MİLAS BELEDİYESİ GÜLLÜK MARİNASI PROJESİNE KARŞI DAVA AÇTI.. Güllüklüler Marina Yapımına Karşı Örgütleniyor!..
29 Ocak Çarşamba akşamı saat 17:00’de, Güllüklüler, eski Güllük yükleme iskelesinin de bulunduğu koyda yapılmak istenen Marina’ya karşı toplantılarının üçüncüsünü, Güllük Evlendirme Salonu’nda gerçekleştirdiler. Toplantıya katılanlar, Milas Belediye Meclis Üyesi Mehmet Bozan’ın, Milas Belediyesi’nin ÇED iptali için 24.01.2025’te dava açtığını bildirmesini alkışlarla karşıladılar.

Toplantıya katılım çok genişti. Salon tamamen Güllüklülerce dolduruldu. Güllük Çevre Platformu’ndan Neşe Tuncel toplantıyla ilgili kısa sunumu sonrası sözü, uzun yıllardır dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye’de pek çok marina yapımını gerçekleştirmiş ve marina işletmeciliği de yapmış, şimdi Milas Aslanyakası’na yerleşmiş olan Meier Bruno’ya verdi. (Meier Bruno, 1986 yılında Türkiye’de Alkor Yatçılık’ta işe başlamış. 1992 yılında SunSail Genel Müdürü olan ve 2001 yılında Camper Nicholsons’a katılan Meier, bir süre Port Göcek Marina’nın genel müdürlüğünü yaptıktan sonra 2003-2006 yılları arasında Port Bodrum Yalıkavak’ta görev aldı. 2006 yılında Dubai’ye taşınan Meier, yat kaptanlığı ve dalış sertifikalarına sahip. Marmaris Uluslararası Yat Kulübü ’nin kurucularından olan Meier’ın Türkiye’de birçok yat organizasyonunda imzası bulunuyor. Cenevre Üniversitesi Bioloji mezunu Bruno Meier aynı üniversiteden Coğrafya konusunda yüksek lisans derecesine sahip. Meier Fransızca, İngilizce, Almanca ve Türkçe biliyor.)
Kendisini aynı zamanda bir Türk kabul ettiğini belirterek kısaca kendisini Türkçe olarak tanıtan Bruno, bu yat limanının bu güzel koya yapılmasını bir facia olarak niteledi. Güllüğün merkezi olan bu koya böyle bir büyük marinanın yapılmasının aynı zamanda bu işi hiç bilmemek olduğunu söyleyen Bruno, burasının zaten kar etmesinin de mümkün olmadığını, ancak taş dolgu mendireklerle akıntıyı kesecek böyle bir projenin Güllüğü mahvedeceğini belirtti. Projede, 100 metre uzunluktaki yatların da bağlanmasının öngörüldüğünü, bununla yat bağlama ücretlerinin yüksek tutulmasının amaçlandığını, ancak bu marinaya, o da havalimanı yakın olduğu için, üç-beş tekne dışında teknenin gelmeyeceğini anlattı. “Bu projeyi kim yaptı bilmiyorum ama, bana öyle geliyor ki, bu marinanın kar etmesi mümkün değil, o nedenle ben bu projenin taş ocağı işletmesinden kar etmek için düzenlendiğini düşünüyorum, yoksa mantıklı bir açıklaması yok” dedi. Biri 270, diğeri 140 metre uzunlukta ve 10 metre genişlikte taş dolgu mendireklerin körfezi öldüreceğine dikkat çekildi ve bunun Güllük’ün mahvolması anlamına geleceğini belirtti.
Daha sonra söz alan Güllük’ün en eski ahşap yat ustalarından Mehmet Nabi Uyav, çok uzun yıllardır yat inşa ettiklerini ve ihracat da yaptıklarını belirterek, Güllük kordonunun böyle bir projeyle yok edilmesine kesin olarak karşı olmaları gereğini anlattı.
Söz alan bazı Güllüklüler de bu güzelim koyun söz konusu marina ile katledilmesine karşı olduklarını, yürüyüş yapabilecekleri kamusal alanların inşaatlarla işgal edildiğini ve nefes alacak yer kalmayacağını belirttiler.
Daha sonra söz alan ve uzun yıllardır Güllük’te otel ve restaurant işletmeciliği yapan Burhan Sönmez de, bu marina projesinin Güllüğü mahvedeceğini söyleyerek, “bazı esnaf arkadaşlarımız bu marina yapılırsa kar elde edeceklerini düşünüyor. Ben İasos’taki marinada 4 yıl restaurant işletmeciliği yaptım. Gelen giden yoktu. Güllük Körfezi’ndeki diğer marinalar bile iş yapamıyorken, bu kadar büyük bir marinanın çalışması mümkün değil. Özellikle esnaf arkadaşlarımızı da buna ikna etmemiz için çalışmamız, anlatmamız gerek” dedi.
Toplantıda söz alan eski Milas Kent Konseyi Başkanı Mehmet Günlük de 40 yıldır Güllük’te yaşadığını, bu Marina’ya karşı olduğunu, Güllük sahilinin bu marinayla Güllüklülere kapanacağını anlatarak, birlikte mücadelenin önemine işaret etti ve kendi Konsey Başkanlığı döneminde Güllük Limanı’nın genişletilmesi çalışmalarındaki ÇED raporu örneğinden hareketle, hazırlanan ÇED raporunun da muhtemelen ‘kopyala-yapıştır’ bir rapor olduğunu, yaratacağı sorunlara dair bilimsel yanıtlar içermediğini düşündüğünü, açılacak davanın bunlar araştırılarak, kuvvetli delillerle açılması gerektiğini belirtti. O zaman liman genişlemesi için yapılan halkın katılımı toplantısında bunları iyi araştırıp dile getirerek, o çalışmayı durdurduklarını belirtti.
Bunun üzerine Neşe Tuncel, ÇED raporunu iyice okuduğunu ve daha önce firmanın yaptığı bilgilendirme toplantısında, ÇED raporunda yapılacak iskelenin adının “Nuh Çimento” olarak yanlışlıkla kalmış olduğunu tespit ettiğini, yani Güllüğe yapılacak marina projesiyle ilgili pek çok şeyin, İzmit Körfezi’ndeki Nuh Çimento için yapılan bir ÇED raporundan kopyala-yapıştır şeklinde oluşturulduğunu firma yetkililerine de söylediğini belirterek, ÇED raporunun bu projenin Güllük Körfezi’ne yaratacağı etkilerle ilgili hiçbir açıklamasının da olmadığını belirtti.
Daha sonra yılların yat işletmecisi Mehmet Kaptan, çoğu yerde 17-20 metre derinliğindeki deniz üstüne 10 metre genişlikte taş dolgu mendirek yapımının, tabanda yüz metrelik bir
Zemine yayılacağını, mendireklerle akıntı kesileceği için Marina içindeki koyun lağım çukuruna döneceğini belirterek, bu projenin durdurulması için tüm Güllüklülerle dayanışma içinde koyu kurtarmak için mücadele etmek gerektiğini belirtti.
Son olarak konuşan ve onlarca çevre mücadelesinin hukukçuluğunu yapan, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Av. Remzi Kazmaz da, çevre mücadelelerinde en önemli başarı ihtimalinin, yapılacak işten zarar görenlerin birlikte mücadelesi olduğunun altını çizdi ve bunun hukuk mücadelesinden de önemli olduğu konusundaki deneyimini paylaştı ve sonuna kadar bu projeye karşı mücadelede Güllüklülerin yanında olduğunu ve olacağını belirtti.
Daha sonra bundan sonraki mücadele ve dava açma sürecinde yapılacaklar konuşularak, katılımcıların da yer alacağı görev bölüşümleri yapıldı.
MİLAS BELEDİYESİ DAVA AÇMIŞ..
Bu konuşmaların arasında, Milas Belediye Meclisi’nin Güllüklü üyesi Mehmet Bozan söz alarak, “arkadaşlar bu arada, 24 Ocak 2025 tarihi itibariyle Milas Belediye Başkanlığı’nın Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın vermiş olduğu ÇED OLUMLU kararının iptali için dava açtığını bildirdi. Bu durum, katılımcılar tarafından yoğun alkışlarla karşılandı.





