“Gazeteciler üzerindeki tehdit bitmiyor”

ÖNDER Haber - Gazetecilik mesleğinin verdiği ilk kayıp olan Hasan Fehmi’nin 6 Nisan 1909’da Galata Köprüsünde öldürülmesinden bu yana 105 yıl geçti

“Gazeteciler üzerindeki tehdit bitmiyor”
  • 10 April 2014, Thursday 6:31
ÖNDER Haber - Gazetecilik mesleğinin verdiği ilk kayıp olan Hasan Fehmi’nin 6 Nisan 1909’da Galata Köprüsünde öldürülmesinden bu yana 105 yıl geçti. Bu süreç içinde 64 gazeteci meslektaşımız kurşunlara, bombalara hedef olarak yaşamını yitirdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, "Öldürülen Gazeteciler Günü"nde ilk Basın Şehidi, Serbesti Gazetesi Başyazarı Hasan Fehmi Efendi’nin Çemberlitaş Divanyolu’nda bulunan II. Mahmut Türbesi’ndeki  mezarı başında anma töreni düzenledi. TGC’den verilen bilgiye göre, saygı duruşuyla başlayan törende bir konuşma yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto, özetle şunları söyledi: "2. Abdülhamit’in 33 yıl süren baskılı döneminden sonra 2. Meşrutiyet’le birlikte Türkiye’de bir basın patlaması yaşandı. 2. Meşrutiyet’ten önce Osmanlı’da 4-5 gazete varken, birdenbire gazete ve dergi sayısı arttı. İlk başlarda sansür kalkmıştı. Fakat Hasan Fehmi Bey’in köprü üzerinde vurulması Türkiye’de gazetecilere yönelik siyasi cinayetlerin de başlangıcı oldu. Ondan sonra, çeşitli dönemlerde tam 64 gazeteci arkadaşımızı siyasi cinayetlere kurban verdik. Hep bildiğiniz gibi Abdi İpekçiler, Uğur Mumcular, Çetin Emeçler, bunun yanında değerli akademisyenler Cavit Orhan Tütengil gibi, Ümit Doğanay gibi, Musa Anter gibi Savcı Doğan Öz gibi değerli insanları yitirdik. Bu şiddetin nereden kaynaklandığını söylemek çok zor. Türkiye’de basına yönelik şiddet hiç bitmedi. Günümüzde Hrant Dink’ten sonra öldürülen gazeteci olmadı, ama şu anda halâ cezaevlerinde 44 meslektaşımız var. Gazeteciler üzerindeki tehdit bitmiyor. İşten çıkarılan gazeteci arkadaşlarımızın sayısına her gün yenileri ekleniyor. Türkiye, bu açıdan zor bir sürecin içinde. Çünkü gazeteciler mesleğini yapamadığı zaman halkın bilgi edinme, doğru haber alma kanalları tıkanıyor. Dolayısıyla Türkiye’de bu defa fısıltı gazetesi işlemeye başlıyor. Basın özgürlüğü çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazlarından biridir. Türkiye bu açıdan bir an önce çağdaş demokrasilerin gereklerine uymak zorundadır. Hangi siyasi parti iktidar olursa olsun, hangi siyasi parti kendi siyasi çizgisini sürdürürse sürdürsün, öncelikle basın özgürlüğüne, halkın haber alma kanallarını açık tutmaya özen göstermeli. Bu yapılmadığı sürece; Türkiye gerçeklerden uzakta, kendi kabuğuna çekilmiş bir ülke konumuna gelecek. Bu da son derece zararlı ve Türkiye’ye dış basında, dış politikada itibar kaybettirecek bir olay. Umarız öncelikle Ceza Yasasında, Terörle Mücadele Yasasında gerekli değişiklikler yapılır."
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık