ÖNDER Haber / Oktay ÇAYIRLI -
Cumhuriyet Halk Partisi tarafından 6 Aralık Cumartesi günü Ankara’da düzenlenen "Güçlü Çiftçi, Güçlü Türkiye için CHP Tarım Programını açıklıyor" toplantısına katılan CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan, "CHP, Tarım Programı’nı ülkenin dört bir yanından Ankara’ya gelen 2000 civarında çiftçinin katılımıyla açıkladı. Daha önce Ziraat Mühendisleri Odası Başkanlığı yapan CHP Milletvekili Gökhan Günaydın’ın sunduğu, ‘Güçlü Çiftçi Güçlü Türkiye’ sloganlı program, üretici, tüketici ve doğa dostu yeni tarım düzenini savunuyor" dedi…
CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, ilçemizdeki basın mensuplarıyla dün sabah saat 9.30’da Arastapark’ta düzenlenen kahvaltıda bir araya geldiler. Kahvaltının ardından CHP Milas İlçe binasında bir basın toplantısı yapan Özcan, seçim süreci ve partisinin tarım ile ilgili hazırladığı son program hakkında bilgiler aktardı.
Milletvekilliği aday
adaylığı süreci…
2015 Haziran ayı içerisinde yapılacak olan genel seçimlerle ilgili olarak çalışmalarının devam ettiğini belirten Özcan, "Partimizin çeşitli kademelerinde görev alan ve milletvekili aday adayı olmak isteyen arkadaşlarımız için bir tarih belirlendi. 25 Aralık tarihine kadar aday adayı olmak isteyen arkadaşlarımızın istifa etmesi gerekiyor. Partimizin ilçe yönetim kurulu üyeliğini yapanlara bu bilgiyi aktardık. Şimdiye kadar Levent Anıl arkadaşımız aday adaylık konusunda bir girişimde bulundu. Levent arkadaşımızı kutluyor ve başarılar diliyorum. Bizim partide bulunan herkesin aday olmaya hakkı var. Hele hele parti içi deneyimi ve tecrübesi olduğu zaman aday adaylıkları daha da bir anlamlı oluyor" dedi.
Yolsuzluk ve rüşvet bir
ülkeyi kemiren
bir hastalıktır
Aday adaylığı süreci ile ilgili bilgilendirmede bulunduktan sonra kısaca ülkemiz gündemine de değinen Özcan, "Ülkemizin gündemi hiç bitmiyor. Her gün neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. 17 – 25 Aralık tarihleri artık yolsuzlukları akla getiriyor. Yolsuzluk ve rüşvet bir ülkeyi kemiren bir hastalıktır. Bu içten içe kemirme sürdüğü sürece devlet yapısının bozulacağı inancındayız. Bu nedenle yetkililerin, yargının bir an önce yapılması gerekenleri yapmasını bekliyoruz. Çünkü devlet yönetiminde şeffaflık, açıklık olduğu sürece devlete olan güven artacaktır. Aksi takdirde huzursuzluk ortamı artacaktır. Yetkililerden bu nedenle görevlerini yapmasını bekliyoruz" dedi.
Tarımımız gittikçe
dışa bağımlı hale getirildi
İlçemiz ve ülkemiz gündemiyle ilgili yaptığı açıklamaların ardından konuşmasını Ankara’da düzenlenen "Güçlü Çiftçi, Güçlü Türkiye için CHP Tarım Programını Açıklıyor" toplantısından notlar aktarıp değerlendirmelerde bulunarak sürdüren Özcan şunları söyledi:
"CHP tarafından 6 Aralık Cumartesi günü Ankara’da "Güçlü Çiftçi, Güçlü Türkiye için CHP Tarım Programını Açıklıyor" adı altında bir toplantı gerçekleştirildi. Ülkemizin dört bir yanından Ankara’ya gelen 2000 civarında üretici ve partilinin katılımıyla gerçekleşen toplantıya ilçemizden de hem yönetim kurulu üyelerimiz hem de üreticilerimiz ve üretici temsilcilerimiz katıldı.
Burada Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın program kitapçığının tanıtımını yaptı. Daha sonra yurdun dört bir yanından gelen çiftçiler sorunlarını dile getirdiler. Tüm parti büyüklerimiz çitçilerimizi sabırla dinlediler ve talepleri not aldılar. Sonunda ise genel başkanımız bir değerlendirme yaptı ve toplantıyı sona erdirdi.
Bu toplantıda, öncelikli olarak dünyada gelişen nüfus ve nüfusa bağlı olarak gıda ihtiyaçları dile getirildi. Son yıllarda gıda fiyatlarında önemli derecede artış görülmekte. 805 milyon insanın açlık sınırında olduğu belirtiliyor. Buna karşılık ülkemizde de benzer durumlar yaşanıyor. 30 yılda 77 milyona yaklaşan bir nüfusumuz oluştu. Bir dahaki nüfus sayımında bu rakamın 82 milyonun üzerinde olması bekleniyor.
Son 12 yılda ülkemizin büyüme oranı Cumhuriyet tarihinin en düşük büyüme rakamları. % 4-5 arasında değişiyor. Bu süre içinde tarımının büyüme oranı ise % 2,2. Tarımımız gittikçe dışa bağımlı hale getirildi. Çiftçilerimiz desteklenmedi, aksine vergilendirildi. Tarımsal artış oranı nüfus artış oranıyla paralel olmadı. Üretim düşerken ithalat patladı; bunlar yetmezmiş gibi mevcut fabrikalar satıldı. Hem tarım alanları küçüldü hem de tarımla uğraşan aile sayısı düştü. Bu arada tarım arazilerinin yerlerine başka başka sektörler oluşturuldu. Ve tarım arazileri, meralar peşkeş çekildi. 12 yılda cumhuriyet tarihinin en kötü tarımsal politikası ortaya konuldu."
Kendi kendimize
yeten bir ülkeydik
Rakamlarla tarım alanında gelinen nokta hakkında ayrıntılı bilgiler veren Özcan, AKP döneminde 31 milyon ton buğday, 10 milyon ton mısır, 8 milyon ton pamuk ithal edildiğini, bunun yanısıra şeker pancarı ve tütün başta olmak üzere birçok ürünün de ithal edilmeye devam edildiğini belirterek "Halbuki biz kendi kendine yeten bir ülkeydik ve birçok ürünü dışarıya ihraç ediyorduk. Hayvancılığa baktığımızda üzülüyoruz. Tarım ve hayvancılığı ön planda olan ülkemizde hayvancılığın giderek daha kötü duruma geldiğini görüyoruz. Meralarımız talan edildi, son iki yılda çok az miktarda meramız kaldı. AKP hükümetinin 12 yıl boyunca tarıma verdiği destek 59 milyar TL. Tarım alanında eksik kalan ürünlerin yurt dışından ithal edilmesi için yurt dışına çıkan para ise 267 milyar TL. Çiftçiye verilen paranın dört buçuk katı para dışarı aktarılmış" dedi.
AKP hükümetinin tarımı
gözden çıkardığını
görüyoruz
Büyükşehir yasasıyla birlikte kırsal kesimde yaşayan köylülerin ve üreticilerin omuzlarına vergi yüklerinin bindirildiğini de dile getiren Özcan, "Şimdi bir de köylüye, çiftçiye büyükşehir yasasının getirdiği yükler var. Vergi, harç katılım payları artırıldı ve beş yıl sonra tahsilatı yapılacak. İçme ve kullanma su fiyatları artırılacak. Arazi, arsa, bina vergileri artırılacak. Çiftçi sayısı azaldı, üretim azaldı. Üretim yapılan tarım arazileri azaldı. Son 12 yılda Türkiye’nin yanlış politikalar sonucu kaybettiği tarım arazisi miktarı iki Trakya kadar. Kırsaldan da kent merkezlerine göçler meydana geldi. AKP hükümetinin tarımı gözden çıkardığını görüyoruz. Çiftçimize destek vereceğine sürekli yurt dışından alımlar yapılarak paralar dışarı aktarılmış. Düşen tarım oranları yapılacak desteklerle yeniden yükseltilmeli. Bizler onların daha çok kazanmaları ve ertesi yıla daha fazla dikim yapmalarını sağlayacağız" dedi.
Tarımda önce kendine
yeten sonra ise ihracata
yönelik bir Türkiye
hedefliyoruz
Ülkemiz tarımının sorunları dile getirdikten sonra Ankara’da düzenlenen toplantıda açıklanan tarım programında önerilen çözüm yolları hakkında bilgiler aktaran Özcan şunları söyledi:
"Mazotun rafineri çıkışı 1.70 TL iken, tarlada çiftçiye kadar gelen fiyatı 4.44 TL. CHP döneminde çiftçiye mazot 2 TL’den verilecek. AKP vergisini biz çiftçiden almayacağız. Böylelikle 9 milyar 120 milyon liralık bir avantaj sağlanacak çiftçimize.
12 milyon hektarlık arazinin tapulaştırma çalışması yapılacak. Arazi edindirme ofisleriyle toprağı olmayan veya yeterli toprağı bulunmayan üreticilere düşük bedelli ve uzun vadeli bir şekilde hazine arazileri verilecek. Bu toprakları alan çiftçilerimiz, 20 yıl boyunca satamayacaklar. Böylece gerçek üreticinin toprak sahibi olması sağlanacak. Hazine arazileri tarım için vatandaşların kullanımına açılacak. Daha çok alana su götürmek için çalışmalarımız olacak. Tarım alanlarının büyük bölümünün sulanmasını hedefliyoruz. Ayrıca tarımı bilimle buluşturarak, daha verimli çalışmaların yapılmasını sağlayacağız.
Tarımda önce kendine yeten sonra ise ihracata yönelik bir Türkiye hedefliyoruz. Ürün deseni değiştirilecek. Meralar yine tarımın hizmetine sunulacak şekilde düzenlenecek. Zeytinciliğin geliştirilmesi için primler verilecek. Üretilenlerin değer bulabilmesi açısından yeni pazarların bulunması için çalışacağız. Daha sağlıklı uygulanabilir çalışmalar yapılacak. Çiftçilerin de örgütlenerek üretim yapmalarını sağlayacağız. Bu anlamda üretici ve tüketici kooperatifleri desteklenecek. Tarım piyasaları düzenleme ve destekleme kurumunu oluşturarak, tarımsal alanın eksikleri ve yapılması gerekenler daha yakından takip edilecek. Tarım Bakanlığı da yeniden yapılandırılacak. Şu anda bakanlık ve üreticiler arasında mesafe oluştu. Üreticiyle daha yakın mesafede olabilecek örgütlenme yapısıyla yeniden bakanlık örgütlenecek.
CHP iktidarı döneminde orman köylüleri de ele alınacak. Bu köylülerin başta tapu olmak üzere birçok sorunları ele alınacak. Orman köylülerine 2B arazileri ücretsiz verilecek. İklim değişimi ve araştırma merkezi kuracağız. İklimlerin değişmesi nedeniyle toprakların ve suların yapısı değişmekte. Onun için bu merkez oluşturularak bu yönde çalışmalar yapılacak. Çevreye, doğaya saygılı çalışmalar yapılacak.
Hazırlanan tarım programı kapsamında ülkemizin her bölgesinde yapılması planlanan çalışmalar var. Ege bölgesinde zeytin alanları korunarak, zeytincilik desteklenecek. Sebze ve meyve üreticileri desteklenecek. Pamuk üretimi çağdaş yaklaşımlarla desteklenecek; dışardan aldığımız pamuğu kendimiz Ege’de yeniden üreteceğiz. Tarım ile sanayi entegrasyonu gerçekleştirilecek. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık desteklenecek. İktidarımız döneminde yapacaklarımız bunlardır."