“Gerçekler halktan gizleniyor!”

ÖNDER Haber - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer Stiftung’un (KAS) ortaklaşa düzenlediği 72’inci Yerel Gazetecilik ve Meslek İçi Eğitim Semineri; Kayseri, Yozgat, Malatya, Tokat, Sivas ile çevre il ve ilçelerden çok sayıda gazetecinin katılımıyla gerçekleştirildi

“Gerçekler halktan gizleniyor!”
  • 02 October 2014, Thursday 14:45
ÖNDER Haber - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer Stiftung’un (KAS) ortaklaşa düzenlediği 72’inci Yerel Gazetecilik ve Meslek İçi Eğitim Semineri; Kayseri, Yozgat, Malatya, Tokat, Sivas ile çevre il ve ilçelerden çok sayıda gazetecinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sivas Büyük Otel’de düzenlenen seminere, TGC Başkanı Turgay Olcayto başta olmak üzere cemiyet yöneticileri, KAS Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Erol’un da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı. İktidar bir takım düzenlemeler yapmak zorunda TGC Başkanı Turgay Olcayto, seminerin açılış konuşmasında şunları söyledi: "Basının sorunları Cumhuriyet’in kurulduğundan bu yana hiç bitmedi. Ama son 3- 4 yıldır çok sıkıntılı bir dönem yaşandı. Şimdi biraz daha durduğunu, iktidarı Avrupa Birliği’ne uyum sağlamak açısından da bazı düzenlemeler yapmak üzere görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Basından Sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın bir basın toplantısı vardı. Bir danışma toplantısıydı. Anladığımız şu ki, iktidar basın emekçilerinin hakları konusunda bir takım düzenlemeler yapmak zorunda. Buna şimdiden müjde diyemeyiz. Çünkü konuştuğumuz yasa meclise indiği zaman konuşulan yasanın çok dışında başka şeyler çıkıyor karşımıza. Basın özgürlüğü, halkın gerçekleri öğrenme, bilgilenme hakkıdır Basını konuştuğumuz  zaman basının hiç ayrılmadığı Türkiye’de çağdaş demokrasiyi de konuşmak lazım. Bizim ölçütlerimize göre, arzumuz halkıyla paylaşan, şeffaf bir yönetim. Amacımız iktidarı eleştirmek değil. Çalışan gazetecilerin sorunları, Gazetecilere daha iyi olanakların nasıl sağlanabileceğini araştırmak. Bu bağlamda Türkiye’de basın, ifade ve düşünce özgürlüğünün mutlaka yerleşmesi gerekiyor.  Basın özgürlüğünü bazı siyasiler, Türkiye’deki televizyon ve gazete sayısının çok olması olarak tanımlıyor. Oysaki basın özgürlüğü halkın gerçekleri öğrenme, bilgilenme hakkıdır. Bu bakımdan; Türkiye’de halkın gerçekleri öğrendiğini söylemek çok zor. Neden halktan bilgi saklanır? Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Çünkü gerçekler saklandıkça bu defa fısıltı gazetesi işlemeye başlıyor. Gerçekler halktan gizleniyor. Televizyonculukta halâ emekleme dönemindeyiz Bugüne kadar yerel ve yaygın basın diye bir ayrım yapmadım.  Bizim gözümüzde gazetecilik yapan herkes gazetecidir. Yeter ki; gerçek anlamda salt gazetecilik yapma heyecanı olsun. Bugün çok sayıda işsiz gazeteci var. Gazeteler gazete, televizyonlar televizyon olmaktan çıkıyor. Batı ile aramızda nitelik farkı oluşmaya başladı. Biz bir hayli gerideyiz. Türkiye kendine çeki düzen vermek zorunda. Televizyonculukta halâ emekleme dönemindeyiz. Hâlâ doğru dürüst televizyon haberciliği yapar duruma gelemedik." Gazetecilik de bana göre bir mutfak Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilcisi Colin Dürkop ise, konuşmasında şunları dile getirdi: "Gazete, hepimizin bildiği gibi bize bu mesleği icra eden kişilerin, yani gazetecilerin, tarafsız ve ilkeli bir şekilde yayınladıkları haber aracıdır. Büyük bir mutfak düşünün. Burada çalışanlar, gelen müşterilerini memnun etmek için canla başla çalışırlar. Onlara en güzel yemeği sunmak için birbirleri ile yarışırlar. İşte gazetecilik de bana göre bir mutfak. Haberler, bu mutfakta pişiyor. Bizlere sadece onu yemek düşüyor. Kimimiz beğeniyor, kimimiz yeriyor. Ama hiçbirimiz onun nasıl piştiğini bilmiyor. İşte bu pişirme safhalarını, değerli konuşmacılarımızdan dinleyeceğiz, bilgilerini bizlerle paylaşacaklar, sizlere yol gösterecekler. Tecrübelerinden faydalanmalarını sağlayacaklar. Katkılarından dolayı hepsine teşekkür ederim. Toplantının gerçekleşmesinde emeği