“IŞİD çetelerini ve terörünü lanetliyoruz!”

A

“IŞİD çetelerini ve terörünü lanetliyoruz!”
  • 08 October 2014, Wednesday 14:21
A. Kemal KAŞKAR - Türkiye Kent Konseyleri Platformu’nun (TKKP) 14’üncü buluşması, 27-28 Eylül 2014 tarihlerinde Eskişehir Odunpazarı’nda yapıldı. Atakum Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Erkan, Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu ve Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı Hasan Atak’tan oluşan divanın yönetimindeki toplantı, iki gün boyunca Odunpazarı Abacı Konak Otel’de yapıldı. 30 Mart 2014 yerel seçimleriyle başlayan ‘yeni dönem’in ilk platform toplantısı; CHP Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy’un da aralarında bulunduğu 63 Kent Konseyi temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirildi. İlimiz Muğla’dan Milas ve Datça Kent Konseylerinin temsil edildiği toplantı, Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı Hasan Atak’ın konuşmasıyla başladı. Sözlerine, katılımcıları selamlayıp hoş geldiniz diyerek başlayan Atak, Eskişehir’in yerel yönetim deneyimi bakımından örnek kentlerimizden biri olduğuna dikkat çekerek; "Kent konseyleri deneyimi bakımından da durum böyledir" dedi ve kent konseylerinin, birinci basamak olarak Mahalle Meclislerinden başlayan ve sivil toplum örgütleriyle belediyenin iç içe olduğu gönüllü katılımcı çalışma örgütleri olduğunu dile getirdi. Hasan Atak’ın konuşmasının ardından Divan oluşturuldu ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen kürsüye davet edildi. Kent Konseyleri ‘göstermelik’ Prof. Büyükerşen; ülkemiz demokrasisinin, daha pekçok alanda olduğu gibi, ‘bize özgü’ (alaturka, yani ‘Türk usûlü’) olduğuna, pek çok şeyimiz gibi demokrasimizin de ‘göstermelik’ olduğuna dikkat çekip ‘Kent Konseyleri’nin de güçlü-kuvvetli kuruluşlar olması gerekirken, bu anlamda bir tür ‘yasak savmacı’ niyetle göstermelik olarak atılmış bir adımdan öteye gidemediğini belirterek başladığı konuşmasını daha sonra şöyle sürdürdü: "Kent konseylerinin, kentlerde yaşayan insanların, yaşadıkları şehir hakkındaki düşüncelerini, isteklerini gerçekleştirecek olan belediyelere ışık tutacak ve onlarla muhatap olabilecek güçlü kuruluşlar olması lazım. Bir bakıma demokrasinin doğuşu böyle olur. ‘Taban, taban’ diye hep söyleriz biz siyasetçiler, aslında taban, orada yaşayan insanlardır. Ama bizde taban biraz da biz siyasetçilerin kendi geleceklerine yönelik planlarına göre tarif edildiği için gerçek anlamından hep sapar. Tabii tabanı birileri temsil edecek. Halk meclisi dediğimiz meclisler sizlersiniz. Kent konseylerinde alınan kararların gerçekten o kararları uygulayacak olan icracı örgütlere intikalinde çelişkiler doğuyor. Kent konseyi karar alıyor ama icraya baktığınız zaman örnek vereyim, belediyelerde belediye meclisleri karar veriyor. Daha azınlıkta bir kitlenin kararları ağırlık taşıyor ve bunlar, zaman zaman halkın isteklerine ters olabiliyor. Onlara sorarsanız, onların demokrasi tarifine göre de ‘mademki seçimle işbaşına geldik, biz temsil ediyoruz şehri’ diyorlar. Oysa sizlere vücut veren yasanın belli oranlarda sizin de o kararlara katılabilmenizi sağlaması yahut meclislerin, sizin kararlarınızı alıp meclislerde uygulanabilir teklifler haline getirmesi gerekir, bu eksik" dedi. Yolunuz açık olsun Konuşmasının son bölümünde, Kent Konseylerinin giderek ağırlıklarını hissettirmelerinin gereğine ve kadınların kent yönetimlerinde giderek artan oranda rol almalarını önemsediğine dikkat çeken Büyükerşen, sözlerini şöyle tamamladı: "Artık kararlarda, siyasette sizlerin ağırlığı olduğunu iktidara hissettirmek zorundasınız. Kent Konseyleri ve Türkiye Kent Konseyleri Platformu olarak siyasette ağırlığınızı, genel ve yerel iktidarlar karşısında koymalısınız. Sık sık toplanarak bunu gerçekleştirmelisiniz. Mahallelere kadar örgütlenmelisiniz. Konseyler, seçimle işbaşına gelen yönetim deneyiminin yeni bir basamağı olmalıdır. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun." Mantık olarak sivilleşmeliyiz Daha sonra mikrofona davet edilen Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise, 5 yıl önce başlayan Türkiye Kent Konseyi Platformu çalışmalarının bugün belli bir aşamaya geldiğini belirterek, "Yerel seçimlerden sonra bir bocalama dönemi yaşandığı görülüyor. Yeni başkanlar ya da geçen dönem seçimi kaybettikten sonra yahut seçim sürecinde yaşanan çekişmeler, konseylerin seçimden sonraki sürecinde bir olumsuzluk havası estirdi. Bunun da temel nedeni demokrasiyi içselleştirememek. Mantık olarak sivilleşmeliyiz. Kent konseyleri, bünyesinde bulunduğu belediyeyi de, valiyi de, kaymakamı da eleştirebilmeli. Bir belediye başkanı kent konseyiyle çalışırım ama benim istediğim kent konseyi olursa çalışırım derse, bu çok doğru bir yaklaşım değil" dedi. Birbirini denetleyen ve ortak çalışan Belediye- Kent Konseyi kültürü Eskişehir Kent Konseyi Başkanı iken 2011 genel seçimlerinde CHP Eskişehir Milletvekili seçilen, Meclis’te Kent Konseylerinin başta gelen temsilci ve destekçileri arasında yer alan, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde ise Eskişehir-Odunpazarı Belediye Başkanlığına aday olup seçimi kazanan CHP Kent Konseyleri Masası üyesi Kazım Kurt, konuşmasını, etkin kent konseyi pratiklerinin yaratılıp yaşatılmasının önemine ilişkin şu sözlerle tamamladı: "Kent konseyleri ve onun benzeri sivil oluşumlar, mevcut yönetimleri eleştirebilmeli. Çünkü sivil toplum adına görev yapmayı, çalışmayı kabul etmiş insan topluluğu bu topluluk. Türkiye’de şu anda 2 bine yakın belediye var ama 200 tane kent konseyi yok. Kent konseylerinin bir ihtiyaç olduğunu hissettirmek bize bağlı. Eğer sivil toplum kuruluşları kent konseylerinde düzgün iş yapılması için çaba göstermezse bu böyle devam eder gider. Ama etmemeli. Böyle devam etmemesi için çalışmalıyız. Birbirini denetleyen ve ortak çalışan Belediye-Kent Konseyi kültürünü, pratiğini oluşturup geliştirmek zorundayız. Önümüzdeki 5 yıl bu amaçla çalışılmalıdır." Kent Konseyleri, yerel yönetimlerde giderek güçlenmelidir Konak Kent Konseyi Genel Sekreteri Cem Arıkan tarafından, Türkiye Kent Konseyleri Platformunun 3-4 Ekim 2010 tarihinde oluşumunun ardından yapılanların, yaşananların özetlendiği görsel sunum ve Kent Konseyleri ve Kent Konseyleri Platformunun yeni dönemine-geleceğine ilişkin önerilerin dile getirilmesinin ardından mikrofona davet edilen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba sözlerini, "Burası önemli. Benim için de özel bir yer. Sevgili Hocam Yılmaz Büyükerşen’in kenti" diyerek başladı. Yoğun alkış alan bu başlangıcın ardından Ağbaba, CHP Genel merkezinin kent konseylerine büyük önem verdiğine dikkat çekip, genel merkezinde ‘Kent Konseyleri Masası’ olan tek partinin CHP olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:   "Kent Konseyleri, yerel yönetimlerde giderek güçlenmelidir. Kent konseylerinin, demokratikleşme anlamında nefes alma olanağı sağlamasını diliyorum." Kasım ayında Datça’da Odunpazarı Kent Konseyi’nin oluşumu ve çalışmalarıyla ilgili bilgilendirmenin ardından, Söke ve Ataşehir Kent Konseylerince Kadın Meclisleri ile ilgili sunumda bulunuldu. Kent Konseyleri Kadın Meclislerinin 30 Mart yerel seçimleri öncesinde yapılan ve aralarında Milas Kent Konseyi Kadın Meclisi temsilcilerinin de bulunduğu 108 Kadın Meclisi temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirilen Söke buluşmasında yapılan çalışmalar ve alınan kararların özetlendiği sunumda, bir sonraki buluşmanın Kasım ayı başlarında Datça’da yapılacağı belirtildi. Bu sunumun sonrasında -kürsüyü bir süreliğine "işgal etme" esprisiyle- söz alan platformun bazı kadın katılımcıları,’Kadın Dostu Kent’, ‘Kadın katılımını artırma’, ‘Eşbaşkanlık uygulaması’ gibi önerilerini, destek alkışları arasında dile getirdiler. Atakum’da neler oluyor? Toplantı, Atakum Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Erkan’ın, Atakum’da 30 Mart 2014 yerel seçimleri sonrasında yaşananları dile getirdiği konuşma ile sürdü. Atakum’da 30 Mart yerel seçimlerinde belediye yönetiminin CHP’den AKP’ye geçtiğini ve yeni belediye yönetiminin Kent Konseyi yönetimini tanımamasıyla başlayıp büyüyen sorunları anlatan Dr. Erkan; 29 Mayıs’ta yapılan genel kurulda yaşanan olumsuzlukları, yeni belediye yönetiminin kendisiyle ilgili karalamalarını, genel kurulda yaşananları, belediye başkanı ve konsey başkanı yapmaya çalıştığı kişi ile birlikte bir grubun genel kurulu terketmelerinin ardından yapılan seçimde yine başkan seçilişini, ancak Atakum Belediyesi’nce "tanınmadıklarını", üstelik ilçede, hiç bir şekilde ilgili yasal gereklilikler yerine getirilmeksizin, 29 kişinin katıldığı sözde bir genel kurulla ‘yeni bir kent konseyi’ oluşturulduğunu belirterek; "Yeni başkan, bu ‘sözde kent konseyi’ne, kayınbiraderini başkan yaptı. Bu deneyim, tüzel kişiliğinizin olmaması halinde belediye yönetimince kabul görmezseniz varlığınızın sona ereceğine ilişkindir. Konuyu, yeni kent konseyi oluşumunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle idari mahkemeye taşımış durumdayız. Mücadelemizi, TKKP’nun da desteğiyle sürdürüyoruz, sürdüreceğiz" dedi. ‘Ordu Kent Konseyi’ de allak bullak Bu arada, Ordu’da da benzer sorunların yaşandığı, hatta TKKP’nun Odunpazarı buluşmasının sürdüğü saatlerde Ordu’da yeni belediye yönetimince ‘sözde bir kent konseyi genel kurulu’nun yapılmakta olduğu bilgisi paylaşıldı. Sorunlu kent konseylerinin sorunlarını dile getirmelerinin peşisıra Platforma ilk kez katılan kent konseyleri ve de ilk ya da ‘muhtemelen son kez’ katılan kent konseyi temsilcilerinin (Aydın Efeler, Edirne, Ordu, Avcılar, Karabük, Burdur, Bandırma, Kadıköy, Burdur Gölhisar, Polatlı, Samsun Terme, Kırklareli, Dikili, Buldan, Kuşadası, Eskişehir, Kıbrıs Lefkoşa) tanışma-veda konuşmaları yapıldı. UCLG / MEWA tanıtımı ve ‘bir tepki’ TKKP Odunpazarı Buluşması gündeminde yeralan bir başka konu ise, başkanlığını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yaptığı UCLG (United City and Local Goverment-Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler) / MEWA (Middleeast and West Asia-Ortadoğu ve Batı Asya) adlı uluslararası yerel yönetimler örgütünün tanıtımı idi. Örgüt temsilcisinin sunumunu tamamlamasının ardından, Milas Kent Konseyi Genel Sekreteri Kemal Kaşkar söz alarak, UCLG/MEWA’nın, demokratik, şeffaf, katılımcı yerel yönetimler ekseninde sürdürdüğü ve bu anlamda kent konseylerinin ‘olağan stratejik ortak’ olarak görüldüğünün belirtildiği tanıtımın yararını yadsımaksızın, tanıtımı yapılan dünyanın bu en etkili yerel yönetim örgütünün başında, yaklaşık bir buçuk yıl önce ülkemizde ‘Gezi Direnişi’ olarak anılan büyük toplumsal direnişin başlangıcı olan İstanbul’daki kötü-anti demokratik, ben yaptım olducu yerel yönetimin başı olan Kadir Topbaş’ın bulunuyor olmasını bir büyük sorun olarak gördüğünü belirtti. Kaşkar, vitrininde Topbaş’ın durduğu bu örgütün, hedefleri ve ortaklık çağrılarının bu anlamda kendisine samimi gelmediğine ve bir vitrin düzenlemesi yapılmasının gereğine-önemine dikkat çekerek; "Bu tepkiyi, ilkelerinizle uyumlu bir yönetim için dileklerimiz eşliğinde lütfen örgütünüze iletiniz" dedi. Kaşkar ayrıca, Bodrum kent Konseyi ve Muğla Kent Konseyleri Birliği Başkanı Hamdi Topçuoğlu’nun, rahatsızlığı nedeniyle toplantıya katılamadığını dile getirip Topçuoğlu’nun selamlarıyla birlikte Ekim ayı içinde Turgutreis’te yapılacak geniş katılımlı bir toplantının bilgisi eşliğinde Bodrum’da Köyler Meclisi çalışmalarına ilişkin notunu katılımcılara iletti. Kent Konseyi Kanunu tasarısı hazırlanacak TKKP Odunpazarı buluşması daha sonra 17.09.2011 tarihli Nilüfer buluşmasında hazırlanan yönetmelik önerisinin (Kent Konseyi tüzel kişiliktir/ Büyükşehir Kent Konseylerinin oluşumunda ilçe temsilcileri, nüfusa göre İlçe Kent Konseyleri genel kurul üyeleri arasından belirlenip gönderilir/ Konsey bütçesi, ilgili belediyenin İller Bankası payının % 1’idir ve buna bağlı olarak Yürütme Kurulunun yanısıra bir de Denetleme Kurulu oluşturulur gibi ayrıntılarına dikkat çekilerek) anımsatılması ve o günden bu yana bu konuda yaşanan-yaşanmayan gelişmeler ile ilgili görüşme, bu konuda ‘vesayetten kurtuluş için’ bir Kent Konseyi Kanunu tasarısı hazırlığının başlatılması kararıyla tamamlandı. 15’inci buluşma Ocak 2015’te Bandırma’da Platformun yeni dönem Yürütme Kurulunun, geçici olarak Odunpazarı, Konak, Nilüfer ve Didim Kent Konseyleri başkanlarından oluşması ve o güne dek Konak kent Konseyi’nce sürdürülen TKKP sekreterya hizmetlerinin Odunpazarı Kent Konseyi’ne devredilmesi kararlarının alındığı ilk gün toplantılarında ayrıca, bir sonraki buluşmanın, Bandırma Kent Konseyi’nin evsahipliğinde yapılması talebi de benimsendi ve ilk gün oturumları, kent konseyi temsilcilerinin diledikleri konuda yaptıkları konuşmalarla tamamlandı. "Türkiye, Suriye ve IŞİD" TKKP Odunpazarı buluşması, ikinci gününde saat 10’da, Mardin Kızıltepe Kent Koseyi’nin ‘IŞİD terörü ve Kobani Savunması’ ile ilgili sunumu ve dayanışma çağrısıyla başladı ve Yurt Gazetesi Yazarı Ömer Ödemiş’in konuşmacı olarak katıldığı "Türkiye, Suriye ve IŞİD" başlıklı panelle sürdü. Irak’tan sonra Suriye’nin başına gelenlerin nedenlerini özetleyerek sözlerine başlayan ve Suriye ordusunun, ülkenin % 85’ini kontrol altında tuttuğunu belirten Ödemiş, "Bölge gericiliği dünya gericiliği ile el ele verip insanları katlediyor. Suriye kazandı arkadaşlar. Suriye’de AKP kaybetti. Bizim başaramadığımız, Suriye’nin başardığı şey uluşlaşmadır arkadaşlar. Türkiye, IŞİD militanlarına, o ruh hastalarına sıcak yemek servisi yaptı. Bir komşu devletin hükümetini yıkmak için bir komplo-bir tezgah hazırlayan bir hükümet var Türkiye’de. Davutoğlu ve Erdoğan’ın her tarafı kandır. Tayyip Erdoğan, kandan kurtulmak için oraya çıktı. Ama orada 5 yıl kalamayacak" dedi. Musul’da kurulmuş ve 13 yöneticisi Iraklı olan IŞİD’in Suriye’de iki yıldır katliam yaptığını, IŞİD, El Nusra, El Kaide türü örgütlerin ‘ölmeyi/öldürmeyi’ çok iyi bildiklerini dile getiren Ömer Ödemiş, Suriye’de bugüne dek çoğu ‘sivil’ yaklaşık 500 bin insanın öldürüldüğünü (35 bini asker, 10 bini Sivil Savunma Birliği üyeleri olmak üzere) belirterek, konuşmasını şu iddiaları dillendirerek sürdürdü: "AFAD’ın araçlarıyla silah taşınıyor. Tırlarla füze taşındı arkadaşlar. Suriye’de AKP yenildi, politikası çöktü, uluslararası mahkemelerde yargılanacaklar... IŞİD giderek sıkışıyor. Rakka’da sıkıştı Musul’a saldırdı, yine sıkışıyorlar. Bir iki ay içinde ya Ürdün’e ya da Türkiye’ye saldıracak. Türkiye’ye saldırırsa Anamur’a kadar Türk Ordusunun bunları durdurabileceğini sanmıyorum. O bölgede Alevi yerleşimlerinde olası katliamlara karşı seferberlik ilan edilmeli bence. PKK, bunların yanında Demokratik Kitle Örgütü gibi kalır. Bunlar Selefi arkadaşlar... Şii, Alevi, Sünni, Hanefi ve Şafi herkesi düşman görüyorlar. Hz. Muhammet’ten sonrasına düşman gözüyle bakıyorlar. İslamiyet, kendi içinde büyük bir hesaplaşma yaşıyor, yaşayacak..." Ömer Ödemiş, ‘Konsolosluk personeli ve yakınlarının IŞİD tarafından kaçırılıp iki aydan fazla rehin tutulması’ olayıyla ilgili bir soru üzerine, bölgedeki Türkmen ileri gelenlerine dayandırdığı şu çok tartışılacak iddiaları da dile getirdi: "Saldırıdan üç gün önce konsolosluktakilerin bölgeden çıkarıldıkları yönünde bir iddia aktarılmıştı bana... Hatta Antalya’da bir yerde bekletildikleri iddiaları da var ... AKP bir deformasyon hareketidir diye yazmıştım 2002’de. Sahtekarlık ve ikiyüzlülükte sınır tanımayan bir hareket... Eski ABD Dışişleri Bakanlarından Kissenger’ın Ortadoğu ile ilgili ünlü bir sözü vardır; Ortadoğu’da Mısırsız savaş ve Suriyesiz barış olmaz demişti Kissenger. Nota Bene yayınları arasında çıkan AKP’nin Suriye Yenilgisi ve Esad adlı kitabımda bütün bunları yazdım..." Sonuç Bildirgesi Türkiye Kent Konseyleri Platformu 14. Buluşmasında, daha sonra Sonuç Bildirgesi okundu ve bildirge, birkaç ekleme ve düzeltmenin ardından alkışlarla kabul edildi. TKKP 14. Buluşması Sonuç Bildirgesi şöyle ... 30 Mart’ ta yapılan yerel seçimler sonrasında Türkiye Kent Konseyleri Platformu (TKKP), ilk genel kurulunu (14. Genel Kurul) Eskişehir-Odunpazarı Kent Konseyi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirmiştir. Genel Kurulumuz, TKKP’nin deneyimlerinin ışığında, önümüzdeki dönem kent konseyi çalışmalarını sonuç odaklı ve eylemselliği ön plana çıkartan ilkelerle yürütmeyi kararlaştırmıştır. TKKP’nun Nilüfer’de yapılan 4. Genel Kurulu’nda hazırlanan "Kent Konseyleri Yönetmeliğinde değişiklik önerisi İçişleri Bakanlığı’na sunulmuş ancak herhangi bir sonuç alınamamıştır. Yönetmeliğin yetersizliğinden kaynaklanan sıkıntıların giderilmesi için İçişleri Bakanlığı ve kamuoyu nezdinde çalışmalar yapılması ve Bandırma Kent Konseyi ev sahipliğinde yapılacak olan 15. Genel Kurula bu amaçla Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nden bir yetkilinin katılımının sağlanması; Bu çalışmaların yürütilmesi için TKKP Geçici Yürütme Kurulu’nun görevlendirilmesi kararlaştırılmıştır. Yerel seçimlerden sonraki süreçlerde kent konseylerinin yürütme kurullarının oluşumunda katılım ve demokratik karar alma ruhuna aykırı atama ve genel kurullara müdahale sorunuyla karşılaşılmıştır. Bu sorunun en çarpıcı örneklerinden biri olan Samsun- Atakum Kent Konseyi’nin yaşadığı anti-demokratik sürece tepki olarak TKKP, ekte yer alan "Kent Konseyleri Amaç ve İlkeler Deklarasyonu"nu yayınlanmıştır. Ortadoğu’da yaşanan, özellikle kadın ve çocukların mağdur edildiği katliam, şiddet ve yurtlarını terk etmeyi kapsayan insanlık dramının ırk, dinsel ve mezhepsel ayrışmaları körükleyen politikalar sonucu olduğunu düşünmekteyiz. Bu insanlık dramının baş aktörü IŞİD çetelerini ve terörünü lanetliyoruz. TKKP olarak, bölgede yaşanan trajediye sessiz kalmayacağımızı, savaş ve baskılar sebebiyle ülkemize göç etmek zorunda bıraktırılan kardeşlerimize yapılan provokasyon ve saldırılara izin vermeyeceğimizi; Göç nedeniyle temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla TKKP üyelerinin düzenlediği kampanyaları desteklediğimizi ve ülke çapında yaygın hale getirilmesini önerdiğimizi bildiririz. TKKP’nin 15. Genel Kurulu’nun 4 ay sonra Bandırma Kent Konseyi’nin ev sahipliğinde yapılması kararlaştırılmıştır. Kamuoyuna saygıyla bildiririz… Kent Gezisi ve Gültepe Mahalle Meclisi TKKP Odunpazarı buluşması, Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı Hasan Atak ve Genel Sekreter İsmail Kumru’nun klavuzluğunda Kentpark, Seramik Park, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi ve Gültepe Mahallesi ziyaretleriyle sona erdi. Gültepe Mahallesinde, Mahalle Meclisi yönetici ve üyeleri ile bazı yurttaşların karşıladığı TKKP katılımcılarına, yurttaşların kararıyla belirlenen seçeneklerin uygulandığı yol, tretuvar ve kaldırım çalışmaları örnekleri gösterildi ve ardından çay ikramında bulunuldu. Lüleburgaz’ın acı kaybı ve Başsağlığı Türkiye Kent Konseyleri Platformu’nun 27-28 Eylül tarihlerinde Eskişehir-Odunpazarı Kent Konseyi’nin evsahipliğinde gerçekleştirilen 14’üncü buluşmasının tamamlanmasının ardından, TKKP Sekreteryasından gelen bir kötü haberde, buluşmaya katıldıktan sonra Lüleburgaz’a dönen Lüleburgaz Kent Konseyi Başkanı Ferah Şirin’in, 29 Eylül Pazartesi günü geçirdiği kalp krizi yüzünden yaşamını yitirdiği belirtiliyordu. Milas Kent Konseyi’nden yapılan açıklamada, 30 Eylül Salı günü, Lüleburgaz Sokollu Camii’nde ikindi namazı sonrasında kılınan cenaze namazının ardından ‘Eski Mezarlık’ta toprağa verilen Ferah Şirin’e Allah’tan rahmet, Ailesi ve Lüleburgaz Kent Konseyi ile TKKP başta olmak üzere tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı dilekleri iletildi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık
19mayis-acilis