‘Korumak ya da korumamak! İşte bütün mesele bu!’

A

‘Korumak ya da korumamak! İşte bütün mesele bu!’
  • 08 December 2014, Monday 7:57
A. Kemal KAŞKAR - Bafa Gölü'nü Kurtarma ve Yaşatma Platformu ile Milas Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen "Bafa Gölü’nün Ekolojik Sorunları ve Çözüm Önerileri Panel/Forumu" Milas Ticaret Odası Konferans Salonunda 5 Aralık Cuma günü yapıldı. İlçemiz için bu çok önemli etkinliğin ilk bölümüyle ilgili haberimizi, Cumartesi günkü gazetemizde vermiştik. Panel/Forum programının ikinci bölümünde, Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici’nin yönetimindeki oturumda ilk sunumu Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Şaşı yaptı.   Bafa Gölünün biyoçeşitliliği ve Balık Faunası Bafa Gölünün biyoçeşitliliği ve Balık Faunası başlıklı sunumuna Büyük Menderes havzası hakkında bilgiler vererek başlayan Doç. Şaşı, ülkemizde 26 büyük nehir havzası olduğunu belirtip doğru olanın ‘Havza Yönetimi’ olduğunu ve bu yönetim modelinin, tüm paydaşların yönetime katılımları esasına dayandığını söyledi. Doç. Dr. Hüseyin Şaşı, Büyük Menderes’in Uşak, Denizli ve Aydın kentlerinden geçişinde 20 endüstri kuruluşunun ötelediği atık suları taşıdığına, yaklaşık iki yıl öncesinin verilerine göre nehrin 165 belediyelik yerleşimden geçtiğine ve bu 165 yerleşimden sadece 6’sında arıtma tesisi bulunduğuna dikkat çekti ve daha sonra Bafa Gölündeki balık çeşitleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Sunumunda gölün Su Kuşları için de önemli bir beslenme bölgesi olduğunu söyleyen Doç. Şaşı, konuşmasını göldeki makro omurgasızlar, memeli ve bitki türlerini anlatarak sürdürdü ve ‘koruma ve sorunlar’ başlıklı son bölümde, kuluçkahanelerin bulunduğu bölgede ‘deniz anası’ tespit edildiğini, bunun da bölgedeki ‘kirliliğin’ geldiği noktayı net bir şekilde gösterdiğini dile getirdi. Bafa Gölü ve Çevresel Problemleri Oturumun ikinci sunumunu, "Bafa Gölü ve Çevresel Problemleri" konusunda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Yabanlı yaptı. Bafa Gölünün özelliklerine değinerek başladığı konuşmasında, gölün, 8 Temmuz 1994 tarihinde Ulusal Tabiat Parkı olarak ilan edilip koruma altına alındığını belirten ve bu "koruma"ya rağmen, 1957’de binde 6 olan tuz oranının 1997’de binde 12’ye, 1996’da ise binde 18’e yükseldiğini söyleyen Yabanlı, 1996 ve 2006 yıllarında yaşanan yaygın balık ölümleri ile 2011 ve 2012 yıllarındaki ‘alg patlamaları’ sonrasında yapılan araştırma ve analizlerin sonuçlarını paylaştı. Şimdi iş yapma zamanı İkinci oturumun üçüncü sunumu, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Dr. Ortaç Onmuş’un, "Bafa Gölü’ndeki Ekolojik Sorunların Su Kuşları Üzerinde Etkisi" konulu sunumuydu. Sözlerine; "Umarım, sadece gönüllülerden değil yetkililerin de bulunduğu bir topluluğa hitap ediyorumdur. Çünkü, şimdi iş yapma zamanı" dedi ve 1985’te yapılan sedde ile, sonun başlangıcına doğru ilk adımın atıldığına dikkat çekerek; Bafa’nın Önemli Kuş Alanı (ÖKA) ve Ramsar Alanı olduğunu, ancak bu durumun hukuksal hiçbir yansıması olmadığını, bu vasfın sadece bir ‘kalite etiketi’ olarak kaldığını söyledi. Türkiye’de Ramsar kriterlerine uygun 155 alandan sadece ve sadece 13 alanın Ramsar Alanı olarak ilan edildiğini belirten Dr. Onmuş, "Dünya ortalaması her ülke için 800 bin hektar olan Ramsar Alanı miktarı ülkemizde 200 bin hektardır" dedi ve mavi-yeşil alglerle ilgili bilgilendirmelerde bulunarak, çevre eğitiminin şart olduğunu söyledi. Ve Dr. Ortaç Onmuş, sözlerini Bafa Gölü’nün ekolojik ve ekonomik potansiyellerine değinerek, "Bafa Gölü elimizin altında bir hazine! Koruyup korumamak bizim elimizde!" sözleriyle tamamladı. "Bafa gölünden çıkan balık yenir" demek "bilime ihanetle eşdeğer" ... Oturumun son sunumu ise, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İnci Tüney ve Kutsal Kesici’nin birlikte sürdürdükleri bir proje ile ilgili olarak Doktorasını bu konu üzerinde sürdüren Kutsal Kesici tarafından yapılan sunumdu. "Bafa Gölü’ndeki Kirliliğin Araştırılması ve Çözüm Önerileri" başlıklı sunuma, "Toksik alg nedir, nasıl çoğalır" sorularının yanıtları ve mavi-yeşil alg gelişiminin göl ekosistemine etkisi üzerine açıklamalarla başlayan Kesici, göldeki kirliliğin ‘yerel nedenleri’ üzerinde durup sadece sularda değil balıklarda da toksin analizi yapılıp engelleme talebinde bulunulabileceğini söyledi ve "Bafa gölünden çıkan balık yenir" demenin "bilime ihanetle eşdeğer" olduğunu vurguladı. Balık çiftliklerinin Bafa Gölüne çok büyük zararı var Önümüzdeki iki yıl boyunca Bafa Gölü ile ilgili olarak yapacakları bilimsel çalışmayı "Ani Alg Çoğalması Erken Uyarı Sistemi’nin öncü çalışması olarak niteleyen Kesici, Bafa Gölünün neden bu hale geldiği sorusunun yanıtını, Büyük Menderes ile ilgili DSİ’nin yanlış politika ve tercihleri, yakın çevre yerleşmelerinden ve kuluçka tesislerinden kaynaklı olumsuz etkiler olarak sıraladığı sırada, salonda bir şirketi temsilen bulunan bir yurttaşın karşı çıkışı üzerine söz olan Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, "Bafa Gölündeki tuzluluk, biyolojik kirliliği yaratan en önemli etkenlerden biridir. Balık çiftliklerinin Bafa Gölüne çok büyük bir zararı vardır. Bafa Gölü üzerine bilimsel çalışmalar yok denecek kadar azdır. Bu bakımdan, yapılacak iş çoktur" dedi. Hem ekonomik hem de ekolojik olsun Kutsal Kesici, daha sonra sunumunu, "Bu sunumu, doğada başka canlıların olduğu da unutulmasın ve meseleye sadece ekonomik açıdan değil ekolojik açıdan da yaklaşılması gerektiğine dikkat çekmek için yapıyoruz" deyip Bafa Gölünün dibindeki balçık kirliliğinin çok yoğun olduğunu, kuluçka tesislerinden günde 130 bin metreküp atık suyun göle verildiğini, bunun da gölde, başta tuzluluk oranını yükseltmek olmak üzere bir dizi dengenin bozulmasını tetiklediğini söyleyerek, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: "Gölde mekanik ve biyolojik temizlik yapılması gerekiyor. Kıyı kenar çizgisi belirlenip organik tarıma yönelinmeli ve gölde su sirkülasyonu sağlanmalı..." Forum Sunumlar sırasında DSİ ve Kuluçka tesisi temlsilcilerinin tepki sözleriyle bir ölçüde gerginleşen ortamda kısa bir aradan sonra geçilen ve Gazeteci Olcay Akdeniz’in yönetimindeki forum bölümü, Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici’nin, "Biz burada görüşlerimizi değil, tespitlerimizi bildiriyoruz. Bafa Gölünü kirleten çok sayıda neden var. Burada bazı arkadaşların gereksiz alınganlıklar göstermemeleri gerekir. Aslolanın kirletmemek olduğunu söylüyoruz" şeklindeki açıklamasına rağmen, DSİ ve kuluçka tesisi temsilcilerinin kurum ve kuruluşlarını "savunan" tepki sözleri sürdü. Su Yasası TEMA Vakfı Bodrum Temsilcisi Haluk Ortaç söz alarak, Vakıf olarak yaklaşık iki yıl önce ‘Su Yasa Tasarısı’ önerisinde bulunduklarını, ancak bunun bir türlü gündeme alınmadığını dile getirip konuyla ilgili köklü bir çözüme ulaşılabilmesinde, ‘Su Yasası’nın çıkarılmasının tayin edici önemini vurguladı. Sorular, itirazlar, tepkiler, açıklamalar ve karşı açıklamalarla süren forum, Çalıştay’ın öğleden sonraki bölümüne katılan CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir’e verilen sözle noktalandı. Bir ‘eylem planı’ hazırlayalım Sözlerine "Sizleri kutluyorum, Bafa için hepiniz, muhtarından gazetecisine, bilim insanından kurum kuruluş temsilcilerine kadar hepiniz hararetle, coşkuyla tartışıyorsunuz" diyerek başlayan Prof Demir, yaşanan dayanılmaz kirlilik ve kokuya "Bafa’ya mayısta, haziranda gidin. Burnunuzu kapatmadan durabilecekseniz, ben tüm sözlerimi geri alırım" sözleriyle dikkat çekerek, "Kim kirletti?" sorusunu "Biz kirlettik" diye yanıtlayıp şöyle sürdürdü: "Bafa Gölü ile ilgili Meclis Araştırma Önergesi verdik. Tartıştık ve sonuçta ortak önerge verelim, araştırma komisyonu kuralım noktasına vardık. Muhtemelen 2015 seçimlerinden sonra bu yönde bir çalışma yapılacak. Sizler de burada bu yapıyı, bu duyarlılığı büyüterek bu çalışmaya dahil olursanız çözüme ulaşırız. Öte yandan ‘Su Yasası’nı da mutlaka çıkarmamız lazım. Su Yasasını çıkarmazsak ciddi sorunumuz var demektir. Bir ‘eylem planı’ hazırlayalım. Bafa’yı kurtaralım. Karakulakları kurtaralım..." Sonuç Bildirgesi hazırlanacak Çalıştay, Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nın katılımcılara verdiği hediyelerin sunumu ile sona erdikten sonra, bu kez, önümüzdeki günlerde açıklanacak olan ‘Sonuç Bildirgesi’ ile ilgili olarak görüş alışverişi toplantısına geçildi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık