İKİZKÖY ÇEVRE KOMİTESİ: "KEMERKÖY TERMİK SANTRALİ’NİN HUKUKSUZ İZİNLERİ İPTAL EDİLMELİ!"

İkizköylülerin Muğla Milas’ta bulunan Kemerköy Termik Santralinin çevre mevzuatına uyumlu olmadığı gerekçesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına karşı açtıkları davada karar açıklandı. Dava Muğla 2. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

İKİZKÖY ÇEVRE KOMİTESİ:

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı santrale 2 Ağustos 2023 tarihinde santralin çalıştırılması için ön koşul olan çevre izni ve lisansı vermişti. İkizköylülerin doğa koruma derneği KARDOK tarafından açılan davada bu izin ve lisans hukuka uygun olmadığı için iptali talep ediliyordu.

Geçen yıl İkizköy Akbelen Ormanı, Kemerköy Termik Santrali ve 16 km mesafedeki Yeniköy Termik Santrali’nin kömür ihtiyacını karşılamak üzere linyit sahasının genişletilmesi için yok edilmişti. 2023 yılı Temmuz ayında başlayan, jandarma ve polis eşliğinde gerçekleştirilen ağaç kesimleri, büyük protestolara neden olmuş, çok sayıda gözaltı yaşanmıştı. Yoğun kamuoyu tepkisi üzerine İkizköylülerin Akbelen Ormanını ve köylerini koruma mücadelesi TBMM’de de gündeme gelmişti.

Kemerköy Termik Santralinin çevre iznin iptali için açılan dava ile ilgili İkizköy KARDOK Derneği adına yapılan açıklamada, santralin baca gazı arıtma, atıksu deşarj ve atık depolama tesisleri çevre yasa ve yönetmeliklerine uyumlu olmadığı halde çevre izninin verilmesinin ve bu izinle santralin çalıştırılmasının hukuka aykırı olduğu, santralin çevreyi kirleterek çalışmasına göz yumulduğu iddia edildi. Açıklama şöyle:

“Çevre izin ve lisansı hukuka aykırı: Mevzuatın gereği yapılmalı

Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği gereğince kömür yakıtlı termik santrallerin faaliyetlerine devam edebilmeleri için çevre mevzuatına uygun çalıştıklarını kanıtlamaları ve bu kapsamda düzenlenen çevre izin ve lisansı ile faaliyetlerine devam etmeleri gerekiyor. Çevre izin ve lisansı olmaksızın faaliyetlerine devam etmeleri kanunen mümkün değil. Davada santralin mevzuat gerekliliklerini sağlayıp sağlamadığı incelenmesi; gerekliliklerin sağlanmadığının tespiti üzerine çevre izninin iptal edilmesi ve santralin işletmesinin durdurulması gerekiyor.

İkizköylülerin avukatlarından Pınar Gayretli davada gelinen aşamayı şöyle özetledi: “YK Enerji yetkilileri yaptıkları açıklamalarla çevre yatırımlarını henüz bitirmediklerini beyan etmişlerdir. Oysa termik santrallerin bu yatırımları en geç 31.12.2019 tarihine kadar tamamlamaları gerekiyordu. Üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, şirket hala çevreyi kirleterek üretime devam etmektedir. Dava kararı tümüyle hukuka, bilimsel ve teknik gerekliliklere aykırı olup hukuk Kemerköy Termik Santrali için bir kez daha göz ardı edilmiştir. Mahkeme teknik hususların incelenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına dahi gerek duymamıştır. Zira bilirkişi incelemesi yapılsaydı, santralin çevre izin ve lisans belgesinin hukuka aykırı olduğu uzman bilirkişilerce de tespit edilecekti. Mahkeme bu incelemeyi yaptırmaktan kaçınmıştır.” Avukat Gayretli, bu hukuksuzluğun peşini bırakmayacaklarını ve istinaf başvurusunun yapıldığını hukuka aykırı kararın İzmir Bölge İdare Mahkemesi tarafından düzeltilmesini beklediklerini dile getirdi.

Davanın 3 Haziran’da yapılan duruşmasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yanında müdahil olarak katılan santral işletmecisi YK Enerji avukatları, Kemerköy Santrali’nin Türkiye’de elektrik arzı güvenliği için vazgeçilmez olduğunu iddia etmişti. Oysa Elektrik Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisleri Odası hazırladıkları ortak raporda, çevreyi kirleterek çalıştırılan YK Enerji’ye ait Kemerköy Santrali’nin ve Yeniköy Termik Santrali’nin kapatılmasının Muğla, Ege Bölgesi veya Türkiye genelinde enerji açığına yol açmayacağını resmi verilerle ortaya koymuştu.”

Kemerköy Termik Santraline verilen çevre izin ve lisansının hukuka aykırılığına dair KARDOK’un iddiaları şöyle:

Hava Emisyon Konulu Çevre İzni hukuka aykırıdır

Bakanlık tarafından Hava Emisyon Konulu Çevre İznine dayanak olarak dosyaya sunulan raporda 3. üniteye dair ölçüm verisi bulunmamaktadır. Üstelik santralin 1 ünitesi 30.01.2023 tarihinden bu yana faaliyette değildir. Bu durumda iki seçenek bulunmaktadır: Dava konusu santralin bir ünitesi için emisyon ölçümü yapılamadığından hava emisyon konulu çevre izni düzenlenmemiştir ve çevre izni yalnızca diğer 2 ünite için düzenlenmiştir ya da emisyon ölçümü yapılamadığı halde tüm üniteler için hava emisyon konulu çevre izni düzenlenmiştir.

İki durumda da Hava Emisyon Konulu çevre izni hukuka aykırıdır.

Derin Deniz Deşarj İzni olmaksızın faaliyetine devam ediyor

Aynı şekilde santralin Derin Deniz Deşarj İzni olmaksızın faaliyetine devam etmesine imkan bulunmadığı Davalı Bakanlıkça dosyaya sunulan verilerle ortaya çıkmış, husus duruşma sırasında müdahil şirket tarafından da açıkça kabul edilmiş olmasına rağmen bu hususa kararda yer dahi verilmeksizin dava reddedilmiştir.

Mahkeme, Düzenli Depolama Konulu Çevre Lisansı hükümlerini yok saydı

Santralin Düzenli Depolama konusunda çevre lisansı alabilmesi ise ancak kurumsal akademik raporu Bakanlığa sunulması, raporda belirtilen iyileştirme ve çevresel önlemler alınması ve atık depolama sahalarının yönetmeliğin 6’ncı bölümünde belirtilen hükümlere uygun şekilde depolama işlemine devam edilmesi halinde mümkündür. Dava dilekçemizde santralin atık depolama sahalarının yarattığı kirliliğe dair bilimsel veriler sunulmuş olmasına rağmen mahkeme mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapmaksızın, dosyaya davalı idare tarafından sunulan raporların mevzuata uygun olup olmadığını incelemeksizin yalnızca lisansın düzenlenmesi için gereken belgelerin mevcut olduğu gerekçesine dayalı olarak davayı reddetmiştir.

 

 

 

HABERE AİT RESİMLER

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık