“Hukuka ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğiz!”

ÖNDER Haber - Yeni Adli Yıl, dün Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törenle başladı. Muğla Barosu Milas Temsilciliği’nce düzenlenen törene, Milas Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, Milas Adliyesi’nde görev yapan Savcı ve Hakimlerle, Baro Üyesi Avukatlar katıldı. Kendisi de Avukat olan Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın da katıldığı tören,  dün saat 10’da Atatürk Anıtı önünde toplanma ile başladı. Anıta ilk çelenk, Milas Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş tarafından sunulduktan sonra, Muğla Barosu’nun çelengini, Muğla Barosu Milas Temsilcisi Av. Levent Anıl, iki Avukat arkadaşı ile birlikte sundu. Çelenklerin sunumu sonrası, Muğla Barosu Milas Temsilcisi Av. Levent Anıl, Muğla Barosu adına hazırlanan metni okudu ve tören İstiklâl Marşı’nın söylenmesiyle sona erdi. Törene katılan avukat, hakim ve savcılar, daha sonra, Kıbrıs Cafe’de düzenlenen kahvaltıda bir araya geldiler.   Yine umutluyuz, yine inançlıyız Muğla Barosu’nca, Adli yılın açılışı ile ilgili olarak hazırlanan ve Muğla Barosu Milas Temsilcisi Av. Levent Anıl tarafından okunan metin şöyle ... İnsanlığın adalet arayışı, tarihi kadar eskiye dayanır. Ve bu adalet arayışı içerisindeki halkların en büyük yardımcıları avukatlar olmuşlardır. Gücü elinde bulunduranların bütün müdahalelerine rağmen avukatlar, halkların adalet arayışı mücadelesinde yanlarında olmaya devam edeceklerdir. Avukatlar dün nasıl; erkin başının işçi ölümleri için ‘işin kaderinde var’ deyip de sırf daha fazla gelir elde etme uğruna en eski teknolojilerin kullanılmasına ses çıkarmayarak suça iştirak eden sarı sendikaların, / kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme döndürüp halkların evlerini talan edenlerin, / devletin kendi kurumu açlık sınırını 1153 TL olduğunu ifade ederken, 891 TL ücretlerle insan çalıştırılmasına izin veren sistemin karşısında yer almışlarsa, Bugün de aynı şekilde; Öğrenim ücretini çıkartmak uğruna, yaz aylarında inşaatta sigortasız ve güvenliksiz çalışırken düşüp hayatını kaybeden Ömer Çetin'in ve yine sırf parasız eğitim istedikleri için tutuklanan öğrencilerin, / Uçaklarla altın kaçırılırken, üstlerine uçaklardan bombalar yağıp da 3 sene sonunda takipsizlik kararı alan Uludere halkının, / Sadece ifade vermesi için bütün yargı ve emniyet personellerinin yer değiştirilmesi beklenilen kişilerin aksine, gece yarısı evine baskın düzenlenen 70 yaşındaki kanser hastasının yanında yer almışlar ve halkın hak aramasında yanlarında olmaya da devam edeceklerdir. Bizim adaletten ve yargı mensuplarından beklentimiz; adaletin, Sivas katliamının zamanaşımına uğraması kadar geç gelmesi değil, Reyhanlı katliamının faillerinin 3 gün içerisinde bulunabilmesi kadar hızlı gelmesidir. Bilinmelidir ki; avukatlar tarihin en eski devirlerinden beri halkların "aleyhine olan hususları " kabul etmemişlerdir, etmeyeceklerdir de. 2013/2014 adli yılına da her yıl olduğu gibi umutla, mesleğimize olan aşkla ve inançla başlamıştık. Ancak öyle hukuk katliamları gördük ki ülkemiz adına adalet adına kapanmayacak yaralar açan. Fakat yine de yılmadık. Tüm hukuksuzluklarla mücadele ettik, edeceğiz de... Çünkü vatandaşın biz hukukçulara ihtiyacı var. Bugün yeni bir adli yılı açıyoruz. Yine umutluyuz, yine inançlıyız, ama bilinmelidir ki bu inancı sadece ve sadece kendi içimizdeki hukuk aşkından alıyoruz. Yargıtay tarafından yapılan adli yıl açılışına Cumhurbaşkanı, Türkiye Barolar Birliği Başkanımızın gelmesi halinde kendisinin gelmeyeceğini söylemiştir. Bunun üzerine Yargıtay başkanlar kurulu toplanmış ve Türkiye Barolar Birliği Başkanımızın konuşma yapmasına karar vermiştir. Kararın gerekçesi takdire değerdir. Lehe oy veren yargıçlarımızı kutluyoruz. Ama çok üzücüdür ki, olay toplantıya kadar gitmiştir. Oysaki Yargıtay'dan beklediğimiz Birlik başkanının konuşma yapması konusunda hiç düşünmeye gerek kalmadan bu tavrı alması idi. Yerleşmiş bir hukuk teamülüdür ki, Türkiye Barolar Birliği Başkanı adli yıl açılışında konuşur. Çünkü TBB Başkanı savunmanın başıdır. TBB Başkanının konuşmasına yasak koymak savunmayı yok saymaktır. Savunmanın olmadığı bir adalet sisteminde de adaletten bahsedilemez. Adalet Bakanı, Yargıtay'ın bir tercih yaptığını, Cumhurbaşkanına karşı Barolar Birliği Başkanını tercih ettiğini söyleyerek Yargıtay'ı vatandaşın gözünde itibardan düşürmeye çalışmaktadır. Açıklamanın devamında ise siyasi iktidar, Adalet Bakanı aracılığı ile Yargıtay Başkanına gözdağı vermektedir. Yürütme, bakanı eli ile direk yargıya müdahale ederek suç işlemektedir. Ankara’da yapılan törenlere cumhurbaşkanının katılmaması üzerine Başbakan, Adalet Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı katılmamışlardır. Yürütme, adli yıl açılış törenlerine katılmayabilir, ancak vahim olanı katılmama gerekçesinde yaptıkları talihsiz açıklamalardır. Bugün yaşananları ve yaşanacakları hepinizin takdirlerine bırakıyoruz. Devlet erkanı katılmasa da Adli Yıl başlamıştır. Çünkü vatandaşın adalete ihtiyacı vardır. Yürütme, görevi adalete yardımcı olmak iken polemikler yaratarak ve Türk devlet tarihinde benzerine rastlanmamış bir biçimde devlet adabına uymayan bir uygulama ile tarihe geçmiştir. Adalet yine pek çok sorunuyla birlikte avukatı, hakimi, savcısı, katibinden mübaşirine kadar tüm elemanları ile taşını döndürmeye gayret edecektir. Tüm adalet emekçilerine Adli Yıl hayırlı olsun. Şunu önemle ve altını çizerek belirtmek istiyoruz.   Biz Avukatız! Avukatlığı yargının kurucu, eşit ve bağımsız bir organı olarak görmeyen; dün olduğu gibi bugün de Baroları kalıba dökmeye, değersizleştirmeye çalışan anlayışa boyun eğmeyeceğiz. Biz savunmanlar her şart altında hukuka ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğiz. Tüm hukuksuzlukların takipçisiyiz. Bir gün herkesin adalete ve savunmaya ihtiyacı olacaktır. Biz o günde bugünkü duruşumuzda ve anlayışımızda olacağız.