Milas’ta 109 yıllık ’Zafer’ coşkusu

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla ilçemiz protokolünün katılımıyla Milas Şehir Mezarlığı’nda bulunan şehitlerin kabirleri ziyaret edildi. Yapılan duaların ardından protokol Atapark’ta çelenk sunumuna katıldı.

Milas Kaymakamlığı, Milas Garnizon Komutanlığı, Milas Belediye Başkanlığı ve Şehit Aileleri çelenklerinin sunumu ile başlayan program saygı duruşunda bulunulması ve istiklal marşımızın seslendirilmesiyle devam etti.  Protokol’de yeri olmadığını söyleyen Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri ise derneğe ait çelenklerini düzenlenen törenin ardından Atatürk Anıtı’na sundular.

ÇANAKKALE RUHUNUN OLUŞTUĞU GÜNDÜR BUGÜN

Günün önem ve anlamını belirten konuşma ise Hava Piyade Üsteğmen Murat Kotil tarafından yapıldı. Üsteğmen Kotil konuşmasında şunları söyledi:

“Siperler arasındaki mesafenin sadece birkaç metre ve ölümün kaçınılmaz olduğu bir muharebede, öleni görüp kısa bir süre sonra kendisinin de öleceğini bildiği halde tereddüt etmeden, anaların kucağından giden kınalı kuzuların yılmadan savaşarak, milletimizin özgüven duygusunu yeniden kuvvetlendiren Çanakkale ruhunun oluştuğu gündür bugün.

Aynı zamanda, vatanımızın bölünmez bütünlüğünün korunması, bayrağımızın sonsuza kadar dalgalanması ve yüce milletimizin bağımsızlığı uğruna ölmeyi şeref bilip, hayatlarını feda ederek bütün rütbelerin en yücesi olan şahadet mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizi anma günüdür bugün. Kutlu olsun.

Yüce Türk milletinin en büyük zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi, ülkeler arasında bir anlaşmazlık sonucu veya bir sınır ihtilafı yüzünden çıkmış bir kavga değil, yeryüzünden yok edilmeye çalışılan Türk ulusunun yazdığı var oluş destanı ve istilacıya karşı kahramanlığın, asaletin, bağımsızlığın, iyiliğin öğretildiği, sinesini çeliğe siper eden aslan yüreklilerin insanlığa verdiği bir ders, dünyada eşi ve benzeri olmayan bir savaştı Çanakkale. Özgür vatanın temellerinin; Çanakkale'nin sularında, Conkbayırı'nda ve Anafartalar'da atıldığı ve yârin elinden evvel mavzeri tutan, o gün orada cehennem sineli bir güruhu yutan yiğit Mehmetlerin omuzunda yükseldiği yerdir.

Ölüme koşan insanların sırrıdır, siperde bana da yer acın diye cepheden cepheye koşanların, her yaştan, her dilden, her dinden, her kökenden kendini bu vatanın evladı görüp düşmana dur yolcu diyenlerindir yurdudur Çanakkale.

Yarbay Mustafa Kemal'in komutanı olduğu 19'uncu Tümenin 57'nci Alayının, savaşta erinden subayına dek tamamının şehit olduğu, yine de bir adım geri atmadığı ve şanlı sancağını teslim etmediği yerdir. Bugün Avustralya Savaş Müzesinde sergilenmekte olan bir sancağın altında yer alan: "bu alay sancağı Gelibolu Savaş alanından getirilmiş ama esir edilememiştir. Çünkü Türk ordusunun milli geleneklerine göre sancak, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak sonuncu muhafızın da altında şehit olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşımızda duran bu Türk alay sancağını selamlamadan geçmeyiniz." ifadesi ile Mehmetciğimizin tüm dünyaya verdiği bir kahramanlık dersidir Çanakkale.

Sayın kaymakamım değerli konuklar,

Bugün; dünyada Türk adının duyulduğu andan itibaren şanlı bayrağımızı yeryüzünün her köşesine taşıyanların ve üç kıtayı Türk yurdu haline getirenlerin, bedenlerini vatan toprağına koydukları gündür.

Bugün; Malazgirt'te, Kosova'da, Niğboluda, Mohaç'ta, Yemen'de, Galiçya'da, Kafkasya'da, Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da, Kocatepe'de, Kore'de ve Kıbrıs'ta; yurdumuzun her karış toprağında ölümsüzlük şerbetini içenlerin Hak'ka yürüdükleri gündür.

Bugün; "şehitlik son rütbesidir askerin", deyip; oğlunun tertemiz alnını öperek son yolculuğuna uğurlayan, şehit ana ve babalarının günüdür.

Bugün; barutun kanla, kanın canla, canın vatanla, vatanın bayrakla destanlaştığı gündür.

Vatanımıza karşı oynanan oyunlar, geçmişte var olduğu gibi bugünde devam etmektedir, gelecekte de bitmeyecektir. Dün; Kurtuluş Savaşı için Çanakkale'de Sakarya'da binlerce şehit verdik; bugün de Türkiye'nin her yerinde ve sınır ötesinde nice şehitler vermekteyiz.

Şu çok iyi bilinmelidir ki; bizler için askerlik, kutsal bir görev, en büyük rütbe ise şehitlik ve gaziliktir. Tarihin her döneminde ordumuzun tüm mensupları, vatan ve millet sevgisini şehitlik unvanıyla taçlandırmak isteyen, cephede arkadaşını kaybettiğinde kendi yaşadığı için üzülen kahramanlardan oluşmuştur.

Vatan ve bayrak uğruna toprağa düşen, gönüllerde yaşattığımız aziz şehitlerimizi ecel bizlerden ayırmış olsa da onlar kalplerimizden asla ayrılmayacaktır. Kutsal emanetleri olan Türk vatanı sonsuza dek hür kalacaktır.

Son Mehmetçik şehit olmadan, son ocak sönmeden, aziz vatan toprağının bir zerresi dahi kimseye bırakılmayacaktır.

Aziz şehitlerimiz

Sizler, yüzlerce yıldan beri sürüp gelen mücadelede, bu kutsal vatan uğruna, kanınızın son damlasına kadar topraklarımızı koruyacağınızı ve şanlı bayrağımızı ilelebet göklerde dalgalandıracağınızı tüm dünyaya gösterdiniz.

Tertemiz kanlarınızla suladığınız kutsal vatanımız, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından karada, denizde ve havada en kutsal emanet olarak muhafaza edilecektir. Bu uğurda bizler de sizler gibi, vatanın asker yeminine sadık, yılmaz ve yenilmez bekçileri olarak gerektiğinde canımızı seve seve feda etmeye hazırız.

Yüreklerimizde yaktığınız ateş; Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, Atatürk ilke ve inkılaplarına yönelecek her türlü tehdide karşı vereceğimiz mücadelede, sarsılmaz inancımıza, tükenmez gücümüze ebedi kaynak teşkil etmektedir. 

Emanetlerinize gözümüz gibi bakmaya, vatan için akıttığınız aziz kanlarınıza layık olmaya çalışacağımıza ve savunduğunuz değerleri savunma görevini yerine getirirken yanınıza gelmek için bir an bile tereddüt etmeden göreve hazır olduğumuza and içeriz.

Bu duygu ve düşüncelerle; Çanakkale Zaferi ve tarihimizdeki nice zaferlerin kazanılması için canları pahasına mücadele eden, bugünlere ulaşmamızı sağlayan, başta Ulu Önder Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, gözlerini kırpmadan asil kanlarını bu topraklara akıtarak sonsuz mutluluğa ulaşan aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.”

ÖDÜL TÖRENİ VE SUNUMLAR

Üsteğmen Kotil’in yapmış olduğu konuşmanın ardından Atapark’taki tören sona erdi. Programın ikinci bölümü Milas Belediyesi Evlendirme ve Düğün Salonu’nda devam etti.

Saygı duruşunda bulunulması ve istiklal marşımızın seslendirilmesi ile başlayan program, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunması, Dr. Mete Ersoy Anadolu Lisesi Müdürü İsmail Arslan’ın konuşması ile devam etti.

Program öğrencilerin şiirlerinin seslendirmesi, günün önemine dair yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi, sinevizyon ve oratoryo gösteriminin yapılması ile son buldu.