Milas’ın okullu oyuncuları

A. Kemal KAŞKAR - Milas’ta kültür-sanat yaşamına ilişkin bugüne dek çok sayıda haber ve yazı yazdım. Bu haber ve yazıların bir bölümü, benim de mutlu olduğum konularla ilgili mutluluk verici gelişmelerle, mutlu eden etkinliklerle ilgiliyken; bir bölümü de genel anlamda ‘sorun(lar)’ başlığı altında ele ve kaleme aldığım haber ve yazılardı. Şuracığa iliştirmeliyim ki; bu ‘sorun(lar)’ın başında halâ daha, ilçemizde ‘gerçek bir’ Kültür Merkezi’nin bir türlü olamayışı geliyor. Bunun yanısıra, örneğin hemen aklıma, Milas Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun, bünyesinde bir ‘Konservatuvar’ı da içerecek şekilde örgütlenecek bir kurumsallık kazanması da geliveriyor ...   Bu haber ‘bir başka’ haber Bugünkü haberim ise, ‘bir başka’... Bir başka ‘güzel’... Haberimin konusunu, ilçemizden iki genç yeteneğin, birinin geçtiğimiz yıl, diğerininse bu yıl Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümünü kazanmış olmaları oluşturuyor. Güzel Sanatlar Fakültelerine girebilmenin ne denli ‘özel yetenek’ gerektiren çok zahmetli-çok güç işler olduğunu herkesler bilir. Geçmiş zamanlarda (İzmir) Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dramatik Yazarlık Bölümü sınavlarına girmiş (başarmış ama kayıt yaptırmamış) biri olarak; bunu bizzat yaşamış biri olarak yazıyorum... Bol maddeli ‘Özel Yetenek Sınavı Yönergeleri’yle biçimlendirilen, gerçekleştirilen, çok kalabalık katılımlı bu sınav üstüne sınav sürecinin, insanın yüreğini nasıl ağzına getirdiğini çok iyi bilen biri olarak yazıyorum...   Oğulcan ve Volkan ... ‘İki genç yetenek’ derken, Oğulcan Çelik ve Volkan Yıldırım’dan söz ediyorum. Oğulcan, 2013-2014 ve Volkan ise 2014-2015 eğitim öğretim döneminde kazandılar Bodrum’daki Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları bölümünü.   Oğulcan Çelik Oğulcan Çelik, 1995 doğumlu. Oğulcan, lise günlerinde Milasgücü’nde kalecilik yapıyormuş. Ve o yıllarda futbol, ‘bir gün belki de profesyonel olurum’ düşleri kurduğu, elbette çok sevdiği bir dünyaymış onun için. 2011 yılında Karya Tiyatro Atölyesi ile tanışıyor Oğulcn. ‘Romeo ve Juliet’ adlı oyunla sahnede buluyor kendini. Konunun ‘kalecilik’le ilintisi üzerine neler yazılabilir? ‘Tutamadığını yiyen’ olarak tarif edilen kaleciliğin yanında ‘tiyatro’nun o denli kolay bir tanımla tarifi zor görünüyor! Neyse... 2012’de Cumhuriyet Anadolu Lisesi (Milas Lisesi) ile birlikte ‘Karışık Çorba – 2’ adlı oyunun ekibi içinde yer alıyor Oğulcan. Çok başarılı oluyor ve Milas Belediyesi Nebi Uslu Tiyatro Ödülleri kapsamında 5 ödül birden kazanıyorlar... Karya Tiyatro Atölyesi’nin ÇİKO adlı oyununda da rol alan Çelik, 2013-2014 eğitim öğretim döneminde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü’nü kazanıyor: 126 öğrenci adayı içinden seçilen 15 öğrenci arasında 4’üncü sırada... Çelik, bu yıl 15 Eylül’de Sahne Sanatları eğitiminin 2. yılına başlayacak. Ve KARYA Tiyatro Atölyesinin yeni sezon için hazırladığı oyunda da rolü var...   Volkan Yıldırım Volkan Yıldırım, 1993 doğumlu. Volkan, 2009 yılında Milas Teknik ve Meslek Lisesi öğrencisi olarak, ilçemizde Tiyatro Kültürüne büyük emek veren ve halen de bu çabasını sürdüren (Yani henüz emekli olmayan) Mustafa Emekli’nin yönetmenliğinde "Seviyorlardı Yaşamayı" adlı oyundaki rolüyle tanışıyor tiyatroyla. 2010 yılında Karya Tiyatro Atölyesi’nin çalışmalarına dahil oluyor. 2011 yılında o da, ‘Romeo ve Juliet’ adlı oyunda rol alıyor. Yine Mustafa Emekli’nin yönetmenliğindeki Okul tiyatrosunun sahnelediği "Ortaya Karışık" adlı oyundaki rolüyle, 2012’de Milas Belediyesi Nebi Uslu Tiyatro Ödülleri kapsamında ‘En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazanıyor. Ertesi yıl, yine okul tiyatrosu ile ‘Vatandaş Oyunu’ ve KARYA Tiyatro Atölyesi’yle ‘ÇİKO’, Volkan Yıldırım’ın aldığı rolleri başarıyla oynadığı diğer iki oyun... Ve liseyi bitirdikten bir yıl sonra, 71 aday öğrencinin katıldığı ve 25-26 Ağustos’ta birinci, 27 Ağustos’ta da ikinci aşaması yapılan sınavı kazanan 15 öğrenci arasına giriyor.. Ve Oğulcan gibi onun ismi de 4’üncü sırada yer alıyor ...   Emir Mert Fidanlık Bu arada, İstanbul Özel Aydın Üniversitesi GSF Drama ve Sahne Oyunculuğu Bölümü 2. sınıf öğrencisi arkadaşları Emir Mert Fidanlık’ın da bir başka ‘okullu oyuncu’ olduğuna dikkat çekiyor Oğulcan ve Volkan... Onun da tiyatroya başlangıcında, hemen hemen aynı kaynaklardan beslendiğini belirterek ...   Dağlar Uygur’un mana ve ehemmiyeti "Milas’ta Tiyatro" denince, akla önce MiŞTi ve Nebi Uslu gelir. Ardından, yine MiŞTi ile tanıdığımız-tanıştığımız diğer isimler ve ille de Dağlar Uygur... Uygur, MiŞTi ile başlayan tiyatro yolculuğunu İstanbul’daki tiyatro eğitimi ile taçlandırıp önce İstanbul’da başlattığı profesyonel tiyatro çalışmalarını, KARYA Tiyatro Atölyesi’yle bir süredir Milas’ta sürdürüyor. Bu arada, bir çok yeteneğin de ortaya çıkmasına vesile oluyor tabii ... İşte o yeteneklerden ikisi de Oğulcan Çelik ve Volkan Yıldırım. Oğulcan ve Volkan da, kendileriyle yaptığım görüşmede, yaşamlarının tiyatroyla şekillenip sürmesinde, Dağlar Uygur’un ‘müstesna’ rolüne özellikle dikkat çekiyorlar.   Dağlar Uygur Dağlar Uygur ise, öğrencilerinin başarılarından mutlu, gelecekten umutlu olduğunu belirterek; "Bir anne, bir baba nasıl evlatları arasında tercih yapamaz, ‘hepsini’ derse; benim de öğrencilerime ilişkin duruşum öyle... Oğulcan ve Volkan, tiyatro eğitimi alıp oyunculuk yaşamlarını geliştirerek sürdürüyorlar. Bu, hem kendileri hem hepimiz ve Milas için büyük bir kazanımdır. Birlikte çalışmalarımız sürüyor, sürecek. Onların başarıları bizi hep gururlandıracak" diyor.   Ve son olarak Oğulcan ile Volkan’ın, "hocaları" ile ilgili ifadelerini ise şöyle özetlemek mümkün: "Onlar bize, kendimizi ifade edebilmeyi öğrettiler. Üzerimizde katkıları, emekleri çok büyüktür. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır ..."   Teşekkür İlçemiz tarihine küçücük bir not olarak değerlendirileceğini umduğum bu röportaj-haberimi; bizi çok mutlu eden başarıları için Oğulcan ve Volkan’ı kutlayıp ilçemizde tiyatronun gelişip yaygınlaşmasına emek veren tiyatro-sanat emekçilerine, destek veren yerel yöneticilere, sivil toplum örgütlerine, Milaslı tiyatroseverlere ve sponsor olan ‘gerçek ve tüzel kişiler’e teşekkür ederek noktalıyorum.