölçüde okullaşma oranları üzerinden izleniyor, ancak bu göstergenin eğitime erişimi anlamada tek başına yeterli olmadığını herkes biliyor. Maalesef ülkemizde verilen eğitimin kalitesi de ulusal ve uluslararası sınavlarda elde edilen başarılarla ölçülüyor, yukarıda verdiğim istatistikler bunun için birer örnek. Oysaki Dünyanın birçok ülkesinde öğrenciler okul öncesinde aldıkları temel eğitim ile evrensel ölçülerde belli başlı küresel etkileşim dinamiklerini öğreniyor, bunların kendilerine kazandırdıkları değerleri ve edindikleri sorumlulukları yerine getirebilecek temel bilgi ve becerilerle donanıyorlar. Bu okul öncesinden başlayan ve hayat boyu öğrenmelerle de devam eden bir süreç haline geliyor. Türkiye’de son 10 yılda okulöncesi eğitimde ve ortaöğretimde öğrenci sayıları giderek artıyor. Bu konuda dikkat çeken bir nokta, okulöncesi eğitimde öğrenci artışının özel ve resmi kurumlar arasındaki dağılımı. Özel okulöncesi eğitim kurumlarında öğrenci sayısı bir yılda % 26 oranında arttı, resmi kurumlarda ise öğrenci artış oranı yalnızca % 7’dir. Benzer biçimde, ortaöğretimde de özel okullara yönelme söz konusu. Genel ortaöğretimde özel okullara devam eden öğrenci sayısı % 17 oranında artarken resmi kurumlarda bu sayı % 9 oranında azaldı. Mesleki ve teknik ortaöğretimde özel kurumlardaki öğrenci sayısı % 35 oranında arttı, ancak bu oran resmi kurumlarda yalnızca % 8’dir. Giderek daha fazla aile özel öğretim kurumlarına yöneliyor. Bu artışın tek bir nedeni olduğu söylenemez, öğretmen kalitesinden tutun da sınıftaki öğrenci sayısının az oluşu, öğretmenin öğrenciye daha fazla zaman ayırabilmesi, Milli gelirdeki artışın ödeme gücünü artırması, özel okulculuğun artması, ücretlerin makul seviyelere gelmeye başlaması ve devletin verdiği teşvikler sayılabilir. Tüm bunlara zaman içerisinde tek tek değinmeye çalışacağız. Asıl Eğitimi Birlikte Düşünmek felsefesini yaratacak olan geleceğin gençleri hangi donanımda ve hangi düzeyde yaşam alanlarını dolduracaklar. Bugünün yereli ile geleceğin evrenselini nasıl kendi benliklerinde yaratacaklar. Okul öncesi neden önemli, ilkokul, ortaokul ve liselerde tek bir müfredatla dünya insanı olunabilir mi, sınırları ortadan kalkacak ir dünyanın tek dilli vatandaşları mı yoksa çok dilli ve çok kültürlü insanları mı olacaklar ve bunu nasıl başaracaklar. Eğitim yolculuğu başlıyor ... ([email protected] Türk Psikolojik Danışma Rehberlik Derneği İstanbul Şube Başkanı Eğitim Gazetecileri ve Yazarları Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi)
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık