“Haddinizi bilin demek için buradayız!”

ÖNDER Haber - İlçemizde bulunan bazı sivil toplum örgütlerinin katılımıyla oluşturulan Milas Kadın Dayanışması Platformu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi… Platformda yer alan HDP’lilerin açıklama yapılacak alana parti bayrakları, flamaları ve sloganlar eşliğinde gelmesi nedeniyle gerginlik yaşandı… HDP’lilerin bu hareketine karşı çıkan diğer platform üyelerinin, HDP’lilerin alanı boşaltmasını istemesi gerginliği tırmandırdı… Alandaki yurttaşlar, tartışmanın kavga boyutuna ulaşmaması için ellerinden geleni yaptılar… Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Milas Şubesi, Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciği, Cumhuriyet Kadınları Derneği Milas Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şubesi, Tüm Bel Sen Milas İlçe Temsilciği, Sağlık Emekçileri Sendikası Milas İlçe Temsilciliği, Milas Kent Konseyi Kadın Meclisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi Milas İlçe Başkanlıklarının katılımıyla oluşturulan Milas Kadın Dayanışması Platformu tarafından Cumartesi günü saat 17’de Atapark’ta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla etkinlik düzenlendi

“Haddinizi bilin demek için buradayız!”
ÖNDER Haber - İlçemizde bulunan bazı sivil toplum örgütlerinin katılımıyla oluşturulan Milas Kadın Dayanışması Platformu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi… Platformda yer alan HDP’lilerin açıklama yapılacak alana parti bayrakları, flamaları ve sloganlar eşliğinde gelmesi nedeniyle gerginlik yaşandı… HDP’lilerin bu hareketine karşı çıkan diğer platform üyelerinin, HDP’lilerin alanı boşaltmasını istemesi gerginliği tırmandırdı… Alandaki yurttaşlar, tartışmanın kavga boyutuna ulaşmaması için ellerinden geleni yaptılar… Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Milas Şubesi, Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciği, Cumhuriyet Kadınları Derneği Milas Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şubesi, Tüm Bel Sen Milas İlçe Temsilciği, Sağlık Emekçileri Sendikası Milas İlçe Temsilciliği, Milas Kent Konseyi Kadın Meclisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi Milas İlçe Başkanlıklarının katılımıyla oluşturulan Milas Kadın Dayanışması Platformu tarafından Cumartesi günü saat 17’de Atapark’ta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla etkinlik düzenlendi. Etkinlik öncesinde HDP seçim bürosu önünde toplanarak parti bayrakları, flamaları ve sloganlarla Atapark’a doğru yürüyüşe geçen HDP’liler, meydana vardıkları sırada platformdaki diğer sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin tepkileri ile karşılaştılar.   Etkinlik öncesi düzenlenen hazırlık toplantılarda, hiçbir partinin bayrağının, flamasının, simgesinin ve sloganının kullanılmamasının kararlaştırıldığını anımsatarak HDP’lilere tepkilerini dile getiren Platform Üyeleri, bu konuda ısrar edilirse etkinliği düzenlemeyeceklerini belirtip HDP’lilerden bayrak ve flamalarını kaldırılmalarını, aksi durumda alandan ayrılmalarını istediler. Bu talep karşısında HDP’liler ve platformda yer alan diğer üyeler arasında tartışma çıktı. İtişmelerin yaşandığı tartışma kavgaya dönüşmeden bazı yurttaşların araya girmeleriyle yatıştırıldı. Platform üyelerinin tepkileri ve yaşanan tatsızlığın ardından HDP’liler önce parti bayrak ve flamalarını topladılar. Daha sonra ise meydanın diğer bölümüne geçerek orada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla hazırladıkları basın açıklamasını okuyup alandan ayrıldılar. Kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak için buradayız HDP’lilerin alanı terk etmesi sonrasında Milas Kadın Platformu üyeleri, Atapark’tan başlayarak, şehir içinde pankart ve afişlerle yürüyüş gerçekleştirdiler. Atapark’ta son bulan yürüyüşten sonra platform tarafından hazırlanan ortak basın açıklaması Çiğdem Çetin Bozkurt tarafından okundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Yaşamın her alanını direniş alanı haline getiren biz kadınlar, Gezi’den sonraki ilk 8 Mart’ı,  taleplerimiz ve umutlarımızla karşılıyoruz. 8 Mart 1857’de New York kentinde 40 bin dokuma işçisi kadın, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi sonrasında çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10 bini aşkın kişi katıldı. 1910 yılından bu yana da kadın işçiler anısına 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmaktadır. Bu direngen kadınların mirasının sorumluluğuyla dünden yarına mücadeleyi büyüterek yürümeye devam etmeliyiz. Yürümeliyiz, çünkü kadınız, üretiyoruz ve eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Diretmeliyiz, çünkü çocuklarımızı güvenle bırakacağımız ücretsiz, sağlıklı kreşler ve bakım evlerinin sağlanmasını istiyoruz. Sokaklara çıkmalıyız, çünkü kadını aile ve namus kavramları ile kurumsal olarak da özdeşleştiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kaldırılarak, yerine Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın kurulmasını istiyoruz. Mücadele etmeliyiz, çünkü başta cinsiyet ayrımcılığı olmak üzere her türlü sömürü ve ayrımcılığa son verecek eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hazırlanmasını istiyoruz. Yüz elli yılı aşkın süredir verdiğimiz mücadeleyle kazandığımız haklarımızı gaspetmeye çalışanlara karşı, kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak için buradayız! Çalışma yaşamında, kadın istihdamını artıracağız diyerek reklamı yapılan istihdam paketleri ile bizlere esnek, güvencesiz, sigortasız, sendikasız, kölelik koşullarında, ucuz iş gücü olarak çalışmayı dayatanlara karşı, Her biri bir katliama dönüşen iş cinayetlerine karşı, emeğimiz bizimdir demek için buradayız! Evlerde, bizi mutfakla temizlik bezi arasına sıkıştıranlara karşı, görünmeyen emeğin sesini yükseltmek için buradayız! Her gün, erkekler onlarca kadını öldürdüğü, yüzlercesini sakat bıraktığı için, siz şiddet görmesine rağmen barıştırmak adı altında kadınları o cehennemlere geri yolladığınız için alanlardayız! Korumak uğruna kadınların hayatlarını gözden çıkardığınız "kutsal aileniz" batsın! demek için buradayız! Kız çocuklarına yönelik taciz, tecavüz karşısında sustuğunuz, evlendirilmeleri karşısında sessizliğinizi koruduğunuz için, gördüğü şiddetten, uğradığı tacizden, tecavüzden "Neden hayır demedin, neden bağırmadın?’’ diyerek kadınları sorumlu tuttuğunuz için, 13 yaşındaki kız çocuklarına tecavüz edenleri, çocuğun rızası vardı diyerek salıverdiğiniz için, kadının sinemaya gitmesini, telefonla konuşmasını, tek başına sokağa çıkmasını tahrik sayıp, haksız tahrik ve iyi hal indirimleriyle erkekleri kolladığınız için, kadına yönelik şiddet karşısında, erkek dayanışması ile suçluları görmezden gelen "erkek adaletiniz" batsın demek için buradayız! Cinsel yönelimi farklı diye yok saydığınız, sokakta yürümesini bile kabahat sayıp para cezaları kestiğiniz, eğitim, çalışma ve politik alandan dışladığınız, lezbiyen, biseksüel, trans ve interseks kadınların evlerinde, sokaklarda, iş yerlerinde öldürülmeleri karşısında ürpermeyen nefret dolu "ahlakınız" batsın demek için buradayız! Doğum kontrol yöntemlerine ulaşımı zorlaştırmaya kalkıp kürtajı