“Ortak payda, hukukun üstünlüğü ve adalettir”

ÖNDER Haber / A

“Ortak payda, hukukun üstünlüğü ve adalettir”
  • 03 March 2016, Thursday 7:20
ÖNDER Haber / A.Kemal KAŞKAR - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, ülkemizde “kutuplaşma”nın ulaştığı boyutun “devletimizin bekasını tehdit eder hale geldiği”ne dikkat çekerek, “Başka Türkiye yok ve bu gidiş hiç iyi değil” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, “Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık” sözlerinin yanısıra; Artvin Cerattepe direnişine ilişkin Başbakan Davutoğlu’nun Artvinlilerin duruşunu temsil eden heyetle görüşmesi ve ‘mahkeme kararının kesinleşmesine dek çalışmaların durdurulması’ yönündeki açıklamasının ve Anayasa Mahkemesi’nin, Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutukluluklarının hak ihlali olduğuna ilişkin kararıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılışlarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının beslediği ‘kutuplaşmışlık’ tablosunun oluşturduğu büyük soruna dikkat çeken Prof. Feyzioğlu’nun açıklaması şöyle: “Gerginliği arttırıcı açıklamalardan kaçınmak, öncelikle devleti yönetenlerin görevidir” Türkiye Cumhuriyeti’nin 78 milyon vatandaşının hiç tereddüt etmeden buluşabileceği ortak payda, hukukun üstünlüğü ve adalettir. Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve güven veren bir adli yapının kurulması, milli birlik ve beraberliğimizin ön koşuludur. Irak, Suriye, Libya örnekleri ortadayken, vatandaşlarımızın ortak paydada buluşamaz hale getirilmesinin neden olacağı vahim sonuçları görmek zorundayız. Kamuoyunun bildiği üzere, uzun süredir bu tehlikelere vurgu yapıyor, ülkede yaratılan gerilimin hepimizi sürüklemekte olduğu uçurumu dile getiriyoruz. Maalesef, son birkaç gündür devletin en üst kademesinden yapılan açıklamalar, kaygılarımızı arttırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti belki de tarihinin dış politika açısından en zor dönemini yaşarken, yıkılan komşu devletlerin yerini almaya çalışan ve devletleşme iddiasında olan silahlı örgütler ülkemize karşı savaş açmışken, içeride milli bütünlüğümüzü bozacak, kutuplaştırıcı, gerginliği arttırıcı açıklamalardan kaçınmak, öncelikle devleti yönetenlerin görevidir. Bu çerçevede, ülkemizde yaşayan her bireyi mezhebine, dinine, diline, etnik kökenine ve cinsiyetine bakmaksızın herkesi eşit vatandaşlık hak ve sorumluluklarıyla donatan, kuvvetler ayrılığına dayalı, çoğulcu-katılımcı demokrasiyi hedefleyen Cumhuriyetin “enkaz” olarak nitelendirilmesi birleştirmeye değil bölmeye hizmet eder. Aynı şekilde, Sayın Başbakan “yargı kararı beklenmelidir” açıklamasıyla toplumu bir nebze ferahlatmışken, yaşam haklarını korumak için barışçıl yöntemlerle itirazlarını dile getiren Artvin halkını ve onları destekleyen tüm vatandaşları hedef alan açıklamalar, birleştirmeye değil ayrıştırmaya yöneliktir. En az bunlar kadar vahim olanı ise şudur: Adalet paydasında buluşma zorunluluğumuz artık devletimiz açısından bir BEKA sorunu haline gelmiş iken, Anayasa Mahkemesi’nin iki gazetecinin tutuklanmasına ilişkin aldığı hak ihlali kararı üzerine gerçekleşen tahliyeleri veren ve söz konusu gazetecileri yargılamaya devam etmekte olan mahkemeye yönelik “mahkum et” talimatı anlamına gelebilecek açıklamaların, devletin en üst makamından yapılmış olmasıdır. Yargı kararlarına saygı duymayanlar, yargıyı talimatla çalıştırmayı düşünenler, hukukun üstünlüğü ilkesini gölgeleyenler, her olayı kendi pencerelerinden görerek farklı fikirleri ve yorumları düşmanca değerlendirenler ülkemizin geleceğini tehlikeye atmaktadır. Gelin henüz geç kalmamışken kucaklaşma ve bütünleşmenin önündeki bütün engelleri kaldıralım ve söylemlerimizi değiştirelim. Hep dedik, yine tekrarlayalım: Başka Türkiye yok ve bu gidiş hiç iyi değil.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık