“MEB’in görevi, eğitim öğretimi engelleyen her türlü uygulamanın karşısında olmaktır!”
ÖNDER Haber - Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği’nden, 13 Aralık Pazar günü Şırnak’ın Cizre ile Silopi ilçelerinde görevli öğretmenlere, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından gönderilen ve örtük anlamda “ilçeyi terk edin” anlamındaki “memleketlerinde de katılabilecekleri hizmet içi eğitime alınacakları” mesajı ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yapıldı

ÖNDER Haber -
Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği’nden, 13 Aralık Pazar günü Şırnak’ın Cizre ile Silopi ilçelerinde görevli öğretmenlere, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından gönderilen ve örtük anlamda “ilçeyi terk edin” anlamındaki “memleketlerinde de katılabilecekleri hizmet içi eğitime alınacakları” mesajı ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, öğretmenlerin bir bölümünün İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden gelen mesajla ilçeden ayrılmaya başlaması ve bölgede yaşanan yoğun askeri hareketliliğin, başta öğrenciler ve aileleri olmak üzere yurttaşlar üzerinde büyük bir endişe yarattığına dikkat çekilip MEB’in eğitim öğretim döneminin ortasında böyle bir karar almasının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığı belirtilerek, “MEB’in birden bire “hizmet içi eğitim” kararı alması akıllarda bazı soru işaretlerinin oluşmasına neden olmuştur. MEB, hangi gerekçeyle öğretmenleri eğitim öğretim dönemi sürerken hizmet içi eğitime almaktadır?Hizmet içi eğitim konuları nelerdir?
Cizre ve Silopi’den ayrılan öğretmenler gittikleri illerde hangi okullarda hizmet içi eğitim alacaktır?Bu durum önceden planlanmış mıdır?
Cizre ve Silopi’de kalan öğretmenler hangi okullarda, nasıl bir hizmet içi eğitim alacaklardır?
Cizre ve Silopi’ye hizmet içi eğitim gerekçe gösterilerek atılan kısa mesajlar ile öğretmenlere açıkça “ilçeyi terk edin” denilmesinin asıl gerekçesi nedir?
MEB, yukarıda sıraladığımız sorulara samimi bir şekilde yanıt vermeli ve gerçek niyetinin ne olduğunu, kamuoyunda kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklamalıdır.Aksi takdirde eğitim öğretimin sağlıklı bir şekilde yapılmasından sorumlu olan Bakanlığın, iktidarın her gün ölümden başka bir sonuç vermeyen savaş politikalarına açık destek verdiği kanıtlanmış olacaktır.
Aylardır yaşanan çatışmalar, baskılar ve yaşanan ölümler, başta öğretmenler ve öğrenciler olmak üzere, bölge halkının üzerinde büyük bir psikolojik baskı ve travma yaratmaya başlamıştır.Öğretmenlerin, öğrencileriyle en çok bir arada olması gereken böylesine hassas bir dönemde böyle bir kararın alınmış olması düşündürücüdür.MEB, öğretmenleri öğrencilerinden ayırarak, öğrencilerin büyük bir psikolojik yıkım yaşamasına zemin hazırlamaktadır.Daha önce de asker ve polis eşleri “geçici görev” uygulaması ile ilçeden çıkarılmıştır.
MEB’in bu kararı, aylardır yapıldığı gibi “operasyon” gerekçesiyle eğitim öğretim kurumları olan okulların ve yurtların boşaltılması, her iki ilçede de uzun süreli “sokağa çıkma yasağı” ilan edileceği endişelerini arttırmıştır. Askeri darbe dönemlerinde bile örneklerine rastlanmayan, 1990’lı yılları bile gölgede bırakan yoğun baskı ve şiddet ortamında, MEB’in iktidarın baskıcı politikalarına destek vermek için çocukları okullarından, öğretmenleri öğrencilerinden ayırmasının hiçbir mantıklı açıklaması yoktur.
MEB’in görevi, aldığı kararlarla iktidarın savaş politikalarına onay vermek, öğrenci ve öğretmenlerin can güvenliğini tehlikeye atmak değil, yaşanan şiddet ortamının sona erdirilmesi için adım atmak, eğitim öğretimin sağlıklı koşullarda yapılması için harekete geçmektir.
MEB’in görevi iktidarın savaş politikalarına aldığı kararlarla destek olmak değil, eğitim öğretimi engelleyen her türlü uygulamanın karşısında olmaktır. Sağlıklı bir eğitim ve öğretim yapabilmesi için çatışmalı süreç sona erdirilmeli, öğrencilerin, öğretmenlerin ve halkın günlük yaşamını alt üst eden tüm şiddet eylemlerine derhal son verilmelidir.”





