Sağlık emekçileri yine alanlardaydı
ÖNDER Haber -
Sağlık Emekçileri Sendikası Muğla Şubesi, bir süredir sürdürdükleri, sağlık emekçilerine uygulanan şiddete, fazla çalışmaya, angaryaya, güvencesizliğe ve koruyucu sağlık hizmetlerinin tasfiyesine karşı mücadelenin bir parçası olarak, önceki gün Muğla’da alanlara çıktılar
- 14 February 2015, Saturday 5:47
- A-
- A+
- 730
ÖNDER Haber -
Sağlık Emekçileri Sendikası Muğla Şubesi, bir süredir sürdürdükleri, sağlık emekçilerine uygulanan şiddete, fazla çalışmaya, angaryaya, güvencesizliğe ve koruyucu sağlık hizmetlerinin tasfiyesine karşı mücadelenin bir parçası olarak, önceki gün Muğla’da alanlara çıktılar.
Burada sendika adına yapılan açıklamayı, SES Muğla Şube Başkanı Fatma Yarış okudu. Muğla Tabip Odası ve diğer sağlık örgütlerinin de imza koyduğu bildiride şu görüşlere yer verildi:
"AKP İktidarının sağlıkta dönüşüm programı adı altında yürüttüğü piyasalaştırma, çalışanlara yönelik esnek ve kuralsız çalıştırma uygulamaları artarak devam etmektedir. Bu uygulamalardan birinci basamak sağlık kurumları yani Aile Sağlığı Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezleri fazlasıyla nasibini almaktadır.
Özellikle son dönemlerde aile hekimliği alanında yaşanan ve günlük olarak değişen uygulamalar nedeniyle sorunlar artarak devam etmektedir. Fazla çalışmayı angaryayı esnek kuralsız çalışmayı içerisinde barındıran bu uygulamalara karşın, fedakârca çalışan sağlık emekçileri geleceklerine dair belirsizlikler nedeniyle kaygılarını yüksek sesle ifade etmektedir.
AKP Hükümetinin övünerek uygulamaya koyduğu aile hekimliği düzeni, öncelikle koruyucu sağlık hizmetleri alanında faaliyet yürütmesi gerekirken, aradan geçen dokuz yıla rağmen yönetmelik sürekli değiştirilerek vatandaşın sağlık talebi doğrudan doğruya tedavi edici hizmetlere kaydırıldı. Bununla baş edebilmek için her Aile Sağlılığı Merkezine zorunlu nöbet hizmeti uygulaması getirilerek tüm Aile Sağlığı Merkezleri Acil Sağlık Merkezine dönüştürülmeye çalışıldı.
6 Temmuz 2005’te bir yönetmelikle başlatılan Aile Hekimliği sistemi 25 Ocak 2013 tarihine kadar birçok yönetmelik değişikliğine uğramıştır. Aile Hekimliği Yönetmeliğinin 25 Ocak 2013’de son halini aldığı zannedilirken fazla çalışma ve nöbetler konusu 2014 yılında torba yasalarla dayatılmıştır.
Aile Hekimliği Kanununa Ocak 2014’te 6514 sayılı kanunun 52.maddesi ile getirilen düzenleme sonucu aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında ayda asgari 8 saat nöbet görevi verileceği düzenlendi. Zorunlu nöbetin öncelikle hastane acil servislerinde tutulması ile ilgili 9 Nisan 2014 tarihli 2014/12 sayılı genelge çıkarıldı.
Yetmedi.
Hastaneler ve 112 acil sağlık hizmetlerinin yanı sıra aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinde de nöbet tutulacağına dair aile hekimliği kanununa Eylül 2014’te 6552 sayılı kanunun 117. Maddesi ile yeni düzenleme getirildi. Bu düzenlemede 9 Aralık 2014 tarih ve 2014/33 sayılı genelge ile 1 Ocak 2015’ten itibaren uygulamaya geçileceği belirtildi.
Bu düzenin ne halkın sağlığına ne de sağlık çalışanlarının insanca yaşam mücadelesine bir katkısı yoktur. Olmayacaktır. Gitmiyor bu düzen. Sağlık Emekçileri mutsuz, umutsuz.
Bunu "onlar "da biliyorlar.
Nereden biliyoruz bildiklerini?
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin devamlı değiştirilerek anlaşılmaz hale gelmesinden. Yetkililerin devamlı açıklama yapma gereği duymasından…
Yetkililerden açıklama değil, halkın ve sağlık çalışanlarının taleplerine kulak vermesini ve sorunları çözecek adımları atmasını bekliyoruz.
Kuralsız keyfi esnek çalışma değil güvenceli çalışma istiyoruz. Çünkü Sağlık iş kolunda her saat başı Sağlık Emekçileri şiddete maruz kalıyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerine yönelen şiddetin sorumlusu ise; Sağlık ve Sosyal Hizmetleri piyasalaştıran, çalışma koşullarını kötüleştiren çalışanları mutsuz çalışma ortamlarına iten, çalışanlarla hizmet alanları karşı karşıya getiren politikalara imza atan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerini itibarsızlaştıran AKP iktidarından başkası değildir. Bu politikalarla tüm emekçilerin ve halkların nefes boruları giderek tıkanıyor, yaşam giderek çekilmez bir hale sokuluyor.
AKP Hükümeti sağlık çalışanlarını köleleştirmiş esnek ve kuralsız çalışmayı temel çalışma biçimine dönüştürerek her türlü angaryayı keyfi çalışmayı dayatmıştır. Aile hekimliği uygulaması birinci basamağı ASM ve TSM olarak bölerek çalışanlar arasında rekabeti doğurmuş, geçici görevlendirme vb. angaryaları rutin hale getirmiştir. TSM çalışanlarına denetleme adı altında angarya çalışmayı da dayatmaktadır.
Bütün bunlara karşı sendikamız SES herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmetini savunmuştur. Bu süreçte koruyucu sağlık hizmetlerinin tasfiyesine ve sağlık emekçilerinin iş güvencesinden yoksun esnek kuralsız çalıştırılmasına karşı mücadelenin temel dinamiği olmuştur.
Biz sağlık ve sosyal hizmetler alanında örgütlü sendikalar, oda ve dernekler olarak;
29 Nisanda başlayan acil nöbetlerine gitmedik.
12 Aralıkta iş bıraktık.
13 Aralıkta taleplerimiz bütçeden bağımsız değildir diyerek KESK ve DİSK in düzenlediği 10 binlerin katıldığı mitingde "Dayatma Değil Toplu Sözleşme, Angarya Ve Rekabetçi Değil Güvenceli İş ve Koruyucu Sağlık" pankartlarıyla yer aldık.
3 Ocakta başlayan Cumartesi nöbetlerine gitmedik. Gitmiyoruz…
Biz sağlık ve sosyal hizmetler alanında örgütlü sendikalar, oda ve dernekler olarak; özellikle yukarıda belirtilen nedenler ve birinci basamakta özveri ile sağlık hizmeti sunan emekçilere dayatılan fazla çalışma/angaryaya ve baskılara karşı bugün alanlardayız. Halkın sağlığını hiçe sayan, sağlık emekçilerini itibarsızlaştıran ve köleleştiren uygulamalara karşı AKP İktidarını buradan bir kez daha uyarıyor, yaşanan tüm haksızlıklara karşı mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.
GELİN HEP BİRLİKTE, GİTMEYEN BU DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN MÜCADELE EDELİM.
SES Muğla Şubesi
Muğla AHED
Muğla ASED
Muğla Tabip Odası
Muğla Türk Sağlık Sen
Muğla Genel Sağlık İş Temsilciliği”
0
0
0
0
0
0
BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU