“Enerjinizi, çalışanların hak ve çıkarları için kullanın”
ÖNDER Haber / A

ÖNDER Haber / A. Kemal KAŞKAR -
Tüm Bel Sen Muğla Şube Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Tüm Yerel Sen sendikasının, Tüm Bel Sen’e yönelik bir karalama kampanyası yürüttüğü belirtilerek, "Muğla, Aydın ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinde daha belirgin olan bu anlayış, söz konusu karalama kampanyasına paralel olarak tehdit, baskı ve şantaj yöntemlerini de kullanmakta bir sakınca görmemekte, farklı sendikalara üye olan veya hiç bir sendikaya üyeliği olmayan yerel idare çalışanlarını baskı altına alarak korku ve yılgınlık ortamı yaratmaya çalışmaktadır" dendi.
"Ulusal kutsallarımız
istismar ediliyor"
Açıklamada, Tüm Yerel Sen yöneticilerinin, Ulusal Bayrağımız ve İstiklal Marşımızı da istismar konusu yaptıklarına; "bir ülke meselesi olan Kürt meselesini de sadece Tüm Bel-Sen’in meselesiymiş gibi çalışanlara ve topluma servis ettikleri"ne dikkat çekilerek "Bu durumu şiddetle reddediyor, kınıyor ve uyarıyoruz; Bu ülkenin ve toplumun değerlerini istismar etmek kimseye bir şey kazandırmaz. Ne sendikamızın ne de yönetici ve üyelerimizin Bayrak ve Marş konusunda birilerinin egosunu tatmin etmek gibi bir derdi yoktur. Her türden gericilikle zaten örselenmiş olan bu değerleri bir de siz kirletmeyin" denildi.
Hiçbir meşruiyeti ve etik
tarafı bulunmayan
bir karalama kampanyası
Tüm Bel Sen Muğla Şube Başkanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle…
Bir süredir yerel yönetim hizmetleri iş kolunda örgütlenme çalışmaları yürüten ve özellikle Ege bölgesindeki yerel idarelere yönelen TÜM YEREL SEN isimli sendikanın örgütlenme tarzı, kaygı ve endişe verici boyutlara ulaşmıştır.
Sendikal mücadeleden ne anladıkları, yerel yönetim çalışanlarına yaklaşımlarından da anlaşılacağı üzere bu çevre, özellikle sendikamız TÜM BEL SEN aleyhinde hiçbir meşruiyeti ve etik tarafı bulunmayan bir karalama kampanyası yürütmektedir.
Muğla, Aydın ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinde daha belirgin olan bu anlayış, söz konusu karalama kampanyasına paralel olarak tehdit, baskı ve şantaj yöntemlerini de kullanmakta bir sakınca görmemekte, aralarında farklı sendikalara üye olan veya hiç bir sendikaya üyeliği olmayan yerel idare çalışanlarını baskı altına alarak korku ve yılgınlık ortamı yaratmaya çalışmaktadır.
Çalışanların hak ve çıkarları için mücadele etmek yerine Sendikamıza karşı, İstiklal Marşı ve Bayrak gibi değerler ile ‘Kürt sorunu’ gibi toplumun hassasiyet gösterdiği konuların istismarı üzerinden kara propaganda yürüten bu zihniyet, açık bir sefalet örneği sergileyerek ucuz siyaset yapmaktadır.
Sendikamızda yıllarca Yöneticilik yaptıklarında Bayrak, Marş ve Kürt Sorunu gibi meseleleri kendilerine sorun olarak görmeyen, eylemlere doğru düzgün katılmayan, kendilerini her türlü eleştiriye kapatan bu zihniyet, ne oluyorsa oluyor, Sendikamızın Tüzük Değişikliği (‘2 Dönem yöneticilik yapanların, yani 6 yıl yöneticilik yapanların bir daha aday olamayacağı’ değişikliği) sonrası 23 yıldan fazla süredir bulunduğu Genel Merkez Yöneticiliğini bırakmak zorunda kalanlarla birlikte hareket ederek soluğu yeni bir sendikada alıyorlar.
Başkan aynı Başkan, ekip aşağı yukarı aynı ekip, başlıyorlar belediye belediye gezmeye, Bayrak da Bayrak, Marş da Marş, Kürt Meselesi de Kürt Meselesi. Memleket Yangın yeri olmuş, bunlar görmüyor, duymuyor. İtfaiye Erinin yemeği, Nöbeti diyorsun; ‘olur gider’ diyorlar, İşyerinin sorunu, Çalışanın sıkıntısı, Özlük hakkı diyorsun tık yok. Toplu Sözleşme diyorsun ses yok,
6360 Sayılı Torba yasa ile Emekçilerin hakları gasp ediliyor, Norm kadro fazlası, ihtiyaç fazlası veya Bütçe fazlası adı altında çalışanlar Valiliklerde oluşturulan (işkolunun değişmesi veya başka Belediyelere gönderilmesi) havuzlara gönderiliyor diyorsun, ‘elimizden bir şey gelmez’ diyorlar. Her gittikleri yerde aynı terane. Vay efendim bunlar Genel kurullarında marş okumazlar, vay efendim Bayrak asmazlar, falan da falan…..‘Vatan, Millet, Sakarya’ mübarek’…..
Etik olan her eleştiriye
açığız
TÜM BEL – SEN olarak, etik olan her eleştiriye açığız tabiî ki; Ama kara propaganda ve belaltı siyasete değil. Kaldı ki bu tavrın eleştiriyle de hiçbir ilgisi de yok.
Zaten yeterince istismar odağı olan ve sırf bu nedenle bile her an her şeyin olabileceği bir ülkede yaşıyoruz. Üstelik bu ülke de, ortak paydamız olan sınıf kimliğimizi bulandırmak için, her farklılığı istismar eden bir Sermaye sınıfımız ve onun siyasi kanadı olan bir iktidar var.
Peki, siz bu değerleri neden istismar ediyorsunuz? Neden hedef saptırıyorsunuz?
Kamu çalışanlarına bir gelecek sunamadığınız gibi, aksine çalışanların kazanımları budanırken oluşacak tepkileri soğutmak, daha azına razı etmek için mi bu çabanız?..!
Bu konuda sahip olduğunuz maharetde, göstermiş olduğunuz performans da gözlerden kaçmamaktadır.
"Bu değerleri bir de
siz kirletmeyin"
TÜM BEL SEN olarak, Ulusal Bayrağımızın, İstiklal Marşımızın istismar konusu yapılmasını; bir ülke meselesi olan Kürt meselesinin sadece TÜM BEL-SEN’in meselesiymiş gibi çalışanlara ve topluma servis edilmesini şiddetle reddediyor, kınıyor ve uyarıyoruz;
Bu ülkenin ve toplumun değerlerini istismar etmek kimseye bir şey kazandırmaz. Ne sendikamızın ne de yönetici ve üyelerimizin Bayrak ve Marş konusunda birilerinin egosunu tatmin etmek gibi bir derdi yoktur. Her türden gericilikle zaten örselenmiş olan bu değerleri bir de siz kirletmeyin.
Sendikal haklar konusunda en ufak bir samimiyetiniz varsa eğer, sahip olduğunuz makam ve pozisyonların sağladığı yetkileri çalışanlara karşı baskı unsuru olarak kullanmaktan, insanları direk ve dolaylı tehdit etmekten, arkanıza aldığınız idare desteğiyle çalışanlar üzerinde baskı kurmaktan, mafyatik yöntemlerle Sendika dikte etmekten vazgeçilmelidir.
İşveren gibi davranmak yerine, enerjinizi çalışanların hak ve çıkarları için kullanın. Aksi takdirde var olan meşruiyetinizi de yitireceksiniz.