geçen TGC ile birlikte, birçok başarılara imza atacağımız inancıyla hepinize saygılar sunarım." Gazetecilerin şartları iyileştirilmeli Konuşmasına, Sivas’ın tarihi geçmişi, kültürel mirası hakkında bilgiler vererek başlayan Sivas Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fikret Ünsal, Madımak Oteli’nde 1993 yılında 37 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, "Sivas’ta aynı zamanda maalesef talihsiz bir olay yaşandı. Üstü perdeyle kapalıdır ve halâ aydınlatılamamıştır. Biz Sivas olarak, artık Madımak’ın izlerini silmek istiyoruz. Bunu yapmak isterken de başımıza çok iş geldi. Gazetecilik de zaten bu değil midir? Olayı aydınlatmak için elimizden geleni yapacağız. Biz bu olayı aydınlatmayı istiyoruz"  dedi. Fikret Ünsal,  gazetecilikle ilgili olarak da "Sivas, edebiyat ve gazetecilik alanında çok değerli kişiler yetiştirmiş bir şehirdir. Okur sayısının arttırılması için hem gazetecilerin hem de patronların durumunun düşünülmesi şart. Gazete patronlarının gazeteci kökenli olması gerekiyor. Gazetecilerin şartları iyileştirilmeli." İlk oturum İlk oturumun moderatörlüğünü Sivas Gazeteciler Cemiyeti 2. Başkanı Aydın Deliktaş yaptı. Oturumda;  TGC Önceki Başkanı, Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Erinç  "Günümüz Gazeteciliği"; TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş "Gazetecilikte Örgütlenme"; TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver, "Gazetecilik Etik İlkeleri" başlıklı konular hakkında katılımcılara bilgi verdi. Yayınlanan değil yayınlanmayan haberler önemli TGC’nin önceki Başkanı Orhan Erinç şunları söyledi: "Gazeteciliğin, bugün hem gazeteciler açısından hem meslek açısından çok zorlu bir dönemden geçtiğini görüyoruz. Gazetecilikte ülkeyi yönetenlerin hemen hemen bütün yayın organlarından bekledikleri gibi yayın yapma beklentisi söz konusu. Bu da akreditasyonlara yansıyor. Kimi gazete çalışanları, hükümete bağlı kurumlar ya da bakanlar tarafından düzenlenen toplantılara alınmıyorlar. Ama bunun, halkın bilgilenme hakkına aykırı bir yaklaşım olduğu da Türkiye’yi yönetenlerin aklına pek gelmiyor. Gazetecilerin çalışma koşullarına yönelik bir takım girişimler yapılıyor. Gazetecilikte teknolojinin gelişiyor olmasına karşın içerik yönünden çok sayıda eksiklerden söz etmek ne yazık ki zorunlu hale gelmiş durumda. Türkiye’de yapılan yanlış değerlendirmelerden birinin de gazetelerin yayınladıkları haberlerle değerlendiriliyor olmasına şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Önemli olan yayınladığı haberler değil yayınlamadığı haberler. Yayınlanmayan haberler iktidarın da patronun da işine gelmez." "Gazetecilik etik ilkeleri" TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver, "Gazetecilik etik ilkeleri" başlıklı bir sunum yaptı. Güver, gazetecilikte etik ilkelerin önemine dikkat çekerek Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin hazırlanışı hakkında bilgi verdi. Genel Sayman Güver, konuşmasında şu önemli noktalara dikkat çekti. "Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, gazetecilerin yol haritasıdır.  İnançlara, politikalara, partilere göre değişen gazetecilik olmayacağını, evrensel gazetecilik ilkeleriyle mesleğimizi yapmazsak her zaman zora düşeceğimizi ortaya koyan bir bildirge. Bu yüzden Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, mutlaka dikkate alınmalı. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir ve paylaşır. Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Bu ilkeleri göz önünde bulundurarak mesleğimizi yapmalıyız." İkinci oturum Seminerin ikinci oturumunda, TGC Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı "Haber Yazım Kuralları"; TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar "Medyada Nefret Söylemi"; Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Uğur Güç "Basın Sektöründe Sendikacılık";  Haber-Sen İstanbul Şube Başkanı Engin Başçı "Kamu Hizmeti Yayıncılığında Örgütlenme"  konuları hakkında bilgi aktardı. İkinci oturumun moderatörlüğünü TGC Muş Temsilcisi Emrullah Özbey üstlendi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık