“Hasta sağlığı hiçe sayılıyor!”

ÖNDER Haber - İlçemizdeki eczacılar, 32. Bölge Muğla Eczacı Odası’nın düzenlemiş olduğu iftar yemeğinde biraraya geldiler. Güncel, mesleki sorunların tartışıldığı yemekte açıklamalarda bulunan Muğla Eczacı Odası Başkanı Ecz. İbrahim Ertürk, kanser hastaları tarafından kullanılan ilaçların temini için yeni başlatılan uygulamayı eleştirerek, "Aynı şehirdeki X hastanesinde ilaç varken Y hastanesinde olmayacak ve hastalar bu durumda hastane hastane gezecek; bazı hallerde ilaç X ilinde yokken Y ilinde olacak bu sefer de hastalar şehir şehir dolaşacaklar. Bu uygulama hasta sağlığını hiçe saymakta. Bu uygulama ilaç güvenliğini tehlikeye düşürmekte" dedi… Bölge Muğla Eczacı Odası tarafından, önceki gün akşam ilçemizdeki eczacılara yönelik iftar yemeği düzenlendi. Etkinliğe, Türk Eczacıları Birliği Yüksek Haysiyet Divanı Üyesi Ecz. Burak Söğütlü, 32. Bölge Muğla Eczacı Odası Başkanı Ecz. İbrahim Ertürk, Genel Sekreter Ecz. Kadir Serkan Tekin, Sayman Ecz. Ömer Çetiner, Yönetim Kurulu Üyeleri Ecz. Fikri Devrim Mavioğu, Ecz. Cem Demir, Ecz. Anıl Gençtürk, Ecz. Saim Korkmaz, Milas İlçe Temsilcileri Ecz. Ebru Mora, Ecz. Sinem Bato Durak ve Ecz. Beyza Keskin katıldı. İlki Milas’ta yapıldı Etkinliği takip eden basın mensuplarına çalışmaları hakkında bilgiler veren Muğla Eczacı Odası Başkanı Ecz. İbrahim Ertürk, Oda yönetim kurulu olarak Muğla’da bulunan bütün ilçeleri teker teker ziyaret ederek meslektaşlarıyla iftar yemeklerinde buluşmayı amaçladıklarını ve bu doğrultuda ilk iftar yemekli buluşmayı Milas’ta gerçekleştirdiklerini belirterek, "Amacımız, meslektaşlarımızla birlikte olmak, mesleki sorunlarımızı tartışmak, güncel konular olan Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılacak yeni sözleşmedeki gelinen noktaları irdelemek, kanser ilaçlarının kamu hastanelerinden alımı ile ilgili son gelişmeleri üyelerimize anlatmak, halkımıza daha kaliteli sağlık hizmetini nasıl verebileceğimizi tartışmak ve siz değerli basınımızın temsilcileri aracılığı ile bu konularda kamuoyunu bilgilendirmek" dedi. Hastalar hastane hastane, şehir şehir gezecek Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından 21 Nisan 2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan düzenleme ile 267 kalem onkoloji yani kanser ilacının 1 Temmuz 2015 tarihi itibariyle kamu hastanelerinde tedavi gören hastalar için hastane tarafından temin edilmeye başlanıldığını ve bu durumun hasta sağlığını açıkça tehdit ettiğine dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Ertürk, "Bilinmektedir ki, hastanelerin açtıkları ilaç ihalelerinde teklif görmeyen ya da fiyatının çok yüksek olması sebebiyle alınamayan ilaçlar bulunmakta. Diğer yandan, ilaç ihale edilse dahi, ilacın hastaneye teslim süresinin serbest eczanelere oranla çok daha uzun olduğu bir gerçek. Özellikle ithal ilaçların gerek etken madde gerekse Sağlık Bakanlığı'nın fiyat politikasına bağlı olarak piyasada bulunmadığı haller olmakta. Bu durumdaki ilaçlar depolarda tevzi olarak bulundurulduğundan ihale yolu ile alımları mümkün olmayacak. Böyle bir durumda aynı şehirdeki X hastanesinde ilaç varken Y hastanesinde olmayacak ve hastalar bu durumda hastane hastane gezecek; bazı hallerde ilaç X ilinde yokken Y ilinde olacak bu sefer de hastalar şehir şehir dolaşacaklar. Bu uygulama, hasta sağlığını hiçe saymakta. Bu uygulama ilaç güvenliğini tehlikeye düşürmekte. Kemoterapi ilaçlarında ilaç güvenliğinin sağlanmasındaki en önemli sorun, uygun saklama koşullarına göre stoklanması ve dağıtımı sorunudur. Oldukça fazla miktarlarda alınması gereken ilaçların hastane eczanelerinde soğuk zincir şartlarına uygun olarak stoklanması ve dağıtımı için yeterli alan, ekipman ve personel bulunmamakta" dedi. Eski sisteme neden geri dönüldü? İlaç Takip Sistemi (İTS), hastane eczanelerinde, serbest eczanelerdeki gibi çalıştırılamadığından, ilaç geri çekme ve toplama şartlarında hangi ilacın hangi hastaya verildiği hastane eczaneleri açısından tespit edilemediğine de dikkat çeken Ertürk, "İTS ile ilacın takibi yapılmaz ise, sahte ya da çalıntı ilacın hastane eczanelerine girmesi ve izini kaybettirmesi kaçınılmaz olacak. Bu uygulama, içerik bakımından 2005 yılında başlatılan ‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ ile de ciddi anlamda çatışmakta. Şöyle ki; bu projeye göre o dönemde hastaları hastanelerdeki ilaç kuyruklarından kurtarmak iddiası ile ilaçların serbest eczanelerden alınmasının önü açılmış ve bunun çok önemli bir adım olduğu bütün yetkililer tarafından açıkça dile getirilmişti. Bugün ne oldu da bu projenin tam tersi bir uygulamayla serbest eczanelerden rahatlıkla alınabilen kanser ilaçlarının tekrar hastanelerden alınması gündeme geldi? Ne oldu da tekrar eski sisteme geri dönülüyor? Bu soruların cevapları acilen kamuoyuna açıklanmalıdır" dedi. Eczacı kontrolünde olmalı Eczacıların hasta sağlığıyla oynanmasına izin vermemeye kararlı olduğuna dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Ertürk, "Hastalarımızı bekleyen tüm bu olumsuz tabloya yönelik uyarılarımızı yapmak ve bu yanlıştan dönülmesini istemek, hasta sağlığını birinci kaygısı olarak taşıyan Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odalarımızın görevidir. İlaç, kolay ulaşılabilir ve dağıtımından hastaya ulaşmasına kadar eczacı kontrolünde olmalı. Bu düzenlemeden sonra ortaya çıkabilecek, hastalarımızın ilaca güvenli erişim ile ilgili tüm sorunlarının sorumlusu ve muhatabı, kanser ilaçlarını kamu hastanelerinden verme kararı alanlar olacak. Bu kararı alanlar, ortaya çıkacak en ufak bir sorunda vicdanlarına hesap vermeyeceklerse de hukuk önünde hesap verecekler. Türkiye'de böyle bir sorunla karşılaşıldığı ilk durumda eczacıların meslek örgütü bu kararı alanlar hakkında suç duyurusunda bulunmaktan çekinmeyecek. Bu nedenlerle, hastaların kanser ilaçlarına erişimini zorlaştıracak olan söz konusu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi hasta sağlığı için bir zarurettir" dedi.