“Havadan, Sudan ve Topraktan” konuşuldu

ÖNDER Haber - 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla ilçemizde TEMA Vakfı tarafından öğrencilere yönelik seminer düzenlendi… Bodrum ve Milas temsilcileri ile gönüllüleri tarafından düzenlenen seminerde, hava, su ve toprağın önemine değinildi… Merkez İlkokulu öğrencilerine yönelik TEMA Vakfı tarafından Dünya Çevre Günü kapsamında "Dünya Çevre Gününde Türkiye'den Havayı, Suyu ve Toprağı Konuşmak" konulu seminer düzenlendi

“Havadan, Sudan ve Topraktan” konuşuldu
ÖNDER Haber - 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla ilçemizde TEMA Vakfı tarafından öğrencilere yönelik seminer düzenlendi… Bodrum ve Milas temsilcileri ile gönüllüleri tarafından düzenlenen seminerde, hava, su ve toprağın önemine değinildi… Merkez İlkokulu öğrencilerine yönelik TEMA Vakfı tarafından Dünya Çevre Günü kapsamında "Dünya Çevre Gününde Türkiye'den Havayı, Suyu ve Toprağı Konuşmak" konulu seminer düzenlendi. TEMA Vakfı Milas Gönüllüsü Mehmet Nergiz’in düzenlemesiyle gerçekleştirilen seminerde sunum, TEMA Vakfı Bodrum Temsilcisi Haluk Ortaç tarafından yapıldı. 2050'de üç tane dünyaya ihtiyacımız olacak! Birleşmiş Milletler’in 2015 yılını Dünya Toprak Yılı ilan ettiğini belirten Ortaç, TEMA Vakfı’nın, Dünya Çevre Günü’nde, sorumlu tüketim ve gezegenin sınırları konusunda bilinçli davranmaya dikkat çektiğini söyledi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü temasının "7 milyar hayal. Bir gezegen. Sorumlu tüketim" olarak belirlediğini ifade eden Ortaç, "Ana teması sürdürülebilir üretim ve tüketim olan Dünya Çevre Günü'nde TEMA Vakfı, tüm üretim sürecinde gezegenin sınırlarını bilmenin ve yapılan her tüketimin doğurduğu çevresel sonuçların farkında olunmasının önemine dikkat çekiyor. Geleceğe ilişkin hayallerin hepsi, insanlığın esenliği, doğanın sunduklarına ve doğal varlıkların sürdürülebilir yönetimine bağlı. Sürdürülebilir yönetim ilkelerinin başında ise doğanın kendini yenileyebilme kapasitesinin üzerinde tüketim yapılmaması gelmekte. Oysa bugün insanoğlu dünyadaki doğal ekosistemlerin yenilenme kapasitesinin 1,5 katını tüketmekte. Eğer tüketim anlayışı hiç değişmeksizin devam ederse 2030 yılında ihtiyaçların karşılanması için iki, 2050 yılında ise üç dünyaya ihtiyacımız olacak. Daha az doğal varlık kullanmayı sağlayacak sürdürülebilir üretim ve tüketim anlayışı yerleşmeksizin hayallerimizin gerçekleşmesi çok zor gözüküyor. Hayallerin gerçekleşebildiği bir gelecekten emin olmak için en umut verici strateji; gezegenin sınırlarını ve yeniden üretme kapasitesini bilerek yaşamaktır. Bu sebeple Dünya Çevre Günü’nün bu yılki teması ‘7 milyar hayal. Bir gezegen. Sorumlu tüketim’ olarak belirlendi" dedi. Her yıl 1,3 milyar ton gıda boşa harcanıyor Yoğun teknoloji ve tarımsal girdi kullanarak yapılan tarımsal uygulamaların toprağın üretim kapasitesinin azalması, su kirliliği, biyolojik çeşitliliğin azalması ve iklim değişikliği gibi sorunlara neden olduğuna dikkat çeken Ortaç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son 50 yılda tropik ormanların ve doğal otlak alanlarının yok olması pahasına tarım alanları 1.365 milyon hektardan 1.548 milyon hektara ulaşmıştır. Yapılan tahminlere göre Dünya nüfusu 2050 yılında 9.6 milyara ulaşacak ve bu nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için 100 milyon hektar daha tarım alanına ihtiyaç duyulacak. Oysa her yıl 50 bin kilometrekare toprak erozyonla kaybediliyor ve artan kentleşme nedeniyle sadece Avrupa’da her bir saatte 11 hektar tarım alanı binalarla örtülerek kullanılamaz hale getiriliyor. Giderek artan gübre, pestisit ve herbisitlerin kullanımı toprak ve suların kirlenmesine neden oluyor ve insan sağlığını tehdit ediyor. Tarım, küresel sera gazı salımlarının üçte birinden sorumlu tutuluyor. Ormanların ve otlakların tarım alanlarına dönüştürülmesi ve iklim değişikliği nedeniyle biyolojik çeşitlilik azalıyor. Tüm bu olumsuzluklarla üretilen gıdanın 1/3’ü israf ediliyor, çöp oluyor. Çöpe atılan gıda miktarı Çin, Moğolistan ve Kazakistan ülkelerinin toplam arazilerinden yapılan üretime denk gelmektedir. Çöp olan gıdanın çevresel maliyetleri üretici fiyatları ile 750 milyar Amerikan dolarına, tüketici fiyatları ile 1 trilyon dolara, yani Türkiye ve İsviçre’nin 2011 yılındaki gayri safi yurtiçi hasılalarının toplamına ulaşıyor. Üstelik buna sosyal maliyetler dahil değil. Gelişmiş ülkelerde gıda israfı gelişmemiş ülkelerden daha fazladır. Tüketilen gıdanın % 50’si olan 300 milyon ton gıda maddesi çöpe atılmaktadır. Çöpe atılan gıda bugün dünya çapında yetersiz beslenen 842 milyon insana yetecek miktardadır." Dünya'da 1 milyardan fazla insan tatlı suya erişemiyor Konuşmasında daha sonra, dünyadaki toplam tatlı su varlığının, toplam su kütlesinin % 3’ünü oluşturmasına rağmen % 2,5’inin Antartika, Kuzey Kutbu'nda ve buzullarda donmuş bir halde bulunduğunu dile getiren Ortaç, "İnsanların ihtiyaçları ve tatlısu ekosistemlerin sürekliliği için geriye sadece dünya toplam su varlığının binde 5’i kalmakta ve bunun dağılımı da bölgeler arasında büyük farklılık göstermekte. Buna bağlı olarak, 1 milyardan fazla insan yeterli içme suyuna erişememekte, 2,6 milyar insan yetersiz su nedeniyle hijyen olmayan koşullarda yaşamakta ve 1,4 milyon çocuk yeterli temiz su ve hijyen koşullarının olmaması nedeniyle ölmekte. Toprak ile beraber su, tarımsal üretim için gerekli doğal varlıkların başında geliyor. Dünyada kullanılabilir suyun yüzde 70’i tarım alanlarının sulanması için kullanılıyor. Çöpe giden 1,3 milyar ton gıda için kullanılan su, konutlarda kullanılan 125 milyon kilometre küp suya denktir ve bu miktarda suyun israfı anlamına gelmekte" dedi. 7 milyar hayal. Bir gezegen. Sorumlu tüketim Dünya ölçeğinde yapılan tüketimin, doğanın kapasitesinden % 50 daha fazla olduğu bilgisini de paylaşan Ortaç, "Bunun sonucunda toprak varlığı kaybı, kirlenen toprak ve su, azalan orman ve otlak alanları, kaybolan biyolojik çeşitlilik ve iklim değişikliği kaynaklı sorunlar küresel ölçekte yaşanmakta. Tüketim şekillerimiz değişmezse, 2050 yılında artan nüfusla birlikte tüketim üç kat artacak. Sürdürülebilir olmayan bu üretim ve tüketim anlayışını ortadan kaldırmak için ekonomik büyüme oranı ile doğal varlıkların kullanım oranını birbirinden farklılaştırmak gerekmekte. Çözüm, daha etkili yöntemlerle daha az doğal varlık kullanarak toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak kadar üretim yapmak ve sürdürülebilir tüketim anlayışıyla kullanılan kaynakları doğanın sınırları içinde tutmaktan geçmekte. TEMA Vakfı olarak herkesi, Dünya Çevre Günü’nde sorumlu tüketim ve gezegenin sınırları konusunda bilinçli davranmaya, doğal varlıklarımızı, yaşam alanlarımızı savunma konusunda harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık