“İnsanı yaşamın merkezine koymak”

Gülçin ERŞEN / Güllük - Güllük Alevi Kültür Derneği tarafından düzenlenen ve artık gelenekselleşen 1 Eylül Dünya Barış Günü konserlerinin üçüncüsü, 1 Eylül Pazartesi akşamı, kalabalık bir izleyici kitlesinin katılımı, sevgi, barış iletileri ve Alevi sanatçıların seslendirdiği deyişler, türküler, semahlarla gerçekleştirildi

“İnsanı yaşamın merkezine koymak”
  • 06 September 2014, Saturday 13:00
Gülçin ERŞEN / Güllük - Güllük Alevi Kültür Derneği tarafından düzenlenen ve artık gelenekselleşen 1 Eylül Dünya Barış Günü konserlerinin üçüncüsü, 1 Eylül Pazartesi akşamı, kalabalık bir izleyici kitlesinin katılımı, sevgi, barış iletileri ve Alevi sanatçıların seslendirdiği deyişler, türküler, semahlarla gerçekleştirildi. Etkinliğin açış konuşmasını yapan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı ve Alevi Dedesi Kasım Erdoğan, önce aralarında Güllük Alevi Kültür Derneği'nin kurucularından Hasan Özgür'ün de bulunduğu, 1 yıl önceki faciada yaşamını yitiren 7 kişiyi, Mustafa Öztürk, Özcan Özkan, Fikret Özdemir, Serkan Miral, Yüksel Kum, Mevlüt Özbakır’ı anarak, onların ruhlarının da şu anda belki de burada bulunduğunu dile getirdi. Erdoğan, etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen derneğin ilk Başkanı Hasan Zorlu'ya da teşekkür etti. Kasım Erdoğan, Alevilerin İNSAN'ı yaşamın merkezine koyduklarını ve barış içerisinde yaşamanın bunu gerektirdiğini vurguladığı açış konuşmasını, tanınmış düşünür ve devlet adamlarının barışa ilişkin şu sözlerinden bir derleme ile sonlandırdı: "Yurtta Barış, Dünyada Barış" Barışı sevin, kini ve kavgayı bir tarafa atın; çünkü bunlar, bütün kötülüklerin anasıdır. (A.Tscherming) Kendinizle barışana kadar, sahip olduklarınızdan hoşnut olamazsanız. (Doris Mortna) Sevgiyi ve barışı esas almak, mazlumdan yana, zalime ve haksıza karşı olmaktır. Kişinin barışıklığı kendisiyle, çevresiyle ve cümle varlıkla sağlanmalı. Savaş hiledir, hileden ibarettir. (Hz. Muhammed) İzleyiciler konuşmanın bitiminde, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta Barış, Dünyada Barış" sözünü büyük bir coşkuyla alkışladılar. Konser etkinliğinin ilk bölümünde, derneğin önceki etkinliklerinden de anımsanan Gonca ve Özgür Ezer ikilisi, sahneye çıktı. Gonca Ezer'in billur ve gür sesine, sazıyla ve sesiyle eşlik eden eşi, izleyenlere zaman zaman duygulu, zaman zaman coşkulu anlar yaşattılar. Konserin ikinci bölümünden önce, Kasım Erdoğan, yeniden mikrofona gelerek, herkesi 'Bir bardak su içmek için bile olsa ' Güllük'te Perşembe pazarının yakınında bulunan derneğe çağırdı. Erdoğan, hem derneğin kuruluş amaçlarından hem de Alevilik'ten söz ettiği konuşmasında, izleyenlere kısa bir Alevilik dersi de vermiş oldu. Konuşma metninin bir bölümü şöyle: Alevilik dersi Alevilik etnik bir kökene değil, inanç temeline dayanan bir yoldur. Alevilik; ozanın tabiriyle, bir sevgi dinidir, barışın dilidir. Anadolu’nun eski ve köklü bir inanç kitlesi olan Aleviler, yaşadıkları coğrafyada hep huzur ortamı içerisinde olmayı, bütün etnik kökenlerdeki ve inançsal yapıdaki herkesin barış içinde bulunmalarını amaç edinmişlerdir. Her devirde barıştan, birlikten ve beraberlikten yana tavır sergilemişlerdir. Ezilmiş, horlanmış, yok sayılmışlar, fakat yine de hep dik durmuşlardır. Aleviliğin gelmiş geçmiş tüm uluları her zaman haklının, güçsüzün ve ezilenin yanında olmuşlar. İnançları ve ilkeleri uğrunda kendi canlarını ortaya koymuşlardır. Alevilik; "demirden bir leblebi gibi" çetin ve zorlu bir yoldur. Bu yolu yürütenler hep zor koşullarda yaşamışlar ve hiçbir zaman doğrulardan taviz vermemişler. Çeşitli etnik kimliklere ve farklı örgütlenmelerin içerisine hapsedilmeye çalışılan Alevilik, evrensel değerleri olan bir öğretidir. Bu öğreti dar kalıplar arasına sıkıştırılmaya çalışılmaktadır. Ama bu kültür, dar kalıplara sokulamayacak kadar hoşgörü içeren bir inanç sistemidir. Bu nedenle, Alevilik evrenseldir. Aleviler her koşulda barışın ve sevginin türküsünü söylemişlerdir. Bunu da hiçbir kesimin zorlamasıyla değil, kendi dünya görüşlerinin gereği olarak yaparlar. Alevi önderleri ve Aleviliğin yol ehli canları hiçbir kimseyi dilinden, renginden, dininden ve inancından dolayı sorgulama ya da yargılamaya kalkışmazlar. Her devirde ezilen ve hakları ellerinden alınanlar Aleviler bugün de ayrımcılığa ve asimilasyona uğramaktadırlar. Alevilerin hakları her zaman olduğu gibi günümüzde de yok sayılmaya, iradeleri ellerinden alınmaya çalışılmaktadır. Bunca haksızlığa uğrayan Aleviler, her zaman toplumsal barış ortamı istemişlerdir. Önce karşısındaki insanın hakkını gözetirler. Artık bu duyarlılığı aleviler kendileri için de bekliyorlar. Yaşadıkları coğrafyaya sevgiyi ve barışı, gönülleri kazanarak getiren yol önderlerinden öğrendiklerini topluma yansıtan Aleviler, herkesin içerisinde olacağı bir toplumsal barış ortamı istemektedirler ve artık yok sayılmadan kabul görmek istiyorlar. Alevilerin geçmişi ve hatta bugünü de "Katliamlar Tarihi" olarak görülmektedir. Bu doğru bir tespittir... Yakın tarihte de Maraş, Çorum, Sivas ve daha niceleri gibi can kırımlarına, toplu katliamlara maruz kalmışlardır. Yok edilmişler, ama yok olmamışlardır. Hiçbir zaman can kıyma yanlışına düşmemişlerdir. Hiçbir Alevi, uğradığı haksızlığın karşısında, Hakk'ın yarattığı bir candan öc almak gibi bir hataya düşmemiştir. Aleviler, sonuçları ne olursa olsun, her koşulda barıştan yanadırlar. Bu sebeple şimdiye kadar çok fazla bedel ödemişlerdir. Bugün de bedel ödemeye devam ediyorlar. Eşit yurttaşlık haklarının kendilerine verilmesini isteyen Alevi toplumu, her koşulda barışı ve demokrasiyi savunur. Sadece bunu kendilerine değil, bütün yurttaşlara eşit şekilde istemektedirler. Çünkü toplumsal bir barış, bütün insanlığı ancak rahata eriştirebilir. Hakları gözardı edilmeden, yok sayılmadan eşit yurttaşlık talebinde bulunan Aleviler, herkesin eşit haklara sahip olmasını istiyorlar. Öğretisi inancı ve kültürüyle barışa, özgürlüğe ve demokrasiye özdeş bir toplumsal yapısı olan Aleviler, bütün kesimlerin, her bireyin düşüncesi, inancı ve etnik kökeni ne olursa olsun eşit haklara sahip olması gerektiğine inanırlar ve bu yolda örgütlü mücadele ederler. "Yetmiş üç millete bir nazarla bakınız", "Hiçbir milleti ayıplamayınız" diyen Hünkar Hacı Beklaş Veli'nin yolundan giden Aleviler, herkes için eşit haklar istiyorlar ve kendilerinin hep yok sayılmış, gözardı edilmiş haklarını istiyorlar. Barışın, demokrasinin ve özgürlüğün susmayan dili olan aleviler, her dönemde ve her koşulda barıştan yana olacaklar. İnsanı ve insan haklarını savunmaya devam edeceklerdir. Ozan Özdemir konseri Erdoğan'ın konuşması, derneğe üyelik ve bağış için yaptığı çağrıların ardından, etkinliğe ilk kez katılan Ozan Özdemir sahne aldı. Yeni ve eski, Türkçe ve Kürtçe ezgilerle izleyenleri coşturan Özdemir, seslenme ve alkışlarla yetinmeyip, ayrıca halay çekerek eşlik etmek isteyenler için de buna uygun parçalar çalıp söyledi. Saat 21 sularında başlayan konser, gece yarısına dek sürdü. (2 Eylül 2014 / Güllük)
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık