A. Kemal KAŞKAR -
İlçemiz genelinde altyapı çalışmaları sürdürülüyor ama Hacıapti Mahallesi Fabrika Sokak’ta duralı yaklaşık iki ay oldu.
6 Nisan Pazar günü Fabrika Sokak’ta sürdürülmekte olan kazı çalışmaları sırasında rastlanan ‘mezar kalıntısı’ nedeniyle çalışmalar durduruldu ve o gün sokağın o noktası ne durumdaysa, bir yanda toprak yığını ve yanında da içinde tarihi mezar kalıntısıyla çukur öylece dondu kaldı. (Bu konudaki ilk haberim, 8 Nisan tarihli ÖNDER’de, "Tarihi yatırımda tarihe tesadüf edildi" başlığıyla yayınlanmıştı.)
Altyapı çalışmalarını sürdüren ekipler o gün sokağı öylece bırakıp gittiler ve bir daha da geri dönmediler. Bu donmuş kalmışlık o boyutta yaşandı ki, sokak boyunca bir kenara dizilen künklerin günlük yaşamımıza engel olanlarının kaldırılabilmesi bile, özel bir haberin yapılmasıyla mümkün olabilmişti. (Bkz. 21.4.2014 tarihli ÖNDER’de "Fabrika Sokak’ta sabrın sonuna doğru" başlıklı haber.)
Kısa süre sonra, buluntuyla ilgili olarak ‘çalışmaların sürdürülmesine engel değildir’ kararı verildiği ve çalışmalara başlanacağı haberi geleli neredeyse bir buçuk ay oluyor ama çalışmalara henüz başlanabilmiş değil…
İlk günlerde çukurun çevresindeki uyarı şeridi günler içinde savruldu gitti. Hatta, yolun kapalı olduğuna ilişkin tabela da kayboldu. Sokak sakinleri, yolun trafiğe kapalı olduğu uyarısını, sokağın Baltalıkapı Caddesi ile buluştuğu tarafta çöp bidonunu yolun ortasına çekerek yapmaya çalışıyorlar. Bu konuda, sevgili Zabıtamızdan ‘işaret desteği’ talebimizden de iki haftadır sonuç bekliyoruz…
Önceki gün akşam üzeri evime girmek üzereyken, sevgili komşum Yaşar Abiyi (Hardal), elinde kazmayla, sorunlu bölgede çalışırken görüp yanına gittim. Kolaylıklar dilemekle yetinmeyip, "biraz soluklan" diyerek birkaç kazma da ben vurdum toprak yığınına… Yaşar Abi, amacını "yaşlısı var çocuğu var, buradan geçerken zorlanıyorlar, hiç olmazsa biraz düzleyim dedim" diyerek bir güzel özetledi…
"Dur, bir fotoğraf çekip ‘Yurttaş altyapı çalışmasından umudunu kesti, üst yapı çalışmasını başlattı’ diye bir haber yapayım" deyip çantamdan fotoğraf makinasını çıkardığım sırada sokaktan geçen bir yurttaşımız, "Kemal Abi, çukurdaki su kötü kötü kokmaya başladı, çevresinde tedbir de alınmış değil, bir haber daha yap şu konuda" deyiverdi ve böylece bu haber-yazı da kaçınılmaz hale geliverdi.
Fotoğrafı çektim. O sırada motorsikletli iki genç geldi. "Deneyin bakalım güzel olmuş mu" dedik onlara. Geçtiler. Beğendiklerini söyleyip teşekkür edip gittiler. Birkaç yaya mahalle sakinine de test ettirdik, olurlarını aldık ve nihayet Yaşar Abiyle birlikte beşer onar kazma daha vurup toprak yığınını biraz da olsa düzleyip birbirimize iyi akşamlar dedik, evlerimize girdik… İçimizde ‘iyi bir iş yapmış olmanın saadeti’yle…
Dün sabah evden çıktığım sırada, önünde bebek arabasıyla bir kadın yurttaşım geçti önümden… Bu, düşündüğüm haber için bulunmaz bir nimetti… Planlasanız bu kadar olurdu… Bu yurttaşımızın, fotoğrafının çekildiğinden haberi yok… Hayırlı bir iş için kullanacağımdan ötürü hiç ses etmedim.
Böylece, habersiz çekilmiş fotoğrafla bu haberi de kotarmış oldum:
Sevgili yetkililerimiz duysun; sevgili komşularıma selam ve vatana-millete hayırlı olsun diye…
0 
0 
0 
0 
0 
0 
