“Korksaydık avukat olmazdık!”

ÖNDER Haber - 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle ilçemizde görev yapan avukatlar, bir etkinlik düzenledi… Atatürk Anıtına çelenk sunan avukatlar, daha sonra kahvaltıda bir araya geldiler… 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Pazar günü saat 10’da Atatürk Anıtı önünde bir tören düzenlendi. Baro üyesi avukatlar tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla sürdü. Daha sonra, Muğla Barosu Milas İlçe Temsilcisi Avukat Devrim Deniz bir konuşma yaparak avukatların gününü kutladı. 31 Aralık tarihinde Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan olay ile ilgili değerlendirmede bulunan Deniz, “Yargı sacayağı olan avukatlar acılarını yaşayamadan cinayetin altında yatan sebepleri yorumlayamadan, bir de suç ortağı yapılmışlardır. Ama biliyoruz ki bu düşmanca tavır devletin her kademesinde başarılmış. Ancak bir tek avukatlık mesleğinde başarılamamış. Vesayet altına alma egosunun bir ürünüdür. Bu alçakça cinayeti ve bunun sonrasında avukatların bu cinayette hedef gösterilmesini nefretle kınıyor, görevi başında canı alınan Cumhuriyet Savcımıza tanrıdan rahmet, ailesine, yakınlarına ve yargı dünyamıza başsağlığı diliyoruz. Sadece güzelliklerin konuşulduğu nice avukatlar günleri temenni ediyoruz” dedi. Deniz’in yaptığı konuşma sonrasında törene katılanlar, fotoğraf çekiminin ardından düzenlenen kahvaltıda bir araya geldiler.   Muğla Barosu’ndan açıklama Muğla Barosu Başkanı Av. Cumhur Uzun tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi. Bir 5 Nisan Avukatlar gününü daha üzgün, kırgın ve hatta kızgın olarak kutlamak zorunda bırakıldık. Oysa biz bu özel günümüzü, mesleğimiz adına, mutlulukla, coşku ve sevinçle kutlamak isterdik. Çok üzgünüz. Çünkü daha birkaç gün önce bir meslektaşımız İstanbul Çağlayan Adliyesinde görevi başında teröristlerce şehit edildi. Cumhuriyetimizin Savcısı Mehmet Selim Kiraz şahsında adalete kurşun sıkanlar bizim de yüreğimizi kanattılar. Ondan daha birkaç ay önce Gaziantep’te bir meslektaşımızı, Avukat İsmail Akkaya’yı bürosunda canice katlettiler. Kırgınız, çünkü adliyelerin güvenliğini sağlamakla görevli ve sorumlu olanlar, bu sorumluluklarını örtbas edebilmek ve ileride yapmayı planladıkları hukuksuzluklara zemin hazırlamak için bizim cübbelerimizi kullanmaya kalktılar. Bizim kutsal sayıp üstüne titrediğimiz cübbemize kan bulaştırmak için her türlü iftirayı attılar. Güvenlik, terör, kan, silah bir yana bırakıldı, cübbe konuşuldu. Kirli kirli cübbe manşetleri attılar. Hak etmediğimiz bu çirkin saldırıdan kırıldık. Kızgınız. Evet kızgınız. Güvenliği sağlayamayanlar, sağlayamadıkları güvenlik için bizlerin üstünü aramaya kalktılar. Oysa adliyeler bizim çalışma alanlarımız. Tıpkı Hakim ve Savcı meslektaşlarımız gibi. Adliyede güvenliğe herkesten çok biz avukatların ihtiyacı var. Ancak bu güvenliği sağlamanın yolu avukatları aramak olmayıp, avukatların da içinde bulunduğu bir ortak akılla güvenlik zafiyetlerini sorgulamakla aranmalıydı. Bizi evimizden, işyerimizden, adliyelerimizden atmak istediler. Kim kimi nereden atacak. Adliyeler bizim çalışma alanımız. Hiçbir yere atamazsınız. Bunu yapmaya çalıştıkları için kızgınız. Bilinçle yapılan bu kara ve kirli propagandaların amacı halkımızı avukatsız bırakmaktır. Avukatlar bu ülkede yaşanan haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı çıktıkça, ülkenin götürülmek istendiği hukuksuzluklar alanına çekilmesinin önüne geçmek için halkı uyardıkça, üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savundukça, avukatı itibarsızlaştırmadan istediklerini yapamayacaklarını görenler, avukata saldırmaya devam edeceklerdir. Saldırın, saldırın, sizden ve hatta kimseden korkmuyoruz. Korksaydık avukat olmazdık. Ancak unutmayın ki Avukatlar herkese lazım. Avukata bunları yapanlara dahi bir gün avukat gerekli olacak. Biz avukatlar; ‘Hukuka, Ahlaka, Mesleğin Onuruna ve Kurallarına Uygun Davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine ant içerim’ diyerek yemin etmiş kişileriz. Yaşadığımız sürece de bu yeminimize sadık kalacağız. Bizi karalamak, bize iftira atmak, bize hakaret etmek ve cübbemize leke sürmek isteyenlere sesleniyorum. Siz de ettiğiniz yemini tutun ve yemininize sadık kalın. Günümüz kutlu, yarınlarımız hukuklu ve adil olsun.