“Maraş Katliamı Davası yeniden açılmalı!”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Milas Şubesi, olağan genel kurulunu, katılımın oldukça az olduğu bir üye topluluğuyla gerçekleştirdi. Çoğunluğun sağlandığı ancak gerektiği kadar ilginin gösterilmediği kongrede Akif Özbilge yeniden başkanlığa seçildi.

Milas Belediyesi Prof. Dr. Aşkıdil Akarca Salonunda yapılan kongreye; Muğla merkez ve bazı ilçelerindeki Alevi Kültür Derneklerinin temsilcilerinin yanı sıra ÖDP, TKP, HDP’nin temsilcileri de katıldılar.

Divan başkanlığına, Genel Merkez Disiplin Kurulu Üyesi-ABF Yöneticisi Ethem Şahinoğlu, divan üyeliklerine ise Günay Doğan ve Yüksel Özbilge seçildiler.

Kongrenin başlangıcında, yaklaşık yarım saat süren Sivas ve Maraş katliamlarının iç yüzünü anlatan bir film gösterimi izlenirken, Divan Başkanı Ethem Şahinoğlu, 20 yılı aşkın bir süredir söz verilmesine rağmen Milas’a bir Cemevi’nin yapılmadığını dile getirdi.

Şahinoğlu, geçtiğimiz günlerde Dernek Başkanı Akif Özbilge tarafından konunun dile getirilmesine, muhataplar yerine CHP Muğla İl Başkanı Mürsel Alban’ın yanıt vermesine de tepki gösterdi.

Yeniden dernek başkanlığına seçilen Akif Özbilge, kongrede yaptığı konuşmanın büyük bir bölümünü, resmi kayıtlara göre 111 kişinin hayatını kaybettiği ve bine yakın yurttaşımızın da yaralandığı Maraş katliamına ayırdı.

 

“İnsanlık suçudur!”

Başkan Özbilge, yaptığı konuşmada; “22 Aralık’ta başlayan ve 27 Aralık’ta sona eren ve doğrudan Alevileri ve solcuları hedef alan Maraş katliamı, insanlığa yönelik işlenmiş bir suçtur. Bu suçun bir numaralı sanığı bizce devlettir.

Maraş katliamında yüzlerce insanımız, kadın-erkek, genç-yaşlı, çocuk ayırımı yapılmaksızın vahşice katledildi. Maraş sokaklarında kan akıyordu. Anaların karnındaki bebeleri, ihtiyar dedeleri-nineleri kurşunlayarak, boğazını keserek, karınlarını deşerek katlettiler.. İşyerleri yağmalandı, evler ve işyerleri kurşunlandı. Yüzlerce insanımız yaralandı. Yüzü aşkın kişi öldürüldü. İşte onun içindir ki, bu bir insanlık suçudur ve insanlığa karşı işlenen suçlar ne affedilir, ne de unutulur.

Maraş, yakın tarihin tertiplenmiş en büyük Alevi katliamlarının yaşandığı bir yerdir. Katliamı tertipleyenler, dönemin koşulları içinde yükselen toplumsal muhalefeti bastırmayı amaçlamışlardır. Saldırıya uğrayan halkımız faşist katillere karşı direndi, mücadelesini her şeye rağmen güçlendirerek geliştirdi.

Maraş katliamı planlanmış bir devlet katliamıdır. Tıpkı Sivas’ta, Çorum’da, Gazi’de, Gezi’de, Roboski’de olduğu gibi… Katliamı planlayıp uygulayanlar devlet bilincimizin derinliğinde tarafımızdan iyi bilinmektedir. Katliamdan önce CIA bölge sorumlusunun bizzat Maraş’a gelmesi ve toplantılar düzenlemesi, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in arşivinden, MİT’in katliamı gerçekleştirdiğine ilişkin belgeler çıkması … Bir gecede Kıbrıs harekatını düzenleyenler Maraş’a bir haftada girememiş ve göz yummuşlardır. Katliamın kim ya da kimler tarafından yapıldığına açık işarettir.

İnsanlığa karşı işlenen bu suçta, katliamı gerçekleştirenler yargılanmadı. Maraş Davası 12 Eylül faşizmi koşulları altında katillerin değil de devrimcilerin ve direnen Alevi halkımızın yargılandığı bir davaya dönüştürüldü. Maraş katliamını yürütenlerden eski Ülkü Ocakları başkanlarından, sonradan soyadını Şendiller olarak değiştiren Ökkeş Kenger katliam davasından aklandı ve milletvekili yapılarak, bürokratlar ise bir üst makamla ödüllendirildiler. Bu nedenle Maraş katliamı dosyası yeniden açılmalıdır.

Aynı zihniyet bugün de devam ediyor. Bugün Alevilerin evleri işaretlenmekte, devletin “Alevi Açılımı” adı altında asimile etme politikası, Alevi yurttaşlara, devrimcilere, Kürtler ve direnen halklar uygulamalarla yüz yüze kalmaktadır.

Maraş katliamında yaşamını yitirenleri Maraş’ta anmaya bile izin verilmezken, yasaklama, anmayı engellenme tutumları tarafımızdan kabul edilemez. Biz Aleviler olarak dayatmacı zorunlu din derslerini, dayatmacı eğitim şuranızı, bunun yanı sıra dayatmacı din ve dil politikanızı kabul etmiyoruz. Maraş ve diğer katliamları unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

 

Gündeme devam…

Başkan Özbilge’nin konuşmasının ardından gündem maddelerine geçildi ve derneğin faaliyet ve gelir-gider raporları okunarak ibra edildi.

 

Konuşmacılardan sitem dolu sözler

Kongrede söz alan, başta derneğin kurucularından Baki Kaya olmak üzere tüm konuşmacılar, salondaki katılım sayısından üzüntü duyduklarını dile getirdiler. ‘O varsa ben yokum’ diyerek aslında birilerine, bir yerlere hizmet edildiğine dikkat çektiler ve tek çarenin birlik ve beraberlik olduğuna vurgu yaptılar.

 

Yeni yönetim

Genel kurulda, tek listeyle gerçekleştirilen seçimde; Akif Özbilge yeniden başkanlığa seçilirken, yeni Yönetim Kurulu da şu isimlerden oluştu: Ali Kahraman, Gürsoy Doğan, Ali Polat, Hüseyin Cem Kaya, Adile Yeşiltepe ve Hasan Can.

Genel Kurulda, Denetim Kurulu üyeliklerine Haydar Kapkaç, Güney Doğan ve Cemal Doğan, Üst Kurul Delegeleri ise Akif Özbilge, Baki Kaya, Hüseyin Beydağ, Ahmet Çevikkol ve Yüksel Özbilge seçildiler.