En başta, ‘kadına yönelik şiddet’ önlenmeli!

Mehmet SARI  -  Emekli İlköğretim Müfettişi Zamanımızda tecavüz, şiddet, korku ve zıtlaşmalar çoğaldı

En başta, ‘kadına yönelik şiddet’ önlenmeli!
  • 11 November 2015, Wednesday 7:23
Mehmet SARI  -  Emekli İlköğretim Müfettişi Zamanımızda tecavüz, şiddet, korku ve zıtlaşmalar çoğaldı. Toplumumuz böylece huzursuz yaşar oldu. İşte bunların başında kadına yönelik şiddet, kadın ölümleri, tecavüzler, ailede geçimsizlikler maalesef artıyor gün geçtikçe toplumumuzda. Hatta küçük kız ve erkek çocuklarına tecavüz etmeler ve öldürmeler çoğalıyor. Yollarda şerit ihlali yapan araç sürücüleri de arttı. Hırsızlıklar ve adaletsizlikler zamanımızda hızla çoğalıyor maalesef. Bunlardan en acısı, en kötüsü kadına yapılan şiddettir. Kötüdür, haksızlıktır çünkü insanı dünyaya getiren ve ilk öğretmeni olan onlardır. Cennet anaların ayağının altındadır. Ona of bile denmemelidir, iyi insan ve toplum olabilmek için. Yani analar bu önemli görevleri yaparken beden ve ruh sağlığı bakımından korkusuz yaşamalıdır ki, ana rahminde yaşama başlayan çocuklar da sağlıklı doğsun ve ruh sağlığı tam olabilsin. İşte kadındaki korku, dünyaya getireceği çocuğunun da beden, ruh ve akıl sağlığına da zarar verir. Bu zarar, insanlarımızın iyiyi düşünememesini de doğurur. Bu da en büyük kötülük olur toplumumuza. Öyleyse toplumumuz hemen, kadına yönelik şiddeti giderecek çareleri bulmalıdır. Bulamazsak, geleceğimiz daha kötü olabilir. Çünkü ülkemde halâ 12 yaşında kızlar yaşlı ve çok kadınla evli erkeğe başlık parasına satılıyor. 17-18 yaşına gelen bu kız, satıldığı evden kaçıyor. Satın alan erkek ailesine gidiyor, ya kız ya da verdiğim para diyor. Kızın ailesi parayı verse bir derece ama parası yoksa kızına, ‘kocana git’ diyor. Ama kızları gitmem diyor. O zaman aile, en küçük erkek kardeşe ablasını öldürme görevi veriyor. İşte buna töre cinayeti deniyor ve o küçük çocuk ablasını düşünmeden, töre gereği öldürüyor. Ama bu kızı yeterli eğitip bir meslek sahibi yapsaydık, ekonomik bağımsızlığı olsaydı, genç kadın olarak ölüme gözünü kırpmadan gider miydi? Maalesef bu töre, ülkemin küçük yaştaki kızları için kader olmuş gidiyor halâ. Bu kaderi yenmek için kızları okutmak, namahrem diyerek okullara göndermeyen kişileri bu yanlış kafadan kurtarmak geliyor başta. Yani dinimizi bu yanlışlıklardan kurtarmamız gerekiyor. Yapmamız gereken ikinci iş ise, eğitimde köy enstitüsü felsefesinden esinlenen reformu yapmamız gerekiyor. Ayrıca ülkemde toprak reformu yapmak da şarttır. Çünkü kızını öldüren ailenin ekonomisi kötü olmasaydı bu olanlar olmazdı. Ayrıca da ülkemde demokrasi de daha iyi olurdu. Yani eğitimimizi üretici, araştırıcı, sorgulayıcı ve düşünceyi geliştirici yapmadıkça geleceğimiz daha da sorunlu olacaktır. Ayrıca ailelerin ekonomisini düzeltmek de gereklidir. Ama bu düzeltme için; "toprağın işleyenin, suyun ise kullananın" olması ve "Ne ezen ne de ezilen, insanca hakça bir düzen"in kurulması gerekiyor. Her derdin çaresi bir de budur. Ayrıca demokrasimizin de iyi olması için toprak reformu gecikmeden yapılmalıdır. Özet olarak başta kadına yönelik şiddetin yok edilmesi gerekiyor. Çünkü bu hastalığımız, her sorunumuzun kökünü oluşturuyor. Ayrık otu gibi. Bu hastalığımızı iyi görmeliyiz. Böylece toplumumuz nereye gidiyor diye sorup tedbirlerini alabilelim. Bu hastalığımızı sosyologlar, psikologlar ve ekonomistler iyi incelemeli, nedenlerini ortaya koymalıdırlar ki çaresini bulabilelim.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık