“Ortadoğu coğrafyası yine cehennemi yaşıyor”
ÖNDER Haber - Eğitim-İş Milas Temsilciliği tarafından gazetemize iletilen basın açıklamasında, Ortadoğu coğrafyasının yine zor günler geçirdiği belirtilip Kobani’de yaşananların, "bir ülkenin toprak ve ulus bütünlüğünün ne kadar önemli olduğu"nun ispatı olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekildi

ÖNDER Haber -
Eğitim-İş Milas Temsilciliği tarafından gazetemize iletilen basın açıklamasında, Ortadoğu coğrafyasının yine zor günler geçirdiği belirtilip Kobani’de yaşananların, "bir ülkenin toprak ve ulus bütünlüğünün ne kadar önemli olduğu"nun ispatı olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekildi.
"AKP politikaları Ortadoğu’yu ve ülkemizi savaşa sürüklemektedir" başlıklı açıklamada, özetle şu görüşler dile getirildi.
"Kobani’de bir vahşet yaşanmaktadır ve bu vahşet yalnızca Kobani ile sınırlı değildir. Ortadoğu'da akan kanda terör örgütlerini besleyen emperyal proje kadar, bu projelerden medet uman yerel siyasi figüranların da payı vardır.
Bugün Suriye’nin başına bela edilmiş IŞİD, El-Kaide ve El-Nusra örgütlerinden devşirilmiş bir taşeron terör örgütüdür. IŞİD’in silahlanmasında ve eylem yapmasında yazık ki Türkiye’den yapılan yardımların payı büyüktür. Ülkemiz için bu bir utanç kaynağıdır. IŞİD yoluyla Irak ve Suriye’nin kuzeyi istikrarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Böylece emperyalizm için bir müdahale gerekçesi ortaya çıkartılmakta ve Barzani’nin olası devleti için bir koridor açılmak istenmektedir.
İstikrarsızlaştırılan bu bölgede en çok kullanılan siyasi unsurlar etnik ve mezhepsel farklılıklardır. Bu farklılıklar savaş gerekçesi olarak servis edilmektedir. Oysa 1920’lerden bu yana kökleşen Atatürk Devrimi, insanların etnik ve mezhepsel kimliklerine karşı devletin tarafsız olması gerektiğini öğretmiştir. Laik-Ulus devlet modelinin iç barış için ne kadar önemli olduğu bugün için çok daha iyi anlaşılmaktadır.
Kobani’dezulüm gören halka nasıl bir katkısı var?
Türkiye’de ise Kobani’de yaşananlar gerekçe gösterilerek insanlarımız öldürülmekte, ulusal değerlerimize saldırılmakta, Türk Bayrakları ve Atatürk heykelleri yakılmakta, okullarımız kundaklanmaktadır. Bir tarafta emperyalizme karşı savaşan devrimci bir lider Mustafa Kemal Atatürk ve öteki tarafta emperyalist projelerde piyon olan terör örgütü mensupları! "Kimin emperyalizmin safında ve kimin emperyalizme karşı olduğu" sorusu bugün yeniden yanıtlanmayı hak etmektedir.
Ülkemizde yaşanan barbarlığı ve bu barbarlığın ortaya çıkmasına olanak verenleri açıkça lanetliyoruz. Okullara, Atatürk heykellerine, Türk Bayrağına, öğrenci yurtlarına ve masum insanlara yapılan saldırıların Ortadoğu’da zulüm gören halka "nasıl bir katkısı olabileceğinin sorgulanması gerektiğini" düşünüyoruz. Yaşadıklarımız "açılım" adı altında Türkiye’nin çok tehlikeli bir kaosa sürüklendiğinin açık bir göstergesi olarak tarihteki yerini almıştır. AKP politikaları Ortadoğu’yu bir savaş çemberine sokarken Türkiye’yi de bir iç savaş sürecinin içine atmıştır.
Ortadoğu halklarının
yanındayız
Kobani’de iki terör örgütü çatışmaktadır. Terör örgütleri emperyalist projelerin taşeronlarıdır. Türk Ulusu, iki terör örgütünden birinin yanında olmak durumunda değildir. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgilendiren tek şey bu iki terör örgütünün çatışması sırasında zulüm gören masum Ortadoğu halklarıdır. Bizler terör örgütlerinin değil ezilen, sömürülen, kandırılan ve katledilen Ortadoğu’nun mazlum halklarının yanındayız.
Derhal vazgeçilmelidir
Ortadoğu coğrafyasındaki devletlerin meşru hükümetlerine karşı cephe almaktan derhal vazgeçilmelidir. Komşularımızın toprak bütünlüğü savunulmalıdır. Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün bozulması demek Türkiye’nin de toprak bütünlüğünün bozulması demektir. AKP iktidarı saldırgan bir dış politika izlemekten derhal vazgeçmeli ve barışçıl politikalarla akan kanın durmasına hizmet etmelidir.





