“Öğrencilerimizi kullanmaktan vazgeçin!”

ÖNDER Haber - Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği, ortaokullara da türban serbestisi getiren düzenlemeyi eleştiren "Eğitim alanı dini kurallara göre biçimlendirilemez" başlıklı bir basın açıklaması yaptı

“Öğrencilerimizi kullanmaktan vazgeçin!”
  • 30 September 2014, Tuesday 6:54
ÖNDER Haber - Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği, ortaokullara da türban serbestisi getiren düzenlemeyi eleştiren "Eğitim alanı dini kurallara göre biçimlendirilemez" başlıklı bir basın açıklaması yaptı. Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yaygınlaştırılan ve eğitim sistemi üzerinden din ve inanç istismarına dayanan uygulamaların artarak sürdürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada daha sonra, "Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde, geçtiğimiz günlerde yapılan değişiklikle her lisede ibadethane (mescit) açma zorunluluğunun getirilmesinin ardından, ortaokullarda ve liselerde başörtüsünü serbest bırakan bir değişiklik daha yapılmıştır. Siyasi iktidar, yıllardır eğitimde yaşanan ve içinden çıkılmaz hale gelen sorunların üzerini örtmek için yine din ve inanç istismarına soyunmuş, iç ve dış politikada yaşanan çözümsüzlüğün üzerini örtmek için bir kez daha başörtüsüne sarılmıştır.   ‘Zorunlu din dersinin kaldırılması’ kararının hemen ardından Açıklamada, hükümetin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ‘zorunlu din dersinin kaldırılması’ kararının hemen ardından vermesi dikkat çeken bu uygulamasıyla uluslararası sözleşmelerde tanımlanan haklarıyla çocukların kendi özgür iradeleriyle karar veremeyeceği vurgulanarak; "Aile, toplum ve iktidar baskısının bu kadar yoğun ve belirleyici olduğu bir dönemde, özellikle kız öğrenciler için yeni baskılar ve dayatmaları gündeme getirecektir. Üstelik söz konusu baskı ve yönlendirmeler sadece bununla sınırlı değildir" denildi ve İstanbul Eyüp IMKB Ticaret Meslek Lisesi‘nde, okul yöneticileri tarafından bütün kız öğrencilerin derslere başörtüsü ile girmeye zorlanmasına itiraz eden üç Eğitim Sen üyesi öğretmenin sürgün edildiğinin belirtildiği açıklama daha sonra şöyle sürdürüldü: "Halkın karşısına her çıktıklarında özgürlükten, demokrasiden bahsedenler, öğrencileri belli bir dini inanca göre giyinmeye zorlayan eğitim yöneticilerinin okullardaki baskıcı uygulamaları karşısında sesini çıkarmamaktadır. Eğitimin acil çözüm bekleyen sorunları ortada dururken, eğitim sistemine ilişkin tartışmalarda zorunlu din dersleri, imam hatipler, başörtüsü gibi sorunların sürekli tartışma konusu yapılması, Türkiye`de dinin, devlet eliyle eğitim sisteminin merkezine yerleştirilmesinin somut bir sonucudur. Devletin eğitim sistemini, -yıllardır yaptığı gibi- ‘tek din, tek mezhep’ anlayışıyla, toplumsal yaşamı ve eğitim sistemini belli bir inancın kurallarına göre biçimlendirmesi ve bunun için kurallar koyması doğru değildir. Eğitimin dini kurallara göre biçimlendirilmesi, öğrencilerin, inanan ya da inanmayan, dindar ya da dinsiz, ibadet eden ya da ibadet etmeyen vb gibi kategorilere ayrılmasına neden olacaktır. Toplumda giderek derinleşen ayrışmalar, eğitimin dini kurallara göre düzenlenmesi ile daha da derinleşecektir. Bu düzenlemeden bir sonraki adımın karma eğitimi kaldırmak olduğunu görmek için kahin olmaya gerek yoktur"   AKP iktidarı, siyasi çıkarları için öğrencileri kullanmaktan derhal vazgeçmelidir Açıklamanın son bölümünde, siyasi iktidarın ‘Yeni Türkiye’ projesinde din ya da inanç alanına devletin her fırsatta müdahale ettiğine ve bu müdahaleleleri de eğitim sistemi üzerinden hayata geçirdiği belirtilerek; "Bütün bu değişiklikler hayata geçirilirken, eşit yurttaşlık ilkesi yok sayılmakta, sınıfsal çelişkilerin ve çatışmaların üzeri örtülmek istenmekte, halkın bir kesimi inanç istismarı üzerinden egemen politikalara yedeklenmeye çalışılmaktadır. Gerçekten özgürlükçü ve laik bir ülkede, bütün din ve inançtan insanlar aynı kurallara uymak durumundadır. Hiç kimseye ya da gruba ne eğitimde ne de toplumsal yaşamda dinsel ayrıcalık ya da üstünlük tanınamaz. Eğitimde ve toplumda yeni çatışma alanları yaratacak, insanları birbirine karşı kışkırtacak politika ve uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir.   Gerçek laikliğin temelinde, farklı inanç ve dinlerdeki insanlar arasında eşitliğin sağlanması vardır. Bunu yapabilmek için laik devlet tüm din ve mezheplere aynı mesafede durmak, dine bakışında mutlak olarak tarafsız olmak zorundadır. Devlet, gerek eğitim sistemini, gerekse toplumsal sosyal yaşamı örgütlerken bunu asla dini kurallara ya da referanslara göre yapmamalı, AKP iktidarı, siyasi çıkarları için öğrencilerimizi kullanmaktan derhal vazgeçmelidir" denildi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık