ÖNDER Haber -
Dün, Aile Sağlığı ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde hizmet üretilmedi. Sağlık emekçi ve işçileri, konuyla ilgili olarak yaptıkları açıklamada, bugün ve yarın da hizmet üretmeyeceklerini dile getirdiler.
Sağlık Bakanlığı’nın, ASM çalışanlarının 5 aydır sürdürdükleri direnişi kırmak için yayınladığı yeni bir yönetmelikle, Cumartesi direnişini sürdürenleri işten atmakla tehdit eden ağır ceza puanları getirdiğine dikkat çekilen açıklamada ayrıca Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’nun, TTB’ye yönelik, "halkın sağlık hizmeti almasını önemsemediği" şeklinde suçlamalarda bulunduğu da anımsatılarak;
"Halktan, ödedikleri sağlık primlerine ek olarak, katkı, katılım, muayene, ilave, ilaç farkı vb. adları altında 12 çeşit ücreti kim alıyor? Özel hastanelere giden halkı, soyup soğana çeviren farkları % 200’lere kim çıkardı?" diye soruldu ve "Bu mu halkı düşünmek!" denildi.
"En uzun iş bırakma
eylemini yapmak
zorunda bırakıldık"
Muğla Tabip Odası, SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası ile Genel Sağlık-İş tarafından yapılan ortak açıklama şöyle:
Birinci basamak sağlık hizmeti sunan yaklaşık 70 bin sağlık çalışanı tüm yurtta, en uzun iş bırakma eylemi yapmak zorunda bırakılıyor.
Sağlık Bakanlığı, 5 aydır ASM çalışanlarına hafta içi 40 saat çalışmaya ek olarak, Cumartesi günleri ‘nöbet’ adı altında fazla çalışmayı dayatıyor.
Hafta içi, kendisine kayıtlı bebeğe, hamile kadına aşısını, izlemini yapan; hastasını muayene eden, tedavisini yapan, köy köy gezen, evlerde hastasını ziyaret eden, entegre sağlık hizmeti verilen yerlerde gece gündüz demeden gelen her hastaya bakan, tatillerde ölü muayenesini yapan, ev ev, okul okul aşı kampanyası yürüten birinci basamak sağlık çalışanına, ek olarak ‘Cumartesi günleri de gel çalış’ deniyor.
ASM sağlık çalışanları bu haksız hukuksuz Cumartesi fazla çalıştırma dayatmalarına karşı 5 aydır direniyor ve çoğunlukla ASM’lerini açmıyor.
Sağlık Bakanlığı, ASM çalışanlarının 5 aydır sürdürdükleri kararlı ve başarılı direnişini kırmak için, 16 Nisan 2015 tarihinde yeni bir yönetmelik yayımlayarak, Cumartesi direnişini sürdürenleri işten atmakla tehdit eden ağır ceza puanları getirdi.
Sağlık örgütlerinin, Sağlık Bakanlığı ile bu konuda yaptığı görüşmeler sonuçsuz kalmış, en son TTB’nin Sağlık Bakanı ile bir kez daha görüşme talebi karşılık bulmamış; aksine Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, basına verdiği demeçte TTB’ye halkın sağlık hizmeti almasını önemsemediği şeklinde suçlamalarda bulunmuştur.
Sağlık örgütleri, sağlık çalışanlarının haklarını savunurken, halkın sağlık hakkını savunmaktan hiçbir zaman geri durmamıştır.
"Bu mu halkı düşünmek"
Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz:
Halktan, ödedikleri sağlık primlerine ek olarak, katkı, katılım, muayene, ilave, ilaç farkı vb. adları altında 12 çeşit ücreti kim alıyor?
Özel hastanelere giden halkı, soyup soğana çeviren farkları % 200’lere kim çıkardı?
Nüfusun % 10’u sigorta kapsamı dışındayken, primlerini ödeyemeyen binlerce yurttaş sağlık hizmeti için cebinden para ödüyorken,
Koruyucu sağlık hizmetlerinde; bebek ölümlerinden anne ölümlerine artış yaşanırken; tam aşılı çocuk sayısı düşerken, kızamık salgınları görülürken,
Muayene süreleri 2-3 dakikaya inmişken, tüm bu haksızlıkları halka kim reva görüyor?
Bu mu halkı düşünmek!
Aile Sağlığı Merkezleri’ni, zincir hastanelerin patronlarına satmadan önce, sağlık çalışanlarını, az paraya çok çalıştırıp pazarlamaya yönelik girişimlerinizi güçlendirmeye çalıştığınızı duymayan kalmadı.
ASM’lerin zincir hastanelerine satışı sonrasında, birinci basamakta verilen tüm
hizmetlerin paralı olacağını biliyoruz.
Bizler koruyucu sağlık hizmetlerin önemsendiği, halka yeterli muayene sürelerinin ayrıldığı, her kesimin, eşit, ücretsiz, iyi sağlık hizmeti alabildiği, çalışanların haklarının gasp edilmediği, sağlık hizmetlerinin toplumun gereksinimlerine göre sunulduğu bir sağlık ortamı istiyoruz.
Kimin halkı düşündüğü gün gibi ortada!
"Eylemlerimizi
kararlılıkla sürdüreceğiz"
Birinci basamak sağlık çalışanları, bugün ve sonraki iki gün, Cumartesi fazla çalışma ve işten atma tehditlerine karşı, kendi haklarını korumak için 3 gün hizmet üretemeyecek.
Taleplerimiz karşılık bulana dek eylemlerimizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz.