MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI ARAS: “GEREKTİĞİNDE RİSK ALMAYI BİLECEKSİN, YARGILANACAKSAN ARITMA TESİSİ YAPTIN DİYE YARGILAN”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras seçim çalışmaları kapsamında Marmaris Söğütlülerle buluştu. Aras, “Plan olmadı mı altyapıyla ilgili de sıkıntılar oluyor. Yani kanalizasyon da yapamıyorsun çünkü yollar kamuya terk edilmemiş oluyor. Arıtma tesisini yapacağınız yer belirlenmemiş oluyor biliyorsunuz. Ancak tabii ki imar planının olmaması veya gecikmesi arıtma tesisini yapmamıza engel olmayacak. Biz bu riski almaya hazırız. Belediye başkanlığı nüfus memurluğu değil, gerektiğinde risk almayı da bileceksin. Bir şeyden yargılanacaksan arıtma tesisi yaptın diye yargılan” dedi.
Mahalleye girer girmez davul, zurna ve meşalelerle karşılanan Aras’a Marmaris Belediye Başkan Aday Acar Ünlü, İl Başkanı Zekican Balcı, Marmaris İlçe başkanı Ömer Bozdemir ve 27. dönem milletvekili Burak Erbay da eşlik etti.
Seçim çalışmaları kapsamında Muğla’nın her bir köşesini gezdiğini, her vatandaşı dinlediğini söyleyerek sözlerine başlayan Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Aras, “Beş yıldır belediye başkanlığı yapıyoruz. Yani iş atla deve değil. Öyle çok da gözde büyütülecek bir şey değil, bilginiz olsun. Bu iş tamamen gönül işi. Gönülden çalışmaya niyetliysen eğer belli bir bilgi birikimin varsa, tecrüben varsa yapılacak çok da güzel de bir iş. Bunun besleyen tarafı da tamamen vatandaşın memnuniyeti, geri dönüşten aldığın o tatmin duygusu. O yüzden yani, başka bir şey için değil yani. Bu iş para, pul için şan şöhret için değil, kolay kolay yapılmaz. Zaten öyle yapanların ömrü de uzun olmuyor. Hemen bir bakıyorsun ortadan kaybolmuş. Bu işi gönülden, yürekten yaparsan iş güzel oluyor. İşte biz o yüzden buradayız bugün. 5 yıl Bodrum'da çalıştık. Yangında, salgında, depremde büyük bir mücadele verdik. Nüfus arttı 2,5 katına çıktık. Kanalizasyon yok, su yok. Yol deseniz ayrı. Yani bütün hepsiyle tek tek uğraştık. Bunun dışında ekonomik kriz oldu, vatandaş tabii ki salgında fakru zarurete düştü. Onlara da destek olmak durumunda kaldık. Hep beraber, gönül gönüle, yürek, yüreğe çalıştık. Böyle olursa bu işler güzel oluyor. Zaten yerel yönetim dediğimiz yani. Belediye değil aslında bu. Adı yerel yönetim. Yerinden yönetim, insanlarla birlikte halkla birlikte olup, beraberce kol kola, güle oynaya, yüz yüze bu işi yürütmek gibi bir şey. Yani ayrı gayrı yok” dedi.
“BELEDİYE BAŞKANLIĞI NÜFUS MEMURLUĞU DEĞİL, GEREKTİĞİNDE RİSK ALMAYI DA BİLECEKSİN”
Söğüt’ün en büyük sorunlarından birinin plansız yapılaşma olduğunun altını çizen Aras, “Biz bakanlıkla ortak çalışırsak, birlikte olabilirsek ki bizde o kültür var, o gelenek var. Ben hem geçmiş beş yıllık belediye tecrübemle özellikle seçimden sonra hiçbir şekilde siyasi bir tarafta değil, tamamen halkın tarafında yer alıyoruz biz. O zaman da hizmet için zaten genel ihtiyaçlar tarafında yer aldığımız için halkın ihtiyaçları neyse o hizmeti getirmek için gidiyoruz. Merkezi hükümete de gidiyoruz, bakanlıklara da gidiyoruz. Yani herkesle orada birlikte çalışıyoruz. O yüzden özetle Datça'nın ve Marmaris'in bu bölgesinin sorununu çözmenin yolu tamamen özel çevre koruma planlarının buraya özgü tekrar değerlendirilmesinden geçiyor. Bu da kaçak yapılaşmayı önleyen de bir yol. Çünkü plansız her alan kaçak yapılaşmaya gebedir. İmar planı yapılır. Uygun şartlarda uygun mimari karakterde izin verilirse orası düzgün büyür. Aynı zamanda kanalizasyonuyla, aydınlatmasıyla, suyuyla, internetiyle günümüzde altyapısıyla, yoluyla da düzgünce büyüyebilir. O yüzden imar planı kesinlikle gerekli. Sadece Söğüt için ve Selimiye için, Bozburun için değil. Bütün her taraf için, her yer için düzgün imar planlarına ihtiyacımız var. Biz belirli bir bölümünü mesela Bodrum'da yaptık, başardık. Ama Bütün Muğla'da, değişik yerlerde de her gittiğim yerde söylüyorlar. İmar planlarında sıkıntı var. Bunları da planlama yetkilileriyle görüşüp gerekeni yapacağız. Bunun dışında tabii plan olmadı mı altyapıyla ilgili de sıkıntılar oluyor. Yani kanalizasyon da yapamıyorsun. Çünkü yollar kamuya terk edilmemiş oluyor. Arıtma tesisini yapacağınız yer belirlenmemiş oluyor. Ancak tabii ki imar planının olmaması veya gecikmesi arıtma tesisini yapmamıza engel olmayacak. Biz bu riski almaya hazırız. Belediye başkanlığı nüfus memurluğu değil, gerektiğinde risk almayı da bileceksin. Yani bir şeyden yargılanacaksan arıtma tesisi yaptın diye yargılan yani. Başka kötü bir şeyden yargılanma. Biz de buna hazırız. O yüzden öncelikle Selimiye, Bozburun, Turgut ve bu bölgenin altyapısını, kanalizasyonunu kesinlikle çözmemiz lazım. Biz zaten aynı sıkıntılarla bugüne kadar geldik. Göreceksiniz en kısa zamanda buraların projeleri hazır, finansmanı hazır. Ve imar planı olmasa dahi geçiş dönemi yapılaşma koşulları diye imar planı olmayan en üst plansız alanlarda bazı uygulamalar veya istisnalar vardır. O istisnaları kullanabileceğiz” diye konuştu.
“DOĞAYA ATIK SUYU KONTROLSÜZ BİÇİMDE BIRAKAMAYIZ”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından ilk işinin imar planı olmayan yerlerdeki eksik altyapı çalışmalarını tamamlamak olduğunu söyleyen Aras, “İmar planı olmayan yerlerinde de eksik olan altyapı çalışmaları varsa bunları tamamlayacağım. Halen bizim köyde işte, babam da burada. Biz fosseptik çektiriyoruz. Halen daha vidanjörle, fosseptikle uğraşıyoruz. Ben beş senelik belediye başkanıyım. Dört tane arıtma tesisi yaptık bizim dönemde Bodrum'da. 250 bin kişilik bir tanesi Turgut Reis'te, 200 bin kişilik bir tane Gümbet'te 60 bin kişilik yine bir tane Gümüşlük’te, bir tane de 180 bin kişilik İçmeler'de. Yani dört tane atık arıtma tesisi. Eksikti, yoktu ama çalıştık. Büyükşehirle çalıştık. Turizm Bakanlığı'yla çalıştık. Bunları yaptık. Özellikle kıyı kentlerinde, denizi korumamız gereken yerlerde, turizmle buluşmuş yerlerde birinci öncelikli doğaya atık suyu artık kontrolsüz bir şekilde bırakamayız. O yüzden öncelikle bu bölgenin kanalizasyon sorununu çözmek durumundayız” şeklinde konuştu.
“AK PARTİLİYMİŞ, MHP'LİYMİŞ, İYİ PARTİLİYMİŞ, CHP'LİYMİŞ DEMEDEN HERKESİ KUCAKLAYACAĞIZ VE MUĞLA'NIN HAKKINI MUĞLA'YA GETİRECEĞİZ”
Muğla Büyükşehir’in organizasyon yapısını güçlendirmekle işe başlayacağının sözünü veren Aras, “Muğla Büyükşehirin hem bütçesini hem organizasyonunu güçlendireceğiz ki daha iyi, daha nitelikli ve daha hızlı yerinde zamanında hizmet üretebilecek. Öncelikle bunları yapacağız. Sonra güçlü bir lobi kuracağım. Hangi siyasi görüşten olursa olsun bütün partilerin milletvekillerinden, bütün partilerin il başkanlarından, iş dünyasından, meslek odalarından, sivil toplum kuruluşlarından. Bu lobi Muğla'nın, Marmaris'in, Söğüt'ün hakkı olanı gidip neredeyse koparıp alacak. Yani bizim özellikle Muğla'da yaşadığımız en büyük sorun nedir? Turizmle geçiniyoruz. Yaşadığımız yerdeki kalıcı nüfusumuz bir milyon ama 5 milyonluk para harcıyoruz. Sürekli beş milyona hizmet veriyoruz. Bir milyonluk para alıyoruz, beş milyon harcıyoruz her ay. Düşünün, her ay dört milyon zarar. Yani böyle bu iş zaten sürdürülemez. O yüzden biz diyoruz ki merkezi hükümetimizle, merkezi bütçeden Muğla'ya ayrılan payda bir düzenleme yapılsın. Onun için bu lobi, güçlü lobiyi kullanıp gidip gerekirse orada mevzuat değiştirmeye kadar giden bir çalışma yapacağız. Yani bir şey yaparken hiç kimseyi de birbirinden ayırmadan AK Partiliymiş, MHP'liymiş, İYİ Partiliymiş, CHP'liymiş demeden herkesi kucaklayarak gideceğiz oraya ve Muğla'nın hakkını Muğla'ya getireceğiz” dedi.
“İHTİYACI OLANI NE BU İKTİDARIN SADAKA POLİTİKALARINA, LÜTUFLARINA, ÜÇ BİN LİRA VERECEĞİM, BEŞ BİN LİRA VERECEĞİM GİBİ KAHRAMANLIKLARINA KURBAN ETMEYECEĞİM”
Artan ekonomik krizle birlikte sosyal politikaların öneminin arttığını söyleyen Aras, “Dar gelirli, emekli, asgari ücretli vatandaşlarımızın, öğrencilerimizin masrafları çok arttı. Dar gelirlilerden her konuda şikayetler alıyoruz. İhtiyaçlar var. Şu anda market fiyatları, pazar fiyatları, ulaşım fiyatları, akaryakıt fiyatları, sürekli artıyor. Bildiğiniz borsa gibi çıkıyor. O yüzden onların ihtiyaçlarını görecek ve toplumsal eşitliği sağlayacak uygulamalar yapmak zorundayız. Bunlar ‘Muğla Kart’ yöntemiyle olacak. Yapacağımız analiz sonucunda ihtiyacı olan öğrenciye, yaşlıya, emekliye, dar gelir vatandaşımıza, işsize, onlara vereceğimiz ‘Muğla Kart’la onun pazardan, çarşıdan, marketten rahatça alışveriş yapmasına, bir yere gideceği zaman kartını okutup cebinde parası olmasa bile minibüsle gidebileceği, toplu taşıma aracına binebileceği bir sistemi getireceğiz. Olanla olmayanı en azından belli şartlarda birbirine yaklaştıracağız. Bu toplumsal eşitliği sağlayacağız. Bunu da Muğla Kart'la yapacağız. Ve o insanlarımızı, ihtiyacı olanı, bu iktidarın sadaka politikalarına, lütuflarına, üç bin lira vereceğim, beş bin lira vereceğim gibi kahramanlıklarına kurban etmeyeceğim. O arkadaşlarımızın cebinde kartı olacak. Ne koli gelecek onun evine böyle sırıtan adamlar tarafından getirilip de fotoğraflar çekilip istismar edilecek ne de birine ağız bükmek zorunda kalacak. Ona o kartı vereceğim, rahatça yaşasın” ifadelerini kullandı.