yasaklayarak, çocuk doğurup doğurmayacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza karar vermeye çalışanlara karşı, ne giyeceğimize, ne içeceğimize, ne zaman nerede olacağımıza, kimlerle birlikte yaşayacağımıza karar verebileceğini düşünenlere karşı, yani bedenlerimiz ve hayatlarımız hakkında söz edenlere karşı "haddinizi bilin" demek için buradayız! Hes’lerle suyumuzu, toprağımızı satıp ağaçlarımızı kurutanlara karşı, yaşadığımız sokağı, yürüdüğümüz caddeyi, müşterek alanlarımızı gaspedip rant sahası haline getirenlere karşı, ranta dayalı kentsel dönüşümlerle bizleri yaşadığımız evlerden çıkarıp kentlerimizi parsel parsel satanlara karşı, sadece bu kentte yaşamaktan doğan haklarımızı savunmak için buradayız! Yerel yönetimleri birer ihale kurumu haline dönüştürüp peşkeş çekenlere, bu kentler, bu caddeler, bu sokaklar bizim demek için, sokakları aydınlatacaksınız, kaldırımları yaparken pazar arabalarını, çocuk arabalarını, topuklu ayakkabılarımızı düşüneceksiniz demek için, kadın sığınakları ve danışma merkezleri açacaksınız, kadın istihdamını desteklemek için politikalar üreteceksiniz, yaşam alanlarımızla ilgili her türlü düzenlemeye bizlerle birlikte karar vereceksiniz demek için buradayız! Hem yerel hem de merkezi seçimlerde, belediye meclislerinden parlamentoya tüm karar organlarında eşit temsil istediğimiz, seçilme ihtimali düşük sıra ve bölgelerde kadınları aday yapıp sonra da bu göstermelik kadın adaylarınızla gözümüzü boyayamadığınız için buradayız! Emperyalist politikalar sonucunda yanı başımızda hatta topraklarımızda süren ve gönderdiğiniz silahlarla daha da vahşileşmesini sağladığınız savaş politikalarınıza dur demek için, Suriye’de direnen ve mücadele eden Arap, Kürt, Ermeni, Alevi, Hıristiyan kadınlara selam etmek, "Barış" kararlılığımızı haykırmak için buradayız! Bizim zaten bildiğimiz, her gün ayrı bir bant kaydıyla ortalığa saçılan yolsuzluklarınıza dur demek için, siz hırsızlığın, rüşvetin meyvesi olan paralarınızın miktarını söylemekte bile güçlük çekerken cebinde bir ekmek parası olmayan yoksul kadınlar için, Sizin yolsuzluklarınız, sosyal adalet yerine geçirmeye çalıştığınız sadaka kültürünün kapatamadığı yoksulluğa karşı, adil sosyal politikaların hayata geçmesi için, sizin hırsızlığınızla daha da büyüttüğünüz yoksulluğa karşı buradayız! Siz bizi iyi tanıyorsunuz! 31 Mayıs gecesinden, 1 Haziran’dan tanıyorsunuz! Biz, gücü karşısında dehşetle irkildiğiniz o "çapulculardanız". Bizi o güzel, o uzun Haziran boyunca, biber gazı karşında kırmızılı kadından, toma, tazyikli su karşısında siyahlı kadından tanırsınız! Bizse sizin insan yanınızı nasıl kaybettiğinizi mobese kameralarından gördük! Oğlunun acısına dayanamayıp yaşamını kaybeden Fadime Ayvalıtaş’a, kayınpederi tarafından kocasının gözü önünde öldürülen Yankı Özkan’a, talebine rağmen koruma verilmediği için iki gün önce belediye otobüsünde kurşunlanarak öldürülen Özge Gündoğan’a selamlarımızla buradayız! Taleplerimizi haykırıyoruz, çünkü 21 ülkede "8 Mart" ülkenin genel tatil günlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu topraklarda yaşayan kadınlar olarak biz de; sözümüzü söylemek, taleplerimizi haykırmak, dayanışmamızı örmek için 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesini istiyoruz. Siz saldırdınız, hapsettiniz, öldürdünüz ama biz kazanacağız! Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Kadın Dayanışması!" Ortak metnin okunmasının ardından etkinlik, ‘Grup Eski Sokaklar’ın seslendirdiği şarkılarla sürdü…
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık