EMEP Muğla’da yerel seçim çalışmalarına Akbelen’de başladı
Emek Partisi’nin Muğla adayları seçim çalışmalarına Akbelen Ormanı için mücadele eden köylüleri ziyaret ederek başlattı.
Emek Partisi (EMEP) Muğla’da seçim çalışmalarına Akbelen Ormanı için mücadele eden köylülerle start verdi. EMEP Antep Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Döndü Taka Çınar ile büyük çoğunluğu kadın ve genç belediye meclis üyesi adayları, ağaçları kesilmesine rağmen orman alanlarının maden sahasına açılmaması için mücadelelerine devam eden köylülerle bir araya geldi.
Muğla’da çalışmalarına, direnen köylülerle birlikte başlamak istedikleri için aday tanıtımına salonlarda değil Akbelen’de başladıklarını dile getiren EMEP İl Başkanı Nuri Alikoç, tek adam iktidarına ve kentlerin yağmalanmasına karşı mücadelelerinin süreceğini söyledi.
Muğla’nın denize kıyısının yaklaşık bin 400 kilometre olduğunu, yüzde 67’sinin orman alanı ormanlık alanlarının yüzde 59’unun da maden sahası olarak ruhsatlandırılmış olduğunu söyleyen Alikoç, Muğla ormanlarının bilinçli yokedildiğini ve ranta kurban edildiğini belirtti.
“31 MART TEK ADAM İKTİDARINA KARŞI MÜCADELE SÜRECİDİR”
Emek Partisi Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Döndü Taka Çınar yaptığı konuşmada mücadelelerinden dolayı İkizköylüleri selamlayarak, “Tek adam iktidarının ülke halklarını içine sürüklediği yoksulluktan, işsizlikten, karanlıktan, ancak emekçi halkın gücüyle, dayanışmasıyla çıkabiliriz. Bu nedenle 31 Mart yerel seçim sürecini tek adam iktidarına ve kentlerin yağmalanmasına karşı mücadele süreci olarak ele alıyoruz” dedi.
“KENTLER HALKINDIR HALK YÖNETSİN”
Kenti, doğayı, yaşam alanlarını koruyacak emekten yana demokratik halkçı yerel yönetim için Muğla’da aday olduklarını ifade eden Taka Çınar, “Halkçı belediyecilik, toplum yararını esas alır ve bu, ancak halkın örgütlü gücüyle, yönetime katılması ile mümkün olabilir. Emekten yana belediyecilik, atanmış temsilcilerin değil, halkın kendi seçtiği temsilcileriyle birlikte kendini yönettiği bir yerel yönetimdir. Emekten yana yerel yönetimlerde seçilen yerel yöneticilerin vasıflı bir işçi ya da memur kadar ücret alması temel kuraldır. Emekten yana yerel yönetim seçilen kişilerin görevlerini yapmadığında halk meclisi tarafından geri alınabildiği bir yerel yönetimdir” diye konuştu.
“İNSANCA YAŞAM VE YAŞANILIR KENT”
İşçi ve emekçileri, üretici köylüleri, gençleri, kadınları; seçimden seçime değil, Halk Meclisleriyle her gün belediye yönetiminin içinde olmaya, Muğla’yı değiştirip dönüştürmeye çağıran Taka Çınar, “Muğla halkının en önemli geçim kaynakları, zeytin, arıcılık, narenciye, sera ürünleridir. Ancak tarım ve orman alanları, zeytinlikler, meralar, su kaynakları, deniz kıyıları, maden, turizm ve inşaat şirketlerinin saldırısı altındadır. Ormanlarının yüzde 60’ı maden şirketlerine ruhsatlanmış durumda. Yeşil alanların yanı sıra, deprem toplanma alanları dahi ortadan kaldırıldı” ifadelerini kullandı.
“MUĞLA İÇİN OYLAR EMEP’E”
“Doğamıza, toprağımıza, su kaynaklarımıza, tarım alanlarımıza, zeytinliklerimize, ormanlarımıza tıpkı İkizköylü kardeşlerimiz gibi sahip çıkalım” diyen Taka Çınar, belediyecilik anlayışlarını şöyle sıraladı:
-Kamu ve belediye kaynakları halk için kullanılmalı,
-Önceliği, işçi ve emekçiler, üretici köylüler, kadınlar, gençler, çocuklar, engelliler ve yaşlılar olan bir yerel yönetim diyoruz.
-Muğla, toplu taşımanın, içme suyunun ve kiraların en pahalı olduğu kentlerdendir. Geliri yoksulluk sınırının altında olan yurttaşlar için şehir içi ulaşım, evlerde kullanılan su ücretsiz olmalı, kira desteği sunulmalıdır.
- Kadınların her alanda eşit haklara sahip olması ve eşit temsili sağlanmalı, kadınlar için güvenli sokaklar, hizmetlere kolay ulaşım, meslek edinme kursları, kadın dayanışma merkezleri, kadın sığınma evleri, açılmalıdır.
- Gençlerin temsiliyeti gözetilmeli, kültürel, sosyal, sportif gelişimleri için Gençlik Merkezleri açılmalıdır.
-Çocuklar için ücretsiz kreş ve etüt merkezleri, Okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek sağlanmalı,
-Yoksullar için ‘aş evleri’, yaşlılar için huzur evleri, sokak hayvanları için barınaklar açılmalıdır.
-Üretici ve tüketici kooperatifleriyle kooperatif birliklerinin kuruluş ve faaliyetleri teşvik edilmeli.
-İmar rantı değil, insan yaşamının öncelikli olduğu, deprem dirençli bir Muğla için,
-Denize ücretsiz girebileceğimiz, çeşmelerinden su içebileceğimiz Muğla için Oylar EMEP’e” diyerek sıraladı.
SEVDA KARACA: HALKI SUSTURDUĞUNU ZANNEDENLERE ‘HADİ ORADAN’ DEMEYE GELDİK
EMEP Antep Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca konuşmasında Deştin’de, Marmaris Milli Parkında, Dalyan Kanalında, Bargiliya Tuzlası’nda, Sandras’da, cennet koyunda ve bu şehrin dört bir tarafında yıkım makineleriyle halkın sesini susturacağını zannedenlere karşı ‘hadi oradan’ demeye geldiklerini dile getirdi. Karaca konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Biz bugün bu şehrin emekçilerinin, köylülerinin, bu şehrin halkının, kadınlarının, geçlerinin birlikte mücadelesini ‘durdurduk, susturduk, küstürdük, bitirdik’ diye düşünenlere karşı ‘hadi oradan’ demeye geldik. Biz bugün buraya seçim arabalarının bangır bangır bağıran müzikleri altında Akbelen ormanlarının gümbürtüsünü kapatmak isteyenlere karşı ‘tek tek her bir ağacımızın dalını, yaprağını tekrar gümbürdeteceğiz, buradayız’ demeye geldik. Biz bugün kadınlara geçlere hiçbir gelecek sunmazken onlar adına konuşan ‘bize oy verin’ diyerek bütün yurttaşları sadece bir oya indirgeyenlere karşı ‘biz halkız, halkın hakları var ve halkın hakları ancak birlikte savunulur’ demeye geldik.”
'MÜCADELENİN SESİNİ AKBELEN’DEN YÜKSELTİYORUZ'
Birlikte mücadelenin önemine dikkat çeken Karaca; “Ancak birlik olarak kazanırız, ancak birliğimizi bozmaksak kazanırız. Ancak halkın birliğinin garantisi olacak mücadele araçlarını, mevzileri yaratırsak kazanırız. Bizim için bugün muhtarlıklardan belediye meclis üyeliğine belediye başkanlığından milletvekilliğine bütün koltukları bütün makamlar mevziler ancak halkın, emekçilerin, köylülerin, işçilerin, gençlerin, kadınların çıkarına bir mevziiyse anlamlıdır. Bu mevziler halkın çıkarı, emekçilerin çıkarı için kullanılıyorsa anlamlıdır. Bizim hayatımıza göz diken sermayedarlara, kalantorlara karşı halkın sesini sözünü yükseltiyorsa anlamlıdır. Emek Partisi var olduğu her yerde sermayedarların ve onun kuklalarına karşı halkın sesini halkla birlikte devam ettirecek. Akbelen’den yükseltiyoruz, bugün Muğla’dan yükseltiyoruz mücadelenin sesini” ifadelerini kullandı.
Son olarak söz alan Abkelen Orman için direnen köylülerden Aytaç Yakar, “Bizi asla susturamayacaklar. Biz asla toprağımızdan, havamızdan, suyumuzdan vazgeçmiyoruz” diyerek, şu maniyi okudu; “Zeytinin dibi yeşil, altında yemek pişir, LİMAK sana bu zeytinleri yedirmeyeceğiz, aklını başına devşir.”
haberin videosunu aşağıdaki linkten izleyebilirisiniz